Da Vinci’nin Savaş Makineleri

Da Vinci’nin savaş makineleri cephede devrim yaratacak yeniliklere sahipti. Fikirleri iddialıydı ama mantıklı hesaplamalara dayanıyordu. 

Springald Da Vinci

Springald

Cephede belirli hedefleri ortadan kaldıran top.

Bu tür toplar Da Vinci‘den önce de mevcuttu ama tıpkı birçok diğer yaratımında olduğu gibi, bu fikrin de üstüne önemli eklemelerde bulunmuştu.

Top, sağlam kalmasını sağlamak için tahta bir yapıyla sarmalanmıştı. Ağır olmasına rağmen isabetli atışlar yapması zor değildi.

Bu top hem yatay hem de dikey olarak birçok farklı yöne ateş edebiliyordu. Ayrıca yay şeklinde bir dişli ekseni sistemi sayesinde yukarı aşağı hareket edebiliyor, istenen yüksekliğe getirilince de silindirik bir çubukla sabitleniyordu. Sonra da topun kundağını sağa sola hareket ettirmek gerekiyordu. Arkadan dolma top; demir ve taş güllenin yani sıra metal uçlu oklar da fırlatabiliyordu.

Makineli Tufek Da VinciMakineli Tüfek

Düşman askerlerinin üstüne hızla ateş edebilecek çok namlulu silah.

Rönesans döneminde toplar çok önemli silahlardı. Da Vinci‘nin çok namlulu savaş makinesi bir defada bir düzine topu aynı anda ateşleyerek manevra ve ekstra ateş gücü kazandırmayı hedefliyordu.

Gülleler ateşlendikten sonra parçalara ayrılıyor ve düşman piyadesinin üstüne ölümcül metal parçaları yağdırıyordu.

İki yanda tekerlekleri bulunan, ağızdan doldurulan silahta dönen üç sıra halinde toplar yer alıyordu. Bunlardan biri ateş ederken diğer ikisi soğuyor ve yeniden dolduruluyordu. Geri tepme çok şiddetli olacağı için, gövdeyi yerinde tutan bir destek kısmına sahipti. Da Vinci‘nin bir diğer çiziminde namlular, silahın menzilini genişletmek için yelpaze biçiminde dizilmişti.

Zirhli Araba Da VinciZırhlı Araba

Da Vinci’nin bu konsepti, 1. Dünya Savaşı tanklarının uzak akrabası sayılabilir.

Da Vinci‘nin, geçmişteki zırhlı silah tasarımlarına da yer veren kaplumbağa benzeri sistemi düz yüzeylerde hareket edebiliyordu ve sekiz kişilik bir ekip tarafından kullanılacaktı.

İlkin gücü öküzlerin ve atların sağlaması tasarlanmıştı ama aracın içindeki yer kısıtlıydı. Mürettebat sağlam ve eğimli bir kaplama tarafından korunacak, üstteki taret ise sürücülerin araca yön vermesini sağlayacaktı.

Arabanın çevresine eşit aralıklarla dizilmiş toplar, cephede herhangi bir yöne ateş edebilecekti.

Zırhlı araba kağıt üstünde iyi bir fikir gibi dursa da, bir dizi sorunu yüzünden asla hayata geçirilemezdi. Tıpkı gök vidasında olduğu gibi, insan vücudu bu aracı yerinden kıpırdatacak kas gücüne sahip değildi ve aracın tekerlekleri çok ince olduğu için balçığa saplanıp kalması işten bile değildi.

Kaynak: How It Works

 

Yorum yapın