Dünyanın En Yüksek Dağları

Dünyanın en yüksek dağları, sınırları zorlayacak kadar yüksekliktedir. Bu dağlar, gezegenimizin 8.000 metreden yüksek tepeleri olarak kaydedilmiştir. Zorlu tırmanış koşulları sunmalarına rağmen, bu dağlar dağcılar tarafından en çok ilgi gören yerlerdir.

Herkesin Everest Tepesi’ni tırmanma konusunda büyük bir ilgi gösterdiği bilinse de, aşağıda sıralayacağımız diğer yüksek dağlar da dağcılar tarafından yoğun ilgiyle karşılanmaktadır.

Küçükten Büyüğe Dünyanın En Yüksek Dağları

Annapurna I Doğu (8.026 m)

Bu dağ, Annapurna Sıradağları’nın en yüksek dağı ve dünyanın onuncu en yüksek zirvesi. Annapurna, adını “yemek dolu” anlamına gelen bir Hindu tanrıçasından alıyor. Devasa dağdan akan sular dağın çevresinde yaşayan halkların tarım yapması için ideal koşulları sağlıyor. Annapurna Sıradağları 1985’te doğal koruma alanı ilan edilerek Nepal’deki en büyük korunan alan haline geldi.

Nanga Parbat (8.126 m)

Nanga Parbat, Urduca’da “çıplak dağ” anlamına gelir; çünkü dağın yamaçları o kadar dik ki büyük bir kısmı kar tutmamaktadır.

Nispeten genç bir dağ olan Nanga Parbat, yalnızca 1 veya 2 milyon yaşındadır. Zirveye tırmanmaya çalışan 31 dağcının hayatını kaybetmesi nedeniyle halk arasında “Katil Dağ” olarak anılmaktadır ve bu isim hâlâ kullanılmaktadır. Zirveye ilk tırmanma denemesi 1895 yılında gerçekleşti. Alfred Mummery ve ekibi, bilinmeyene doğru yola çıktıktan sonra bir daha geri dönmemiştir. Bu kayıplar, Nanga Parbat’ın tehlikeli doğasını ve dağcılar için sunduğu zorlukları gözler önüne sermektedir.

Manaslu (8.163 m)

Manaslu, “Ruh Dağı” anlamına gelir ve bu bölge, tropik, alp ve kutup iklimi gibi altı farklı iklim kuşağını barındırmaktadır. Nepal’in Gorkha eyaletinde bulunan bu dağ, dünyanın sekizinci en yüksek zirvesidir ve uzun sırtları ile vadi buzullarıyla dikkat çeker.

1956 yılında zirveye ilk ulaşan dağcılar, Japon Toshio Imanishi ve Gyalzen Norbu’dur. Bu başarı, bazı kişiler tarafından zirvenin Japonya’ya ait olduğu iddialarını doğurmuştur.

Dhaulagiri (8.167 m)

Dhaulagiri, 1808 yılında keşfedildiğinde dünyanın en yüksek dağı olarak düşünülmüştü. Günümüzde en yüksek yedinci dağ olduğu bilinse de, etkileyiciliğini hâlâ korumaktadır. Kali Gandaki Boğazı üzerinde yükselen bu dağ, 7.000 metre yüksekliği ve 30 kilometre genişliği ile dikkat çeker. Dhaulagiri’nin ana zirvesi, dördü 7.600 metrenin üzerinde olmak üzere birkaç farklı zirveye ev sahipliği yapmaktadır.

Cho Oyu (8.188 m)

Cho Oyu, Everest’in 32 kilometre kuzeyinde, Nepal ile Tibet arasındaki sınırda yükselmektedir. Devasa boyutlarına rağmen, bu dağ nispeten daha uysal bir tırmanış deneyimi sunar.

8.000 metreyi aşan zirveler arasında en güvenli olanlardan biri olarak kabul edilmektedir; ölüm oranı yalnızca %1 gibi düşük bir seviyededir, bu da onu en yüksek on zirve arasında en çok tercih edilen tırmanış noktası haline getirir. Kuzeye bakan yamacı, hafif eğimli yapısıyla fazla teknik beceri gerektirmemektedir. Ancak, dağcıların zinde olmaları önemlidir; ayrıca bu bölgede çığ riski de oldukça düşüktür.

Makalu (8.485 m)

Makalu, dünyanın en yüksek beşinci dağı. Dört kenarlı bir piramide benzeyen şekliyle dikkat çeken bu dağ, Tibet-Nepal sınırında tek başına yükselmektedir.

