Kahve Bardaklarının % 99,75’i Geri Dönüştürülmüyor
Her yıl milyarlarca kağıt kahve bardağı kullanılıyor ama bunların yalnızca çok küçük bir kısmı doğru düzgün geri dönüştürülüyor. Bu bardakların içi, hem bardağı yalıtmaya hem de sıvının sızmasını önlemeye yarayan kağıt ve plastik karışımı bir maddeyle kaplı.
Ne var ki bu kaplama yüzünden kahve bardaklarını geri dönüştürmek çok zor ve bunu layığıyla yapabilen tesis sayısı da elle gösterilecek kadar az. Daha kolay geri dönüştürülen bardak üretme çabaları süredursun, birçok kahve zinciri, müşterileri kendi termoslarını getirmeye teşvik ediyor.
Akıllı Telefon Bağımlılığı Yalnızlığı Ve Kaygıyı Artırıyor
Akıllı telefonların sosyal yaşamımızı iyileştirdiğini zannedebilirsiniz ama ABD’deki San Francisco Eyalet Üniversitesi’nden bilim insanları, aşırıya kaçan akıllı telefon kullanımının sosyal bağlantılarımızı olumsuz yönde etkilediğini ortaya koyuyor. Araştırmacılar sosyal medya bağımlılarının anksiyete bozukluğu, depresyon ve yalnızlığa daha meyilli olduğunu da buldular.
Kanada’da Uzaylı Gölleri Var
Kuzey Kutbu’nun Kanada’ya ait kısmında, Jüpiter‘in uydusu Europa‘nın buzlu yüzeyinin altında olduğu düşünülene benzer iki adet buzulaltı gölü saptandı. Yakın zamanda keşfedilen bu göller buzun 550-750 metre derinliğinde ve -10,5 Celsius sıcaklıkta sıvı halde kalabildiklerine göre çok yüksek oranda tuz içeriyor.
Hızlı Yazanlar Daha Az Hata Yapıyor
Finlandiya’dan Aalto Üniversitesiyle İngiltere’den Cambridge Üniversitesi’nin araştırması 200’den fazla ülkeden 168.000 kişinin klavye kullanma hızını karşılaştırdı. Buna göre, en hızlı klavye kullanıcıları daha az hata yapıyor ve parmağını bir tuştan tam olarak kaldırmadan diğerine basıyorlar.
Çok Fazla Oturmak Beyne Zararlı
45-75 yaşları arasında 35 yetişkin üstünde yapılan araştırmada, ABD’deki UCLA’den bilim insanları zamanının büyük kısmını oturarak geçiren insanlarda medyal temporal lobunun daha ince olduğunu, bunun da bilişsel gerilemeyle ve hatta bunamayla ilişkili olabileceğini buldular.
Hareketli Kaşlar Evrimimize Yardımcı Oldu
York Üniversitesi’nden bilim insanları, hareketli kaşların ilk insanlarda iletişim becerilerini geliştirmiş olabileceğini öne sürdüler. Diğer Hominin türlerinin alnı çok daha genişi olsa da, modern insanın daha düz bir alnı ve daha çarpıcı kaşları var. Bunun da daha incelikli duyguları dışa vurmamıza ve daha büyük gruplar oluşturmamıza yardımcı olduğu düşünülüyor
Proteinler Diş Çürüklerini İyileştirebiliyor
Washington Üniversitesi araştırmacılarının geliştirdiği yeni bir prosedür, çürük tedavilerinde çığır açabilir. Peptitlerin kullanıldığı biyojenik bir formül sayesinde doğal diş oluşum sürecini taklit etmek ve diş minesinin üstünü onarmak mümkün oluyor.
Sıtma, İnsanların Sivrisineklere Daha Çekici Gelmesini Sağlıyor
Yeni bir araştırma, plazmodyum parazitiyle enfekte olmanın vücut kokusunu değiştirebildiğini ve insanı sivrisinekler için daha çekici hale getirdiğini gösteriyor. Bu değişimin nasıl gerçekleştiği tam olarak bilinmese de, bu keşif, yaşamı tehdit eden hastalıkların nasıl bu kadar kolay yayılabildiğini açıklamaya yardımcı oluyor.
Dişi anofel sivrisinekleri bu paraziti insanlara ve hayvanlara bulaştırabiliyor, o yüzden enfekte olmuş canlıların cazip gelmesi hastalığın yayılma olasılığını artırıyor.
Ofisinizin Yüksekliği Kararlarınızı Etkileyebiliyor
Miami Üniversitesinden araştırmacılar, ofisleri daha yüksek katlarda olan yatırımcıların finansal risk almaya daha meyilli olduğunu ortaya çıkardı. Ekip, 3.000 serbest yatırım fonundan gelen bilgileri analiz ettiklerinde fonun uçuculuğuyla (yani risk oranıyla) şirketin kaçıncı katta bulunduğu arasında küçük ama anlamlı bir ilişki saptadı. Daha yüksekte olmanın, güç sahibi olma hissine bir bilinçdışı doping sağladığı, bunun da insanların riskleri göz ardı etmesine yol açabildiği düşünülüyor.
Grafenli Çiviler Bakterileri Öldürebiliyor
İsveç’teki Chalmers Teknoloji Üniversitesi’nden bir ekip, implantları incecik bir grafen pulu tabakasıyla kaplamanın, ameliyat sırasında enfeksiyonu önlemeye yardımcı olabildiğini buldu.
Kalça protezi ameliyatı gibi implant operasyonları sırasında meydana gelen bakteriyel enfeksiyonlar daima riskli ve implantın çıkarılmasına yol açabiliyor. Araştırmacılar grafen pulların bakterileri parçalayıp öldürdüğünü ve enfeksiyona göz açtırmadığını keşfettiler.
Kaynak: How It Works