Apollo 10 (1969)

 NASA‘nın Apollo programının dördüncü görevi için yedi ay gibi kısa bir süre belirlenmişti. Bu görev kapsamında Apollo 10, 18 Mayıs 1969 sabahı Kennedy Uzay Merkezi’nin 39B Fırlatma rampasından havalandı. Hedefi çok açıktı: Ay‘a iniş görevinin tüm aşamalarını bire bir gerçekleştirmek (Ay’a inmek dışında). Ay‘a inmek, her şey yolunda giderse, haftalar sonra Apollo 11’e nasip olacaktı. Bu görev çok önemliydi çünkü Apollo 10’da gerçekleştirilen kıyafet provası başarısız olursa NASA‘nın 1960’ın sonlarında Ay’a insan ayağını değdirme hedefi büyük tehlikeye girecekti.

Apollo 10 iniş için tam anlamıyla yapılandırılmış bir Apollo uzay aracı içeren ilk görevdi. Komuta-Servis modülü iki parçalı bir araçtı. Koni şekilli komuta modülü kontrol istasyonu görevini yapmak ve mürettebatı taşımak için kullanılıyordu. Komuta modülünün arkasında bulunan silindir şekilli servis modülünün içinde oksijen, hidrojen, yakıt, itiş ve manevra sistemleri yer alıyordu. İki aşamalı Ay modülünün altında Ay‘a iniş sırasında kullanılacak iniş takımlan bulunuyordu.

Buraya, modülü Ay yüzeyine oturtacak dört alüminyum alaşımlı ayak, astronotların inmesi ve çıkması için bir merdiven ve Ay’dan toplanan malzemenin banrındırılacağı bir depolama kompartımanı yerleştirilmişti. İniş bölümünde ayrıca silindirik çıkış bölümü için bir fırlatma platformu da bulunuyordu. Burası mürettebatın kalkıştan sonra, Ay yörüngesine dönüp komuta-servis modülüyle kenetlenmeden önce Ay‘daki son çalışmalarını tamamlaması için düşünülmüştü. Sekiz gün süren bu görevde Apollo 10 insanlı bir araçla ulaşılan en yüksek hız rekorunu saatte 39.897 kilometre ile kırdı. Aynı zamanda insanların Dünya‘dan en uzak olduğu noktaya ulaştı (408.950kilometre).

Bir Hava Kuvvetleri subayı olan görev komutanı Thomas Stafford NASA‘nın Gemini 6 ve Gemini 9 görevlerinde de çalışmıştı. Daha sonra Sovyet uzay programı ile ortaklaşa gerçekleştirilen Apollo-Soyuz test projesinde de görev aldı. Ay modülü pilotu, Deniz Kuvvetlerinden Eugene Cernan, Stafford ile Gemini 9’da beraber uçmuştu. Sonrasında Apollo 17’de de görev aldı ve Ay‘da yürüyen on birinci insan oldu. Komuta modülü pilotu, Deniz Kuvvetlerinden John Young ise Gemini 3 ve Gemini 10 görevlerinde çalışmıştı. O da daha sonra Apollo 16 ile Ay‘a gitti ve Ay‘da yürüyen dokuzuncu insan oldu. Buna ek olarak iki uzay mekiği görevini de komuta etti. Apollo 10 görevi sırasında Young, Ay‘ın etrafını yalnız başına dönen ilk insan oldu.

Mürettebat, komuta-servis modülünün ve Ay modülünün adlarını sırasıyla Charlie Brown ve Snoopy koymuştu. Projenin görsel tasarımlarını karikatürcü Charles Schulz yaptı. Modül isimlerini koyarken onun çalışmalarına atıfta bulunmak istemişlerdi ancak NASA yetkilileri bu isimleri yeteri kadar “seçkin” bulmadı. Yine de, modüllere sıradışı isimler koymak adeti diğer Apollo görevlerinde de devam etti. Uçuş sırasında 12 TV yayını planlanmıştı ve bunlar uzaydan yapılacak ilk renkli yayınlar olacaktı. İlk canlı aktarım fırlatmadan üç saat sonra başladı. Kameralar Dünya‘nın ve Ay yüzeyinin muhteşem renkli görüntülerini Dünya‘daki televizyonlara göndermeye başladı. Görevin sonunda toplamda altı saat süren 19 TV yayını gerçekleşmişti. İzleyiciler bir uzay gemisinde hayatın nasıl geçtiğine dair de bilgilendirilmiş oldular.

