Dini, ekonomik ve sosyol birçok nedenden dolayı dünyanın her yerinde siyasal ve sosyal zeminde erkelerin gölgesinde kalan kadınlar, sanayi devriminin ardından sonraki süreçte özellikle 1. Dünya Savaşı ile birlikte cephede, sanayide, tarlada ve ovada erkeklerle birlikte mücadele ederek önemli bir adım attılar. Bunun benzer yansıması Anadolu coğrafyasında da görüldü.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanından sonraki süreçte sosyal, ekonomik ve siyasal alanda söz sahibi olmaya başlayan kadınlar, tarihe izlerini iyiden iyiye bırakmaya devam ediyordu. Bu çalışmamızda da süregelen bu sürecin bir yansıması olarak Cumhuriyet döneminde çeşitli alanlarda ilkleri gerçekleştiren kadınlarımızın bazılarını inceleyeceğiz.
Refet Angın – İlk Kadın Öğretmen
Eğitici kimliğiyle ön plana çıkan ve Cumhuriyet tarihinin ilk kadın öğretmeni kabul edilen Refet Angın 1915 yılında Çanakkale’de dünyaya geldi. İlk eğitimini okul yerine annesinden alan Angın, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabulüyle normal eğitime devam etti.
Küçük yaşlardan beri öğretmen olma hayali kuran Angın, bu kararını Mustafa Kemal Atatürk ile paylaştı ve Kemal Paşa onu matematik öğretmeni olma hayalinden vazgeçirerek tarih öğretmeni olma yönünde ikna etti. Türkiye’nin dört bir yanında hayalini kurduğu mesleğini icra etti. Ankara Deneme Lisesi kurucu müdiresi ve Milli Eğitim Bakanlığı’nda danışman olarak da görev alan Angın, ömrünün son günü olan 30 Ocak 2010 tarihine kadar eğitim camiasından hiç ayrı kalmadı.
Nezihe Muhiddin – Kadın Hakları Savunucusu, İlk Kadın Partisinin Kurucusu
Cumhuriyet sonrası kadın hareketinin öncü isimlerinden Nezihe Muhiddin ilk kadın partisi olan “Kadınlar Halk Fırkası”nı kurarak kadın hakları mücadelesinin sembol ismi haline geldi. 1889 yılında İstanbul’da dünyaya gözlerini açtı. Eğitimli bir aileye sahip olan ve bu doğrultuda Farsça, Fransızca, Almanca ve Arapça gibi önemli dilleri öğrenen Muhiddin, aldığı bu iyi eğitimle bilinçsel altyapısını güçlendirdi. Öğretmenlik mesleğinin yanında çeşitli yayınlarda yazı kaleme alan Muhiddin’i bugüne asıl taşıyan ve farklı çevrelerce tartışılır hale getiren konu onun tavizsiz kadın hakları savunuculuğuydu.
Yeni Cumhuriyet rejiminin ilk partisi olan ‘Kadınlar Halk Fırkası’, kadın haklarını esas alması ve kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinden 7 yıl önce bu hakları talep etmesi açısından Türk siyasi tarihi için önem arz etmektedir. Ancak bu parti devlet tarafından resmi onay alamamıştı. Mücadeleyle geçen bir ömrün ardından bulunduğu ruh hastalıkları hastanesinde 10 Şubat 1958 tarihinde hayata veda eden Muhiddin gerisinde 1911-1944 yılları arasında yazılmış olan 17 roman, 300 kadar öykü bıraktı.
Türkan Akyol – İlk Kadın Bakan
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın bakanı olan Türkan Akyol 1928 yılında dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olan Akyol, 1971 yılında kurulan partiler üstü Nihat Erim Hükümeti’nde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olarak görev yaptı. Nihat Erim tarafından parlamento dışından atanan Akyol, Başkanlığın 8. ayında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle 11 bakan ile birlikte görevinden istifa etti. Akademik alanda da çalışmalarını sürdüren Akyol bakanlık görevinden istifa etmesinin ardından Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’ne seçildi. 1983 yılında Sosyal Demokrasi Partisi’nin kurucu olarak siyasete atıldı. 7 Eylül 2017 tarihinde vefat etti.
Sabiha Gökçen – İlk Kadın Pilot Ve Savaş Pilotu
Türk Hava Kuvvetleri’nin ve dünyanın ilk pilotu olarak adını tarihe kazıyan Sabiha Gökçen aynı zamanda Atatürk’ün manevi kızıdır. 1959 yılında ABD’ye giderek Türk toplumunu ve Türk kadınını tanıttı. 1996 yılında kariyerinin bu en büyük ödülünü, Amerikan Hava Kurmay Koleji’nin mezuniyet töreninde düzenlenen Kartallar Toplantısı’nda Macwell Hava Üssü’nde aldı ve dünya tarihine adını yazdıran 20 havacıdan biri seçildi. Bu ödülü alan ilk ve tek kadın olma unvanına sahip oldu. 1. Tayyare Alayı’nda görev yaptığı sırada birçok askeri harekâta katıldı.
