Pusulaların kuzeyi göstermesini sağlayan şey nedir? Cevap, manyetik kuzey kutbu. Arktik’teki bu muhteşem güç, pusula iğnesini kendine çekiyor. Ancak manyetik kuzey kutbu, “Kuzey Kutbu” dediğimiz yerden farklı. Manyetik kuzey kutbu, tüm gezegeni çevreleyen devasa bir enerji balonunun ucu. Dünya‘nın manyetik alanı ayaklarımızın 2.900 kilometre altında başlıyor ve uzaya kadar çıkıyor. Gezegenimizin dış çekirdeği, erimiş demir ve nikelden oluşan kavurucu bir deniz. Bu deniz sürekli çalkalanıyor, deniz ısındıkça sıvı metal yükseliyor ve soğuyunca sıvı metal tekrar çöküyor. Dünya‘nın dönüşü de dış çekirdekte girdaplar oluşturuyor. Sıvı metal iletken olduğundan, bu sürekli hareket dinamo etkisi yaratıyor. Yani manyetik alan yaratarak elektrik üretiyor.
Dünya‘nın manyetizması, çubuk mıknatıslarda olduğu gibi iki uçta yoğunlaşıyor: Biri kuzeyde, diğeri güneyde. Bu kutuplar manyetizmanın en kuvvetli olduğu yerler ama görünmez manyetik alan bu iki nokta arasındaki her yöne yayılıyor. Jeolojik kanıtlar, Dünya‘nın manyetik alanına güç veren “jeodinamo”nun en az 3,45 milyar yıl önce ortaya çıktığını gösteriyor. Dünya‘nın sımsıcak çekirdeği bir gün sertleşip soğuyunca manyetizma da kaybolacak. Çok uzun zaman önce Mars‘ta öyle oldu. Dünya‘da bunun yaşanmasına milyarlarca yıl var ama bu, manyetik alanın stabil olduğu anlamına gelmiyor. Çekirdeğin sıcaklığındaki veya sıvı akışlarındaki hafif dalgalanmaların bile çok ciddi etkileri olabilir.
Böyle bir gelişme, kutupları hareket ettirebilir. Manyetik kuzey şu anda Kanada’dan Sibirya’ya doğru kayıyor ve ivme kazanıyor. Bir zamanlar yılda ortalama 15 kilometre kayarken 1990’ların ortalarından beri yılda 55 kilometre ilerlemeye başladı. Kesin nedeni bilinmiyor ama yüksek hızlı bir sıvı demir jetinin sorumlu olduğu sanılıyor. Manyetik alanın gücü de değişiyor: Her yıl dünyanın farklı bölgelerinde güçleniyor veya zayıflıyor. Ancak 160 yıldır dünya genelinde zayıfladığına dair işaretler var. Sebebi, muhtemelen Afrika’nın altında bulunan yoğun kayaçların çekirdeğe müdahale etmesi. Hepsinden önemlisi, çekirdeğin kimyasındaki bir tuhaflık, kutupları tersine bile döndürebiliyor. Bu daha önce yüzlerce kez yaşansa da 780.000 yıldır yaşanmadı. Yaşandığı zaman da bu değişiklik bir anda değil, binlerce yıl içinde gerçekleşiyor. Belki de gelecek nesiller, pusulaların neden hep güneyi gösterdiğini soracak.
Dünya’nın Koruyucu Kalkanı
Dünya‘nın manyetik alanı, Dünya‘daki canlıları Güneş‘in sürekli olarak püskürttüğü plazma ve parçacıklardan koruyor. O olmasaydı “güneş rüzgârı”, ultraviyole radyasyonunu dışarıda tutan ozon tabakasından başlayarak atmosferimize zarar verirdi. Ama manyetik alan sayesinde yüklü parçacıklar gezegenimizin etrafından dolaşarak akıp gidiyorlar. Yine de güneş rüzgârı manyetik alanımızı bozuyor ve manyetik çizgileri Dünya‘nın gündüz olan tarafında birbirine yaklaştırırken gece olan tarafında uzaya doğru uzatıyor.
Bazen “güneş fırtınası” denilen daha büyük patlamalar yaşanıyor. Bu patlamalar koruyucu bariyerimizi zorlamasına rağmen manyetik alan çizgileri parçacıkları kutuplara itmeye devam ediyor. Orada parçacıklar havadaki moleküllerle tepkimeye giriyor. Böylece oksijen sarı ve yeşil; azot ise kırmızı, mor ve bazen de mavi parıltılar saçıyor. Bunlar, aurora dediğimiz doğal ışık gösterilerini oluşturuyor.
Kayan Kutba Uyum Sağlama
Manyetik kuzey kutbunun hızlı kayması yetkilileri de zor durumda bırakıyor. Geçen yıl, Dünya Manyetik Modeli’ni planlanandan bir yıl erken güncellemek zorunda kaldılar. Akıllı telefonlardaki GPS’in düzgün çalışmasını da bu model sağlıyor. Güncelleme yapılmasaydı Kuzey Kutbu bölgesine yapılan seyahatlerde sorun yaşanabilirdi.
Arı, güvercin ve kaplumbağa gibi birçok canlı, yönünü bulmak için manyetizmayı kullanıyor. Kutbun aniden kayması onların da kafalarını karıştırıyor: Üreme ve avlanma alanlarını bulamıyorlar. Ama hayvanlar âlemi de eninde sonunda bu değişime uyum sağlayacak.
Kaynak: How It Works