Beyin cerrahları beyin ve omurilik hastalıklarının tedavisinden sorumlu. Tıbbın bu alanı, lobotomi gibi ilkel tekniklerden robotlar eşliğinde mikroskop altında uygulanan ameliyatlara evrimleşmişti. Bu alan herkesin bildiği gibi çok karmaşıktır ve birçok cerrah belli bir alan üzerinde uzmanlaşmayı seçer. Örneğin nöroonkoloji (tümörler), fonksiyonel beyin cerrahisi (epilepsi gibi kronik hastalıklar), nörovasküler ameliyat (anevrizmalar ve damar bozuklukları) veya travmatoloji (kafa yaralanmaları). Ameliyat beyin cerrahının bir haftasının sadece küçük bir bölümü.
Ameliyathanede birkaç gün geçirebilir fakat geri kalan zamanda ameliyathane dışındaki hastalarıyla ilgilenir. Teşhis ve görüntüleme için kliniklere gider ve ameliyat ettikleri hastaları takip etmek için odaları dolaşırlar. Çoğu ameliyat, kafatasının bir kısmını çıkarmak ve geri takmayı içeriyor fakat gelişmeler arttıkça cerrahlar daha küçük kesiler ile çalışıyor.
Ekip, ameliyat sırasında, taramalar ve mikroskoplar eşliğinde çalışarak beyin dokusunu büyütür ve çıplak gözle görülemeyen hasarlı bölgeleri görüntüler. Bölgeye kolaylıkla ulaşılamıyorsa, endoskop denilen esnek kameralar kullanılır. Bunlar cerrahi aletlerle donatılmış, cerrahın ulaşılması zor alanlarda en az hasarla işlem yapmasını sağlayan cihazlardır.
Endoskoplar genellikle beynin tabanındaki ameliyatlar için kullanılır. Kamera kafatasına açılan madeni para büyüklüğünde bir boşluktan veya ağızdan ve burundan kafatasının içine itilir. Biyopsi ve tümörlerin dikkatlice alınması için taramalar cihaza rehberlik eder ve kamerayı sabitlemek için robotlar kullanılabilir. Başka bir seçenek, girişimsel olmayan ameliyattır. Bu teknikte, tipik paslanmaz çelik neşterler yerine gama bıçağı kullanılır. Bu işlem, gama ışınları kullanıp beynin belirli bölgelerine yüksek dozda radyoterapi uygulayarak çevre dokuya en az zararı vermeyi hedefler.
Teknoloji geliştikçe, simülasyon, beyin cerrahının paha biçilmez yardımcısı haline gelmeye başlıyor. Bilgisayar modellemeleri geleceğin doktorlarına ameliyatı yapmadan önce karşılaşabilecekleri muhtemel olasılıkları izleme ve farklı kesilerin iyileşme sürecini ve yan etkileri nasıl etkileyeceğini görme fırsatı veriyor.
Sanal veya artırılmış gerçeklik sistemleri, bir gün cerrahlara hastalarının beyinlerinin üç boyutlu modellerini önceden ve hatta ameliyat sırasında izleme imkanı verecek.
Beyin Cerrahisinin Evrimi
Eski kemikler beyin ameliyatının uzun bir geçmişi olduğunu gösteriyor.
M.Ö. 5000: Arkeolojik kanıtlar, yapılmış olan ilk ameliyatının beyin ameliyatı olduğunu gösteriyor. Kafatasında bir delik açarak, ruhların salındığı ve baş ağırlarının giderildiği düşünülürdü.
1789: 1879’da Willam Macewan, ilk defa bir hastadan beyin tümörü çıkarttı. Hastada, menenjiyom adında yavaş büyüyen kanserli olmayan bir kitle olduğu düşünülüyordu.
1928: 1928’de Wilder Penfield, lokal anestezi kullanarak açık beyin ameliyatı teknikleri geliştirilmiş ve beynin fonksiyonel alanlarını hasardan korumuştur.
1935: Frontal lobtaki bağlantıları bozan bir akıl hastalığı tedavisi için ilk lobotomi yapıldı. 1950’lerde ilaç tedavileri gelişince, bu yöntem bırakıldı.
1953: HM olarak bilinen bir hasta, epilepsi tedavisi için radikal bir operasyon geçirdikten sonra ciddi hafıza problemleri ile karşılaşmıştı. Bu vaka 50 yıl boyunca takip edilerek hafıza hakkında önemli bilgiler elde edildi.
Beyin Ameliyatı Kahramanları
Harvey Williams Cushing
Cushing, hassas ameliyat tekniklerine öncülük etti ve 2000’in üzerinde operasyon yaptı. Her vakadan örnekler topladı, hasta notları ve fotoğraflarından oluşan geniş bir arşiv oluşturdu.
Sir William Macewen
Macewan, gerçek beyin örneklerinin görüntülerinden oluşan Kafanın Bölümleri Atlası’nı yayınladı. Sadece etkilenen kas ve hisleri gözlemleyerek hasar gören bölgeleri tespit edebiliyordu.
Wilder Penfield
Penfield, epilepsili hastalarda “uyanık ameliyat”ın öncülüğünü yaptı. Onları bilinçli tutarak, konuşma ve hafıza dahil olmak üzere beynin farklı fonksiyonlarından sorumlu bölgeleri haritalandırdı.
Gelişmiş Ameliyat Ekipmanları
Beyin ameliyatında, en ufak bir hareket fark yaratır, bu yüzden cerrahlar robotlardan yardım alıyor. Çevre dokuya minimum hasarı hedefleyen hassas ameliyatlarda, endoskoplar hali hazırda kullanılıyor, fakat gelişen teknoloji bunu ileriye taşımaya odaklanmış durumda.
Kameraları sabit tutma konusunda robotlar insan elinden daha başarılı. Lazer mikroskoplar onların yardımıyla beynin içinde yüksek çözünürlükte görüntüler yakalamaya hazır. Tümör boyama da kanser hücrelerinin tespitinde gelişmekte olan bir yaklaşım. Sağlıklı dokulardan uzak durarak sadece hastalıklı hücrelere yapışır ve beynin kesilmemesi gereken kısımlarıyla ilgili cerrahlara rehberlik etmekte kullanılır.
Kaynak: How It Works