Uç koşulların hâkim olduğu ve doğal çeşitliliğin fazla olduğu arazisi nedeniyle Makalu, tırmanış açısından oldukça tehlikeli bir hedef olarak bilinir. Yamaçları dik olup, zirveye ulaşabilmek için üst düzey tırmanış becerileri gerekmektedir.

Lhotse (8.516 m)

Lhotse, Himalaya Dağları’nda yer alan ve 8.516 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek dördüncü dağıdır. 1956 yılında ilk kez zirvesine ulaşılmıştır, ancak bu tırmanış, Everest’e giden bir yol olarak görülmüştür. Lhotse, Everest’in hemen yanında yer alması nedeniyle sıkça göz ardı edilse de, kendine özgü zorlukları ve tehlikeleri ile tanınır. Dağın ana zirvesinin etrafında, doğuda Lhotse Shar ve batıda Nuptse adında iki küçük zirve bulunmaktadır.

Lhotse’nin batı yüzü, dik ve zorlu bir tırmanış sunar; bu nedenle birçok dağcı, bu bölgeye tırmanmanın Everest’e tırmanmaktan daha zor olduğunu belirtmektedir. Buzul duvarları ve dik yamaçlar, dikkatli bir tırmanış gerektirir; aksi takdirde, zirveye ulaşmak yerine ciddi tehlikelerle karşılaşma riski vardır. Lhotse, hem güzelliği hem de zorluğu ile dağcılar için büyük bir çekim merkezi olmaya devam etmektedir.

Kançencunga (8.586 m)

Kocaman bir haç şeklindeki Kançencunga’nın yapısal olarak beş zirvesi var. Bu yüzden de adı yüksekteki karlann beş hazinesi anlamına geliyor. Dağı oluşturan kayalar arasında bir milyar yaşında olanlar var. Dağ, yerli Budistler için kutsal. Rivayet göre her zirve, tanndan gelen beş armağandan birini (altın, gümüş, taşlar, tahıllar ve kutsal kitaplar) temsil ediyor. 2000 yılında Hindistan’ın Sikkim eyaleti, tanrılara saygısızlık etmemek için tepeye tırmanmayı yasakladı.

K2 (8.611 m)

K2, Henry Godwin-Austen tarafından keşfedildiği için bazen Godwin-Austen Dağı olarak da anılmaktadır. Bu dağ, Çin-Pakistan sınırındaki Karakurum Sıradağları içinde yer alır ve 8.611 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek ikinci zirvesidir. K2, tırmanış zorluğu ve tehlikeleri nedeniyle “Zalim Dağ” olarak da bilinir; zirveye ulaşmaya çalışan dağcıların yaklaşık dörtte biri hayatını kaybetmiştir.

Kaşifler, K2’nin Everest’ten 200 metre daha alçak olduğunu fark edemediği için, bir yıl boyunca dünyanın en yüksek dağı olarak kabul edilmiştir. Deniz seviyesinden yükseklik bakımından en yüksek ikinci dağ olmasına rağmen, topoğrafik çıkıntı bakımından en yüksek 22. dağ olarak sınıflandırılmaktadır; bu çıkıntı yüksekliği 4.020 metredir. K2, zorlu hava koşulları, dik yamaçları ve teknik tırmanış gerektiren rotaları ile dağcılar için büyük bir meydan okuma sunmaktadır.

Everest (8.848 m)

Everest, zirvesine ulaşmak, dünyanın en yüksek noktasına ulaşmak anlamına gelir. Bu muazzam dağ, her yıl yaklaşık 6 milimetre yükselmekte ve 50 ila 60 milyon yıl öncesine dayanan jeolojik süreçlerin etkisiyle sürekli değişim göstermektedir. Dağın altındaki levhaların hareketi, öngörülemeyen sallantılara, çığlara ve depremlere yol açarak tırmanışları daha da tehlikeli hale getirir.

Everest’in yüksekliği, dağcılar için son derece yıpratıcıdır; zirveye çıkıldığında hava basıncı, deniz seviyesindekinin yalnızca üçte biri kadar kalmaktadır. Kış aylarında sıcaklık -40 dereceye kadar düşebilir, bu da donarak ölme riskini artırır. Dağa tırmananların çoğu, iki ana rotadan birini tercih etse de toplamda 17 farklı rota bulunmaktadır. Zirve, küçük ve karlı bir kubbe şeklindedir, bu nedenle Dünya’nın zirvesinde aynı anda yalnızca birkaç kişi durabilmektedir. Everest, hem zorlukları hem de sunduğu eşsiz manzaralarla dağcılar için büyük bir hedef olmaya devam etmektedir.

Kaynak: How It Works

Sıkça Sorulan Sorular