Bulut Tohumlama

Havayı kontrol etme yeteneği bilimkurgu gibi gelebilir ama bilim insanları 1940ʻlardan beri “bulut tohumlama” yöntemiyle hava durumunu değiştiriyorlar. Adından da anlaşılacağı gibi, bu yöntemde basit sofra tuzundan veya gümüş iyodürden oluşan “tohumlar” atmosfere “ekiliyor” ve büyüyüp bulutlara dönüşüyorlar.

Bulutların oluşması için, buharlaşan su moleküllerinin “çekirdek” denilen atmosferik toz ve buz parçacıkları etrafında yoğunlaşması gerekir. Çekirdeğin etrafında daha fazla su damlası toplandıkça büyüyen damlalar çarpışıp birleşir ve bulutları oluşturmaya başlar. İşte bilim insanları, uçağa bağlı fişekler ve yerden fırlatılan roketler kullanarak bu doğal tohumlama yöntemini taklit ediyor. Ancak bu süreç bulutları yoktan var etmiyor. Yapay tohumların bulut oluşumunu başlatabilmesi için bölgede bir miktar su buharı veya küçük bulutların olması gerekiyor.

Peki ama neden durup dururken bulut oluşturmaya çalışıyoruz? Asıl amaç elbette “tanrıcılık oynamak” değil. Bulut tohumlama, yağışların çok yetersiz olduğu bölgelerde hayat kurtarıcı olabiliyor. Örneğin, bulut tohumlama programları yürüten en güçlü ülkelerden biri Birleşik Arap Emirlikleri (BAE). Dünyanın en kurak ülkelerinden biri olan BAE her yıl sadece 120 milimetre yağış alıyor. Bu yüzden de yağışları artırmayı amaçlayan bulut tohumlama programları tarımın sürdürülebilmesi için hayati önem taşıyor.

Bununla birlikte, sulama tesislerini dolduracak yağışlar yaratmak bulut tohumlamanın kullanım alanlarından sadece birisi. Bulut tohumlama aslında birçok hava durumu sorununu çözebiliyor. 2008 Pekin Olimpiyatları’nda havanın açık kalması için stratejik olarak önceden yağmur yağdırılması, ekinlerde fiziksel hasara neden olan şiddetli dolu yağışlarının önlenmesi gibi örnekler verilebilir.

Kaynak: How It Works

Yorum yapın