3D Yazıcı

1980’lerde doğan 3D yazıcı teknolojisi, ürün üretim süresini günlerden saatlere indirdi.

3D baskı, onu ilk kez görenleri çoğu zaman şaşırtıyor. Bir düğmeye basıyorsunuz, biraz önce ekranınızda gördüğünüz sanal tasarım gözlerinizin önünde üç boyutlu, katı bir nesneye dönüşmeye başlıyor. 3D yazıcılar ayrıntılı tasarımları katman katman basma konusunda oldukça verimli. Mühendislik araçlarından tutun da moda aksesuarlarına ve oyuncaklara dek neredeyse her türlü nesneyi düşük maliyetle üretmek mümkün.

Tasarım bilgisayarda tamamlandıktan sonra yazıcıya aktarılıyor, yazıcı da bu bilgileri yorumlayarak üretime hazırlıyor. Tasarımı enine kesitlere ayıran yazıcı, ince katmanları üst üste basarak ürünün son halini ortaya çıkarıyor. Ürünü bu şekilde katmanlara ayırarak üretme sürecine “eklemeli üretim” deniyor. 3D baskıda kullanılabilen malzemeler arttıkça uygulama alanları da genişliyor.

3D Baski 3D Yazici

Bir gün hepimiz, gerekli malzemeleri satın aldıktan sonra ihtiyaç duyacağımız her türlü ürünü evde kendimiz üretir hale gelebiliriz. Sıradan insanların daha fazla eşya basma kabiliyeti artacak ama uçak mühendisliği ve mimari gibi büyük ölçekli uygulamalar yine geniş bütçeli profesyonellerin tekelinde olacak.

Ama geleceğe bakmadan önce bu fikrin ilk ortaya çıktığı zamana dönelim. Japon mucit Hideo Kodama, 1981’de katmanlı 3D baskıyla ilgili ilk buluşunu yaptı: Morötesi ışık yardımıyla fotoreaktif polimerleri katılaştıran bir cihaz icat etti. Bu buluş, üç boyutlu tasarımın geleceğine ışık tuttu. 3D baskı teknolojisi de tasarıma dair birçok yeniliği mümkün kılan bu buluşa dayanıyor. Bu buluş sayesinde prototipler ve modeller çok daha hızlı tasarlanabilir hale geldi. Günümüzdeki en yaygın 3D baskı tekniklerinden biri olan stereolitografi, Hideo Kodama’nın çalışmalarına çok benziyor.

Kaynak: How It Works

Yorum yapın