Evrenin yüzde 95’inden fazlası, ısrarla bizden gizlenen gizemli bileşenlerden; yani karanlık enerji ve karanlık maddeden ibaret. Görünür maddenin oranıysa sadece %4. Toplam enerji yoğunluğunun yüzde 76’sına karşılık gelen karanlık enerji, evrenin hızlanarak genişlemesinden sorumlu. Mevcut temel fizik bilgilerimizle açıklanamayan bu içerik “kozmosun aydınlatılmayı bekleyen sırları” listesinin bir numarasında.
Karanlık maddeyse tıpkı normal madde gibi kütle çekimsel bir kuvvet uyguluyor ve galaksilerin dağılmadan kalmasını sağlıyor. Fakat bildiğimiz maddeden farklı olarak ışıkla etkileşime girmiyor; Işığı ne yansıtıyor ne de emiyor. Bu yüzden görülebilir madde kategorisine dahil değil ve yine aynı sebeple gerçek doğasını bizden gizlemeye devam ediyor.
Avrupa Uzay Ajansı’nın Euclid uydusu bu karanlık bileşenlerin haritalanması için geliştirildi. Evren genleştikçe bizden git gide uzaklaşan galaksilerin tayfları kırmızıya kaymaya başlar. Hubble Akımı denilen bu uzaklaşma ve kozmolojik kırmızıya kayma etkisi arasındaki ilişkiyi araştırmaya hazırlanan uydudan elde edilen veriler, karanlık enerjinin evrendeki rolünün anlaşılması sağlayabilir. Zamanda 10 milyar yıl geriye uzanacak bu ölçümler sayesinde Einstein‘ın Genel Görelilik Kuramı‘nın geniş ölçekli davranışını da test etme şansına sahip olacağız.
Kaynak: Popular Science