Curiosity Keşif Aracı (Mars)

Başka bir gezegene yollanan en gelişmiş keşif aracı olan Curiosity, Mars’ın bir zamanlar yaşanabilir olduğunu ortaya çıkardı.

Mars bugün kuru, soğuk ve çıplak. Yüzeyinde su akmıyor, havasıysa seyrek ve zehirli. Fakat bir zamanlar Mars ıslaktı, muhtemelen sıcaktı ve mikropları barındırmış bile olabilir.

NASA 2004’te Mars‘a Spirit Opportunity iki robot keşif aracı indirdi ve Mars yüzeyinde bir zamanlar, hatta birkaç milyon yıl öncesine kadar suyun bulunduğuna ilişkin kesin kanıtlar buldu.

Mars bir zamanlar tüm gezegeni 140 metre derinlikte bir okyanusla kaplayacak kadar su içermiş olabilir.

Artık bilim insanlarının kafasındaki soru, bu suyun yaşamı destekleyebilecek bir ortama katkıda bulunup bulunmadığıydı. Bu soruya yanıt bulmak için de şu ana kadar uzaya gönderilmiş en büyük keşif aracını yolladılar…

Curiosity normal bir binek arabası büyüklüğünde. Dünyadaki mühendislerin yolladığı ve Mars‘a ulaşması 20 dakikayı bulabilen komutlarla yönetiliyor. Curiosity‘nin bilgisayarlı beyni Dünya‘daki bilim insanlarının hiçbir müdahalesi olmadan da tehlikelerden, örneğin dik yokuşlardan, hendeklerden ve büyük kayalardan sakınmasını sağlayan AEGIS adlı bir yazılımla çalışıyor.

Curiosity‘nin süspansiyon sistemi, altı tekerleği de yerdeyken engellerin üstünden aşmasını sağlıyor. Aracın 17 “göz”ü, yani üç metrelik bir alanda arazinin üç boyutlu haritasını oluşturmasını sağlayan kamera sistemi var. Bu da Curiosity‘nin engellerle aradaki mesafeyi hesaplamasına olanak veriyor. Bu teknolojik yenilikler Curiosity‘nin bilimsel hedeflerine erişmesine yardımcı oluyor. Söz konusu hedefler arasında hayatın kimyasal yapıtaşlarını bulmak, Mars yüzeyinin mineralojisini araştırmak, radyasyonu ve atmosferdeki diğer koşulları ölçmek var.

Yellowknife Korfezi Mars
Yellowknife Körfezi

Mars Yaşamı Desteklemiş Olabilir

Mars‘ta yaşam var mi ya da hiç oldu mu? İşte büyük soru bu. Bilim insanları Kızıl Gezegen‘de şu an yaşam olmadığını ama geçmişte mikrobik yaşamı destekleyecek bir iklime sahip olmuş olabileceğini düşünüyor. Bunun kanıtı, Mars‘ın yaşanabilir olmuş olabileceği dönemde meydana gelmiş toprakta ve eski kayalarda bulunan mineralleri ve elementleri “tatmakla” elde ediliyor.

Curiosity, Mars kayalarında kükürt, azot, hidrojen, oksijen, fosfor ve karbon buldu. Bunlardan bazıları, örneğin kükürt ve hidrojen, mikroplar için “gıda” sayılıyor. Oksijen muhtemel bir yan ürün. Karbon, azot ve fosfor ise hücre ve DNA için önemli yapıtaşları. Curiosity tüm bunları Yellowknife Körfezi denen bölgedeki çökelmiş kayaları inceleyerek buldu. Sonuçlar söz konusu bölgede bir zamanlar sıvı su bulunduğunu gösteriyor.

Gezegen MarsMars Bir Zamanlar Sıcak Ve Islaktı

Mars‘ın bir zamanlar şimdikinden çok daha kalın bir atmosferi vardı. Bu da sıvı suyun var olmasını sağlayan yüzey basıncını ve sıcaklığı sağlıyordu. Ne var ki milyarlarca yıl içinde Mars‘ın atmosferi kayboldu çünkü gezegenin yerçekimi, atmosferi tutabilecek kadar güçlü değil. Özellikle de güneş rüzgarı, atmosferin üst katmanını alıp götürüyor.

Curiosity, atmosferdeki ksenon gazını ölçerek Mars‘ın atmosfer yitirme hızını belirleyebildi. Ksenon farklı izotoplara, yani farklı sayıda nötron içeren versiyonlara sahip ve içlerinden bazıları kayboldukça izotopların oranı da değişiyor.

Benzer biçimde, bilim insanları oksijen ve hidrojen atomlarına sahip normal suyun oksijen ve döteryum atomlarına sahip “ağır” suya oranına bakarak, Mars‘ın sahip olduğu suyun % 87’sini yitirdiğini hesapladılar . Normal su daha hafif olduğundan daha kolay kayboluyor.

Curiosity’yi Ne Bekliyor?

Curiosity 154 kilometre çaplı dev Gale Krateri’ne indiğinde 5,5 km yükseklikteki merkez dağı Sharp ilgi çekici bir hedefti ve hâlâ da öyle.

Curiosity 2014’ün Eylül ayında, yani Mars‘a indikten iki yıl kadar sonra Sharp Dağı’nın eteklerine geldi. Şu anda görevi dağın alçak kısımlarına tırmanmak, yörenin jeolojik ve kimyasal geçmişini belirlemek için de tortul kayalardan örnek toplamak.

Dağın tortul yapılı olması en eski ve muhtemelen dört milyar yıldan yaşlı katmanlarının en altta olması anlamına geliyor. Amaç dağın etrafındaki çevrenin ne zaman tatlı su gölünden daha asidik koşullara dönüştüğünü ve sonra tümüyle kuruduğunu öğrenmek.

Kaynak: How It Works

 

Yorum yapın