Bloodhound SSC’nin (Süper Sonik Otomobil) amacı kara hız rekorunu kırmak.
Bu devasa kara aracının üst kısmına genelde savaş jetlerinde görmeye alışık olduğumuz bir jet motoru, onun da altına yanardağın iki katı sıcaklığa erişebilen üçlü bir melez roket yerleştirilmiş. Bu kadar güç aşırı, hatta abartılı gelebilir ama aracın amacının saatte 1.600 km hıza çıkmak olduğunu düşünürseniz bu uygulananların sebebi hemen anlaşılıyor. Mach 1,3’e karşılık gelen bu inanılmaz hız yabana atılır şey değil ve kara araçları için büyük zorluk demek.
Alüminyum ve çinko alaşımından yapılmış sağlam tekerlekler, sürtünmenin ürettiği ısıya göğüs gererken; çelik, titanyum ve karbon fiberden yapılmış sağlam karma çerçeve de dayanıklılık ve koruma sağlıyor. Çerçevenin ön kısmı saniyede 980 metre hızla gelen 20 milimetrelik bir kurşuna dayanacak kadar sağlam! Dahası, bu jet ve
roket tasarımı hava sürtünmesini aşarak projeyi tarih kitaplarına geçirecek.
Aerodinamik yapı da önemli rol oynuyor. Bunu eski kara hız şampiyonu Richard Noble Thrust 2’yi sürerken fark etmişti. Bu araç 1983’te saatte ortalama 1.019,468 km hıza erişti ama potansiyel olarak 1.047,49 km/s hıza erişebilecek durumdaydı. Noble sonradan araba saatte 11 km daha hızlı gitse aracın tekerleklerinin yerden
kesileceğini öğrendi.
Bu gibi örnekler bir kara aracıyla böyle yüksek hızlara çıkmanın hem tehlikesini hem de güçlüğünü gösteriyor. Ancak Bloodhound mühendisleri, yıllardan beri yeni SSC’nin biçimini hesaplamalı akışkanlar dinamiği yardımıyla kusursuz hâle getirmeye çalışıyorlar.
Ekibin bir sonraki hedefi Güney Afrika’da yer alan, tuz ve topraktan oluşan kuru bir göl yatağında, yani Hakskeen Düzlüğü’nde 804,7 km/s hıza çıkmak. Bu başarının ardından, kara hız rekorunun tekrar kırılmasına her an tanık olabiliriz.
Kaynak: How It Works