Doğanın en gizemli seslerini ve gerçeküstü ses dalgalarının ardındaki bilimi keşfedin.
Hava Depremleri (Skyquake)
Atmosferin üst tabakalarındaki garip patlamaları duyunca Dünya dışı bir yaşam formunun yeryüzüne ineceğini sanabilirsiniz ama bu garip sesleri uzaylılar çıkarmıyor. “Hava depremi” denilen sesler aslında yüzyıllardır duyuluyor. Bu olayın kaynağına dair askeri harekatlar, göktaşları, doğal gaz salınımı, mini çığlar gibi birçok hipotez öne sürüldü ama elimizde hala net bir açıklama yok. Yani hava depremlerinin top patlamasına benzeyen sesleri gizemini koruyor.
Dünya’nın Uğultusu
Bir makineden uğultu geliyorsa o makinenin çalıştığını anlarız. Dünya‘dan da böyle bir uğultu geliyor ama gezegenimizin bir motoru olmadığına göre sesin nereden geldiği meçhul. Bilim insanları bu sesin kaynağını araştırıyor.
Paris Küresel Fizik Enstitüsü araştırmacılarının 2018’de yayımladığı bir araştırma kapsamında, sismograflar okyanus hareketinin derinliklerinden gelen ve sürekli devam eden bir gezegen uğultusu kaydetti. İnsan kulağıyla algılanamayan bu düşük frekanslı titreşimin, dünya genelindeki okyanus dalgalarının çarpmalarından kaynaklandığı düşünülüyor.
Şafak Korosu
Şafak vaktinde ötücü kuşların cıvıl cıvıl seslerini duymak kimseyi şaşırtmaz, ama ya balıkların şarkıları? Deniz memelileri genellikle tek başlarına şarkı söyler, ancak Batı Avustralya’nın Port Hedland şehrinde 18 ay süren bir çalışmada gün batımı ve şafak vakitlerinde bazı balık korolarının ortaya çıktığı görüldü. Protonibea diacanthus balıklarının düdük seslerinden Terapontidaların vızıltılarına, gün doğumu ve gün batımında deniz aslında melodilerle dolu.
Bloop
Okyanusun derinliklerinde gizlenen öyle bir deniz canavarı var ki mavi balina onun yanında cüce kalır. En azından 1997’de derinlerden güçlü bir “patlama” sesi yükseldiğinde insanlar böyle düşündü. Pasifik’teki hidrofonların yakaladığı ses mavi balina sesine benziyordu ama böyle bir sesin bir deniz memelisinden gelebilmesi için sesin sahibi Eyfel Kulesi büyüklüğünde olmalıydı!
Bu eşsiz sese “Bloop” adı verildi. Ama daha sonra, sesin bir deniz canavarına değil de Antartika’da kırılan bir buz sahanlığına ait olduğu ortaya çıktı. Orijinal kayıt, normal hızının 16 katı kadar hızlandırılmıştı. O yüzden kırılma sesi büyük bir balon patlaması gibi duyuluyordu. Ama normal hızına düşürüldüğünde bildiğimiz buz sahanlığı kırılma seslerinden pek farkı olmadığı anlaşıldı.
Biyo-Ördek
Okyanusun onlarca metre altında olduğunuzu ve bir anda sonardan bir ördek sesi geldiğini hayal edin. Kulağa inanılmaz geliyor ama 1960’larda bir denizaltı mürettebatının başına böyle bir şey geldi. Bilinmeyen bir deniz ördeği türü olabilir miydi?
Sesin kaynağı 2014 yılına kadar tespit edilemedi. Merakla geçen 50 yılın ardından, bu vaklama sesini Antarktika minke balinalarının çıkardığı tesadüfen anlaşıldı. Bir araştırma ekibi, davranışlarını ve hareketlerini incelemek amacıyla iki balinayı etiketlemişti. Araştırmaları sırasında gizemli sesin sırrını da ortaya çıkarmış oldular.
Akustik Kutup Işıkları
Aurora Borealis’in canlı ve hareketli ışıklarının altında patlamalar, çatlamalar ve neredeyse statik bir ses duyulabilir. Bu hafif vızıltının bizimle iletişim kurmaya çalışan ruhlardan geldiğini sananlar yok değil, ama işin aslı kutup ışıklarındaki elektrik boşalmasından ibaret. Kutup ışıkları, Dünya‘nın manyetik alanıyla etkileşime giren Güneş püskürtülerinin bir sonucu. Atmosferde sıkışan bir soğuk hava tabakasıyla elektrik yükü birikmesi bir araya gelince bu statik gürültü ortaya çıkıyor.
Kaynak: How It Works