Sürekli temizlenmesi yıkanması durulanması gerekiyor buna rağmen tuvalete sürekli olumsuzlukları ilişkilendirmek haksızlıktır. Roma tuvalet sayesinde imparatorluğa dönüştü diye bir söylem vardır. Medeniyet tuvaletten başlar diye bir deyimi hepiniz duymuşsunuzdur.
İnsan gittiği her yere tuvaletini yaptı yine de tuvalet bir çok sosyal meselenin nedeni oldu. Bugün bu konu batı dünyasında hala tabu olarak kalmış son konulardan biridir. Onu anlatmak için çok sayıda isim var tuvalet, ayak yolu, hela, 100 numara, wc şeklindeki kısaltma lavabo vs. Bunların hepsi sonunda aynı noktaya gidiyor dışarı atılan bu dışkı ise insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Sağlıklı bir insan bir günde yaklaşık 220 gram dışkı üretir bunu dünya nüfusuna çarptığımızda 1.500.000 ton eder. Bu bağırsaklarımızın sürekli çalışmasına neticesidir. 16 uçak gemisinin toplam ağırlığına eşdeğer korkunç bir kitle bütün bunlar için bir şeyler yapmak lazım.
Ya Peki Eski İnsanlar
Ya eski insanlar bu hasta sorunla nasıl başa çıktılar. Eski çağ insanları keza modern çağın uygarlıktan nasiplenememiş ilkel kabile insanları da bu ihtiyaçlarını nerede hissetseler orada yaparlardı. Her yanda yapraklarla dolu çalılıklar ve hatta kimi zaman akarsu bulmakta mümkündü.
Bu onlar için yemek kadar doğal bir şeydi. Avcı toplayıcıların daimi yerleşimlerinin olmadığı gezici hayatlarında dışkıyı bıraktıktan sonra sadece oradan uzaklaşarak bu tehditten kurtulurdu. Fakat yerleşik hayata geçirdikten sonra bu sorundan kurtulmak o kadar da kolay olmadı. Tuvalet konusundaki kontrolsüzlük insanlık tarihindeki iki korkunç salgının başta tetikçisi olmuştur. O milyonlarca insanın ölümüne yol açan kolera ve tifo.
ilk köyler gibi çok kalabalık olmayan yerleşimlerde yerleşim alanına biraz dışına bir kuyu kazılıp dışkı bırakıldıktan sonra üstünü kapatılmasıyla bu sorun çözülebiliyordu. Fakat büyük nüfusu kentlerin ortaya çıkmasıyla birlikte tuvalet ve kanalizasyon sistemlerinin zorunlu hale geldi.
Tarihteki ilk tuvaletler Mezopotamya, Mısır, Hindistan ve Anadolu’da yaşamış toplumlarda ortaya çıktı. Daha sonrasında ise her topluluk kendi çözümünü üretti. Uygarlaşma süreci içerisinde olan insan toplumu bu iş için özel kapalı daha doğrusu gizli yerler ve düzenekler yapmaya başladı. ilk zamanlar insanlar yerleşim yerlerinden uzaklarda özel yapılar kurmaya başladılar. Belli aralıklarla bu alanı temizliyorlardı.
Asya’ya Bakalım.
Asya’da ise insanlar asırlar boyunca kendi dışkılarını tarlada gübre olarak kullanmak için topladılar. İnsanların toplum hayatı geliştikçe tuvalet kültürü gelişti. Sakinlerinin gösterişli taş evlerde yaşadığı antik şehirlerde pisliği yapının dışına çıkarak özel kanalizasyon sistemi yapılırdı. Dışkı ve idrarın suyla yıkanmasının modern bir buluş olduğunu sanırken aslında birkaç 1000 yıl öncesine ait suyla temizlenen tuvalet sistemleri vardır.Sadece yeterli takdiri görmemiş ve muhtemelen konunun iticiliği itibariyle tarih sayfaları da yer almamıştır.
Yaklaşık olarak MÖ 5000 de Beyrut’un kuzeyindeki Biblos antik Kentinde ev atık sularının atılması için yapılan kanallar mevcuttur. Fakat burada mimari bir öğe olarak tuvaletin kesin kanatlarına rastlanmıyor. Günümüzden yaklaşık 4000 yıl önce Anadolu’daki ilk merkeze iktidar kuran Hitit dönemi saraylarının banyo bölümlerinde ortada bir delik ve tuvalet taşının oturtuldu dört kaydeden oluşan fotoğrafı tuvaletler kullanılmıştır. Milat’tan önce birinci 1000 yılın başlarında Van gölü çevresinde kurulan ve yaklaşık 400 yıl boyunca varlığını sürdüren Urartu devletine ait saraylar ve tapınağa bağlı yapılarda kapsamlı bir kanalizasyon sistemi ve tuvaletler sıkça kullanılır.
Akadlarda Kanalizasyon Sistemi
Milat’tan önce 2334-2279 yıllarında Mezapotamya’da hüküm süren Akad krallığı birinci Sargon’un sarayında altı adet tuvalet ve buna bağlı kanalizasyon sistemi bulundu. Pakistan’ın Sint eyaletinde yer alan Milat’tan önce 2500’lü yıllara ait antik kentte evlerin duvarlarının dışına yapılmış tarihin ilk tuvaletleri bulunmuştur. Bu tuvaletler ilkel forumlarda olsalar da batı tuvaletlerine benzemekteydiler.
Atıklar açılı oluklardan çukurlara gidiyor ya da yol kenarlarındaki arklara akıyordu. Ancak bunlar yalnızca varlıklı kesim tarafından kullanılıyordu. Sıradan insanlar zemine sahiplenmiş çömleklere ya da sağda solda açılmış kuyuları kullanmaktaydı. Kuzey batı Hindistan ve Pakistan’da yaşamış olan Harappa uygarlığı insanları pişmiş kil tuğlalarla kaplı ve drenajlarla bağlantıları olan akan suyla temizlenen tuvaletler kullanmışlardır.
Keza İndus vadisi uygarlığı döneminde sokaklardaki ızgara kapaklarının altında ilkel kanalizasyon sistemleri vardı. Babil ve Asur kentlerinin yakınlarında yapılan kazılarda kırmızı taştan yapılmış ve bitümle lağamlar keşfedilmiştir. Ancak bu o çağlarda zenginlerin karşılayacağı bir lükstü.
Yunanlılar bu sistemi şehir dışına pisliği taşıyarak yapıyorlardı. Malikanelerden çekilen taş borular bu pisliği nehirlere taşıyordu.
Mısırda bilinen ilk tuvalet MÖ 2890 yıllarda mezarlıkların içinde bulunuyor. Mısır inancına göre hayat için gerekli olan yeme, içme ve tuvalet gibi ihtiyaçlar ölüm içinde gerekliydi. Bu yüzden bazı mezarlarda tuvalet ve banyo gibi öğelere yer verilirdi.
Tarihte Tuvalet büyük bir sorundu…
Kaynak: Kaan Ünsal Alphan
O yıllarda bile insanların tuvalet alışkanlığı varmış, günümüz insanları bir de beğenmiyor onları. Teşekkürler paylaşım için