Safiye Ali – İlk Kadın Tıp Doktoru
Cumhuriyet döneminin ilk kadın tıp doktoru olan Safiye Ali aynı zamanda bu alanda eğitim veren ilk kadın eğitimci olarak da bilinmektedir. 1891 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Ali, Amerikan Kız Koleji başta olmak üzere iyi okullardan eğitim aldı. Doktor olma arzusu da Balkan Savaşı sırasında cepheden gelen çok sayıda yaralıyı görmesi sonucu doğdu.
Dönem itibariyle bir kadının doktor olması mümkün değilken o bütün zorlukları aşıp tabuları yıkmak için önemli adımlar attı. Tıp eğitimi almak için Almanya’ya giden Ali, burada kadın ve çocuk hastalıkları üzerine eğitim gördü. Eğitimini tamamlar tamamlamaz da memleketine koşarak İstanbul’da mesleğini icra etmeye başladı.
Türkiye’yi yurtdışında düzenlenen tıp kongrelerinde de temsil eden Ali, sağlık sorunlarından dolayı Almanya’ya yerleşti ve mesleğini burada sürdürdü. İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman yaralıların tedavisini üstlendi, savaş bitiminde ise Türkiye’ye döndü. Ancak yakalandığı kanser hastalığı onun yakasını bırakmayarak 1952 yılında ölmesine neden oldu.
Tansu Çiller – İlk Başbakan
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ve şu an itibariyle tek kadın başbakanı olma unvanını taşıyan Tansu Çiller 1946 yılında dünyaya geldi. Babası tarafından iyi bir eğitim alması için özel çaba gören Çiller, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu. ABD’de bulunan Connecticut Üniversitesi ve Yale Üniversitesinde doktorasını tamamladı. Akademik basamakları bir bir çıkarak Prof. unvanını elde etti.
Süleyman Demirel’in çağrısıyla 1990 yılında siyasete adım atan Çiller, 1991 yılı seçimlerinde İstanbul milletvekili seçilen seçildi, Sosyal Demokrat Halkçı Parti ile kurulan, Süleyman Demirel’in başbakanlığındaki koalisyon hükümetinde ekonomiden sorumlu devlet bakanı olarak görev aldı. 1993-1996 yılları arasında Doğru Yol Partisi’nin başında başbakanlık görevini icra etti. Aktif siyaset hayatını bırakan Çiller, emeklilik yaşamına devam etmekte.
Fazıla Şevket Giz- İlk Kadın Profesör
Biyoloji alanında yaptığı akademik çalışmalarıyla bilinen Fazıla Şevket Giz Türkiye’nin ilk kadın profesörüdür. 1903 yılında dünyaya gelen ve yükseköğrenimi Amerika Mount Holyobe Üniversitesi’nde tamamlayan Giz, aynı üniversitenin biyoloji laboratuvarında üç ay çalışarak kendini geliştirdi. Daha sonra Türkiye’ye dönen Fazıla Şevket, aynı zamanda temel bilimler kategorisinde araştırma yazısı yayımlayan ilk kadın bilim insanı olma özelliğine de sahiptir.
Gerçekleştirilen üniversite reformuyla birlikte İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde görev aldı ve aynı üniversitede profesör oldu. Türkiye’de Hidrobiyoloji alanının önünün açılmasını sağlayan Giz’e ait Omurgalıların Karşılaştırmalı Anatomisi (1944) adlı bir basılı kitabı mevcuttur.
Afife Jale – İlk Müslüman Kadın Tiyatro Sanatçısı
Türk tiyatrosunda sahneye çıkan ilk kadın oyuncu olan Afife Jale, 3 Nisan 1919 tarihinde, Hüseyin Suat‘ın Yamalar adlı oyununda, Emel rolü ile ilk kez sahneye çıktı ve çalışmalarını Cumhuriyet döneminde de devam ettirdi. Asıl ismi Afife olan sanatçı, bir oyunda “Jale” takma ismini kullandı ve daha sonraları Afife Jale adıyla anılmaya başlandı.
Cumhuriyet öncesi bir kadın olarak oyun sahnelediği için başı beladan kurtulmayan Afife Jale, Cumhuriyet rejiminin kadınların sahneye çıkmaya dair yasal engelin kaldırılmasıyla oyunlarını özgürce sahneledi. Ancak çektiği şiddetli baş ağrıları nedeniyle doktorunun morfin tedavisi uygulaması üzerine morfin bağımlısı haline geldi ve bu nedenle 1902 yılında başlayan ömrü 1941 yılında genç bir beden olarak son buldu. Anısının yaşatılması adına 1997 yılından beri sanatçının anısında Yapı Kredi tarafından Afife Tiyatro Ödülleri düzenlenmektedir.