Apollo 10 Nedir

Apollo 10 fırlatıldıktan sonra Dünya‘nın çevresinde bir buçuk tur attı. Sonrasında Saturn V roketinin S-IVB kademesi ateşlendi ve Dünya‘nın çekim gücünden kurtulmak için gerekli hıza ulaşıldı. Üç gün sonra uzay aracı Ay‘ın çevresindeki 111,12’ye 314,84 kilometrelik yörüngesine oturdu.

22 Mayıs’ta Stafford ve Cernan Ay modülüne geçti. Ay‘a iniş simülasyonunu gerçekleştirmek için komuta-servis modülünden ayrıldılar. Ay‘ın çevresindeki 107,34’e 115,07 kilometrelik geçici yörüngeye oturdular. İniş motorunu 27,4 saniye boyunca ateşlediler ve Ay modülü 15,61’e 113,45 kilometrelik bir alt yörüngeye indi. Astronotlar bu yörüngedeyken Sessizlik Denizi adı verilen bölgede önerilen iniş alanını incelediler ve iniş öncesi testlerini tamamladılar.

  NASA yetkilileri buraya kadar gelmişken Stafford ve Cernan’ın bir çılgınlık yapıp Ay‘a inmeyi deneyeceklerinden çekiniyordu. Cernan daha sonra bir röportajda “birçok insanın bize dair şüpheleri vardı: ‘Bunlara iniş için böyle bir fırsat vermeyin, inmeyi deneyebilirler’ diyorlardı.” Bu ihtimali sıfırlamak için iniş modülünün yakıt tankları bilerek az miktarda yakıt ile dolduruldu. Apollo 10 astronotları Ay‘a iniş yaparlarsa, Young’un yalnız başına uçurduğu komuta-servis modülüne geri dönmeleri mümkün değildi.

Komuta-servis ve Ay modülleri ayrıyken üç astronot da ıslık sesine benzer bir ses duydular ve bu sese “uzay müziği” adını verdiler. Young bu sesin nedeninin iki modül arasındaki radyo paraziti olduğunu tespit etmiş olsa da görevden sonra spekülasyonlar ve söylentiler çıktı, bu sesin uzaylıların iletişimine ait olduğu iddia edildi. İniş modülünü atıp komuta-servis modülüne dönme zamanı geldiğinde, sonu felaketle bitecek bir kazanın eşiğine geldiler. İniş modülü ancak ikinci denemede ana gövdeden ayrılabildi, çıkış modülü ise bu ayrılmadan sonra vahşi bir şekilde dönmeye başladı. Cernan’ın çıkış modülünü dengeye getirmek için uğraşırken sıraladığı küfürler tüm Dünya televizyonlarından canlı yayınlandı! Sekiz dönüş sonrasında aracın dönmesini durdurmayı başardı. Bu sırada Ay yüzeyine çarpmalarına kıl payı kalmıştı. Uçuş sonrası analizler bu probleme yanlış konumda bırakılmış olan tek bir anahtarın neden olduğunu ortaya çıkardı.

Stafford doğru yörüngeye ulaştıktan sonra komuta-servis modülünü gördüğünde aralarındaki mesafe 77,25 kilometre idi. Araçlar 23 Mayıs’da başarıyla kenetlendi ve çıkış modülü uzaya bırakıldı. Mürettebat görevin geri kalan kısmı için planlanmış rutin aktivitelerine devam etti. Ertesi gün, Apollo 10 Dünya‘ya geri dönmek üzere yola çıktı. 26 Mayıs’ta Pasifik Okyanusu’na onları bekleyen kurtarma gemisi USS Princeton’un yaklaşık 6,4 kilometre uzağına indiler. Bu görev sayesinde Ay‘a gidişin yol haritası tam olarak çıkartılmış oldu.

Kaynak: All About History

Yorum yapın