Kara deliğin tersi var mı? Beyaz delikler gerçekten var mı?
Evren deliklerle, daha doğrusu kara deliklerle dolup taşıyor. Bu kozmik nesneler, Güneş‘imizden daha çok büyük, dev kütleli bir yıldızın kendi içinde çökmesi ve göz kamaştıran bir süpernovayla ortadan kalkması sonucu oluşuyor. Bu yıldızın kalıntıları, adına tekillik denen ve çok kuvvetli kütle çekim etkisine sahip olan çok ufak, ama bir o kadar da yoğun bir bölgede toplanıyor.
Ancak bilim gökbilimcilerin şimdiye kadar saptayamadığı bir şey var, o da beyaz delikler. Şu anda yalnızca kuramsal olarak bir matematik kavramından ibaret olan bu uzay cisimleri, emmek yerine, evrene madde ve ışık püskürtüyor.
Beyaz deliklerin oluşumuyla ilgili bir kuram, onların yaşamlarına kara delik olarak başladıklarını öne sürüyor. Bir karadelik yutabileceği kadar madde yutunca tersine dönüp hepsini kusuyor ve bir beyaz deliğe dönüşüyor.
Alternatif olarak, bazıları da beyaz deliklerin bir diğer uzay deliği olan solucan deliklerinin bir çıkış noktası olabileceğini düşünüyor. Büyük Patlama‘nın bir beyaz delik olarak başladığını, evreni olan tüm unsurları açığa çıkardığını söyleyenlerde var.
Uzaydaki Delikler
Kara delikler ve Beyaz delikler nasıl bir arada işliyor olabilir?
Tekillik: Ölen bir yıldızın çekirdeğindeki yoğun kütle, uzay-zamanın dokusunu kendi etrafında bükecek kadar ağır.
Lavabodan Aşağı: Işıktan maddeye her şey, uzay-zamandaki delikten içeri tekilliğe doğru düşüyor.
Karadelik: Uzay-zamandaki eğime kütle çekim diyoruz ve kara delikte bu öyle güçlü ki hiçbir şey elinden kaçamıyor.
Solucan Deliği: Kimileri, kara deliklerin solucan deliklerinin girişi olabileceğini düşünüyor.
Beyaz Delik: Solucan deliğinin çıkışında, madde ve ışık bir beyaz delikten dışarı atılıyor.
Zamanda Yolculuk: Solucan deliği, uzay-zamanda bir tünel oluşturabilir.
Sadece Çıkış: Nasıl karadelikten hiçbir şey kaçamıyorsa beyaz delikten de hiçbir şey içeri giremiyor.
Kaynak: How It Works