Alan Turing (1912-1954)

Küçük bir çocukken papatyaları yakından izleyip incelemiş olmasının sonucunda 1952’de morfogenez alanında yaptığı çalışma ile matematiksel biyolojinin doğumuna öncülük etti. Modern bilgisayarların temelini attı, bilgisayar bilimini kurdu, yapay zeka için temel hazırladı.

Bombe adlı makinesiyle, İkinci Dünya Savaşı’nda Almanların kullandığı Enigma makinesinin şifrelerini kırıp savaşın kazanılmasına yardımcı oldu. Savaşın beklenenden erken bitmesi sayesinde milyonlarca insanın hayatını kurtarmıştı.

Hangi Dahilerden Etkilendi: • Kurt Gödel • Lewis Carroll • Charles Babbage • Ada Lovelace • Rene Descartes • Albert Einstein

Ödülleri: Smiths Ödülü

Uzmanlık Alanları: Kripto Analizi, Matematik, Felsefe, Mantık, Bilgisayar Bilimleri, Teorik Biyoloji

Öne Çıkan Nitelikleri

Yakın çevresinde pratik, insanlara çok değer veren, utangaç, çevresine neşe saçan, mütevazı, kibar ve merhametli biri oluşuyla tanınan Alan Turing çok erken yaşlarda dehasına dair işaretler sergilemeye başlamış, özellikle de üstün matematiksel becerileriyle dikkat çekmişti. Öğrenme konusunda büyük bir tutkuya sahipti. Henüz okulda öğrenmediği halde ileri seviye matematik problemlerini kendi kendine çözebiliyordu.

Çocukluk yıllarında günlük hayatta kullandığımız sistemlerle arası pek de iyi değildi. Örneğin takvimin nasıl bir sistem olduğunu anlamakta zorluk çekiyordu. Ancak 16 yaşına geldiğinde öğretmenleri annesine; ona matematik konusunda öğretebilecekleri bir şey kalmadığını, her şeyi kendi kendisine öğrenmiş olduğunu söylediler.

Tanıyan herkes onun, üstün zekası ve orijinal fikirleriyle insanları şaşırtan olağanüstü bir dahi olduğunu söylüyordu. Karşılaştığı en karmaşık problemleri bile sakin ve sabırlı bir şekilde ele alıyor, parçalarına ayırarak inceliyor, pes etmeden devam ediyor ve bir çözüm bulmayı başarıyordu.

Ayrıca kendi kendine geliştirmiş olduğu bir kafiyeli konuşma oyunu vardı ve okuldaki öğrencilerden ailesine, arkadaşlarından meslektaşların kadar herkes bu oyuna dahil olup onun oyunculuk yaklaşımına aynı şekilde cevap vermeyi öğrenmişti. Bir şekilde çevresindeki insanlara da neşesi ve oyunbazlığını bulaştırmayı beceriyordu.

1936’da yazdığı, bilgisayar bilimlerinin temelini atan Hesaplanabilir Sayılar: Karar Verme Probleminin Bir Uygulaması adlı felsefi makalesinde şunları söylüyordu; Bir gün öyle makineler yapacağız ki 0’lar ve 1’leri kullanan bu makineler biz insanların çözebileceği her türlü problemi çözüp tüm hesaplamaları yapabilecek.

Günlük Yaşamı

Turing’in uyku düzeni, beslenme aşırılıkları ya da günlük rutini hakkında çok fazla şey bilmiyoruz. Ancak alerjik bir bünyesi olduğu için beslenmesine dikkat ettiği, çay içmeyi çok sevdiği ve kişisel eşyalarına  derecede bağlı olduğu biliniyor.

Fiziksel Aktiviteler

14 yaşında, yatılı okula başlayacağı gün genel grev yüzünden tren yolculukları iptal edildiği için bisikletine atlayıp 97 kilometrelik yolcuğu bisikletiyle yaptı. Zaten düzenli olarak uzun mesafe koşan bir sporcuydu. Hatta Olimpiyatlara da katılmak istedi ama elemelerde beşinci olduğu için bunu başaramadı.

Dönüm Noktası

10 yaşındayken “Natural Wonders Every Child Should Know” (Her Çocuğun Bilmesi Gereken Doğa Mucizeleri) adlı kitabı okuduğunda doğanın çözüm bekleyen gizemlerini keşfetmiş, bunların bilimle aydınlatabileceğini öğrenmişti.İnsan vücudunun da bir makine; diğerlerinden daha karmaşık bir makine olduğunu kavrayıp, ilerleyen zamanlarda insanlar ve makinelere dair gözlemler yaparak ilginç tespitlerde bulundu.

“Asla Pes Etme”

Hayatının her aşamasında türlü zorluklarla karşılaşan büyük dahi alçak gönüllü mizacını takınarak her zaman bir çıkış yolu bulmayı başardı. Örneğin Hesaplanabilir Sayılar makalesini yazdığında, Princeton Üniversitesi’nden matematikçi Alonzo Church’ün de tam o sıralarda benzer bir yaklaşımla yazdığı ama henüz yayınlamadığı bir makale olduğunu duydu.

İlk başta kötü zamanlaması yüzünden kendisine kızmış olsa da olayın şokunu atlatır atlatmaz, akıl hocası Max Newman’a giderek Church’a bir mektup yazmasını istedi. Church’ün yanına giderek bir yıl boyunca onunla çalışmak istiyordu. Church bu isteği geri çevirmedi ve makalesinin yayınında Turing’e yardımcı oldu.

Aslında bu öyle iddialı bir konuydu ki makalesini ilk yayınlayan kişi tarihe geçecekti. Ancak Church de Turing’in yaklaşımından çok etkilenip kendi makalesini bekletti. Böylece ikili el ele verip bu çalışmayı Church-Turing Tezi olarak sundu. Hatta Church, çalışmada bahsi geçen makineye “Turing Makinesi” adının verilmesini uygun gördü.

Kaynak: Popular Science

Yorum yapın