Beyin toplam vücut ağırlığımızın sadece %2’sini oluşturuyor ama içinde yaklaşık 86 milyar nöron, 100 trilyon sinapsta birleşen 180.000 kilometre yalıtımlı lif var. Devasa bir biyolojik süper bilgisayar bu. Beyindeki hücreler elektrik sinyalleriyle anlaşıyor. Sinyal gönderildiğinde binlerce mikroskobik kanal açılıp artı yüklü iyonların beyin zarı boyunca akmasını sağlıyor. Ardından her hücredeki 1 milyondan fazla minyatür pompa, bir sonraki sinyal için iyonları tekrar geri yolluyor.
Nöronların hücre gövdeleri ve bağlantıları, beyne giden oksijenin %94’ünü tüketen gri maddede yer alıyor. Beynin farklı bölgeleri farklı işlevlerden sorumlu ve hepsini birbirine bağlayan ise “beyaz madde” dediğimiz yağlı bir lif ağı.
Sinyal bir sinir hücresinin ucuna varınca küçük kimyasal sinyal paketleri civardaki nöronlara aktarılıyor. Sinaps denen bu bağlantılar, mesajların bir hücreden diğerine iletilmesini sağlıyor. Her nöron binlerce girdi alabiliyor ve kimyasal türüne bağlı olarak bir sonraki adıma karar verebiliyor.
Bilim insanları beynin farklı sinyallere nasıl tepki verdiğini görmek için onu elektriksel ve kimyasal yöntemlerle uyarma, düşüncelerin haritasını çıkarmak için elektriksel etkinliği kaydetme, sinir hücreleri etkinleştiğinde meydana gelen kan akışı artışını ortaya çıkarmak için işlevsel MR gibi görüntüleme araçlarını kullanma gibi yöntemlere başvuruyor. Beyin hücreleri laboratuvarda da incelenebiliyor. Bu araştırmalar sayesinde, söz konusu inanılmaz yapı hakkında hiç olmadığı kadar çok şey biliyoruz fakat bunlar yalnızca başlangıç. Öğrenilecek daha çok şey var.
Beyin Gelişimi
Döllenmenin üstünden daha birkaç hafta geçmişken sinirsel progenitörler biçimlenmeye başlıyor. Bu kök hücreler daha sonra, merkezi sinir sisteminin tüm hücrelerini oluşturuyor. Embriyo daha kalem ucu büyüklüğündeyken bir nöral tüp meydana getiriyorlar, ardından beynin ve omuriliğin yapısal organizasyonu başlıyor.
Büyüme hızının zirvesindeyken, gelişmekte olan beyin dakikada 250.000 yeni nöron üretebiliyor. Bebek doğduğunda bu süreç tamamlanmış olmuyor ama iki yaşına gelindiğinde beyin, bir yetişkindekinin %80’i büyüklüğe erişiyor.
4 Haftalık
Beynin gelişimi döllenmeden üç hafta sonra başlıyor. İlk oluşan yapı, daha sonra ön beyin, orta beyin, arka beyin ve omurilik bölgelerine ayrılacak olan nöral tüp.
6 Haftalık
Beynin ve omuriliğin yapısı belirlenip yavaş yavaş gelişiyor. Bu, farklı işlevlere farklı bölümler atayan işaretçi molekül gradyanları sayesinde gerçekleşiyor.
11 Haftalık
Embriyo büyüdükçe beyin de genişliyor, nöronlar göç edip organize oluyor. Beyin yüzeyi yavaş yavaş kıvrılmaya başlıyor. Bu noktada ceninin uzunluğu yalnızca beş santimetre.
Doğum
Bebek doğmadan önce, beyindeki sinir hücrelerinin yarısı kesiliyor, bağlantılar budanıyor ve geriye yalnızca en önemli olanlar bırakılıyor. Bu süreç doğum sonrasında da devam ediyor.
Kaynak: İnsan Bedeninin Sırları
İlginizi Çekebilir