Filiz Dinçmen – İlk Kadın Büyükelçi
“Kadın katkısı olmazsa ülke kalkınamaz” ifadesiyle Türk siyasal yaşamına damga vuran Filiz Dinçmen, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın büyükelçisidir. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olan Dinçmen, adlığı eğitim ardından meslek hayatındaki ciddi ilk adım olarak Dışişleri Bakanlığı BM Dairesi 3. Kâtibi olarak görev aldı. 1965 yılının Ağustos ayında Birleşmiş Milletler New York ofisinde ilk olarak ikinci daha sonra ise birinci sekreter olarak göreve getirilen Dinçmen, 1968-1970 yılları arasında Türkiye Tahran Konsolosluğu’nda görev aldı.
1982 yılında Türkiye Cumhuriyeti adına bir ilki gerçekleştirerek ilk kadın büyükelçi olma unvanıyla Hollanda Lahey Büyükelçisi oldu. İlkleri bunlarla son bulmayan Dinçmen, 1988 yılında bakanlığın ilk kadın müsteşar yardımcısı ve 1991 yılında bakanlık sözcüsü oldu. Günümüzde emeklilik yaşamına devam etmektedir.
Cahide Sonku – İlk Kadın Film Yönetmeni Ve İlk Kadın Oyuncu
Türk sinema tarihinin ilk kadın yönetmeni ve kadın oyuncusu olan Cahide Sonku, henüz 16 yaşında Darülbedayi’ye(İstanbul Şehir Tiyatrosu) girerek kariyeri adına ilk ve en önemli adımı attı. Darülbedayi’ye girdikten kısa bir süre sonra en gözde oyunculardan biri haline gelen Sonku, Türk tiyatrosunun önemli ismi Muhsin Ertuğrul döneminde de önemli tiyatro oyuncuları arasında olmayı başardı.
1933 yılında “Söz Bir Allah Bir” adlı sinema filmiyle sinema sektörüne adım atan Sonku, hedeflerini oyunculuktan öteye taşıyarak 1950 yılında kendi adını taşıyan Sonku Film adlı şirketi kurdu. “Fedakâr Ana” filminin yönetmenliğini yapan sanatçı, 1979 yılında Sinema Yazarları Derneği hizmet ödülünü aldı. 1919’da Yemen’de başlayan hayatı 1981 yılında İstanbul’da son buldu.
Behice Boran – İlk Kadın Parti Genel Başkanı
1 Mayıs 1910 tarihinde Bursa’da dünyaya gelen Behice Boran Cumhuriyet dönemi Türk siyasi tarihinin ilk, Türkiye İşçi Partisi’nin ise son parti genel başkanıdır. Akademisyen ve sosyolog kimliğiyle tanınan Boran, Amerika’da Michigan Üniversitesi’nin sosyoloji bölümünü bitirdikten sonra Türkiye’ye döndü. Yaşadığı dönem sol hareketinin önemli isimlerinden olan Behice Boran, siyasi düşüncelerinden dolayı akademik yaşantısını sürdürdüğü Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ndeki görevinden uzaklaştırıldı. 1970 yılında Türkiye İşçi Partisi’nin genel başkanı oldu.
12 Mart 1971 Muhtırası sonrasında yargılanarak 15 yıla mahkûm edilen Boran, 1971 askeri müdahalesiyle kapatılan Türkiye İşçi Partisi’ni, arkadaşlarıyla birlikte 1975’de yeniden kurarak tekrardan genel başkan oldu. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından bir süre ev hapsinde tutuldu. Daha sonra ise yurtdışına çıktı. “Sosyalist doğulmaz, sosyalist yaşanır.” sözüyle hafızalarda yer edinen Boran, 1987 yılında vefat etti.
Kaynak:
-Seda Yılmaz, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Öğretmen Kadın Kimliği, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Kadın Çalışmaları ABD, 2015
-Ümüt Akagündüz, Mücadele Eden Bir Kadın Örneği, Beyaz Tarih, Erişim Tarihi: 13.06.2018
-İlkay Demirkürek, 1980 Sonrası Değişimin Işığında Kadın ve Liderlik Olgusu: Tansu Çiller Örneği, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Gazetecilik Bölümü, 2011
-Halil Tokcan ve Emre Kolyiğit, Türk Tarihinde Yer Alan Önemli Kadın Şahsiyetler Hakkında Öğrenci Bilgi Düzeyleri, Uluslararası Sosyal Bilimlerde Yeni Yaklaşımlar Dergisi, 2017
-Burak Alper TÜRKER ve Barış BARIŞIK, Tarihe İmza Atan Türk Kadınları, Hukuk Gündemi Dergisi 8 Mart Özel Sayısı, 2018
-Banu Çiçek Seyhan, Biyolojide Kadın Bilim İnsanları, Giresun Üniversitesi Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi Kadın Özel Sayısı, 2017