Evren, yaklaşık 14 milyar yıl önce doğdu. O zamandan beri neler olup bittiğini keşfedelim.
Büyük Patlama (0. saniye)
Evrenin yaratıldığı an “Büyük Patlama” olarak adlandırılıyor. Hiç kimse nasılını ya da nedenini bilmiyor ama gökbilimciler evrenin bugün genişlemekte olduğunu; o yüzden bir noktada her şeyin birbirine daha yakın, çok daha yakın olması gerektiğini biliyorlar!
İnsanların yaptığı bir hata, adından dolayı Büyük Patlama‘yı uzaya doğru bir patlama olarak düşünmeleri. Oysa gerçekte bir “patlama” değil, “genişleme” söz konusu.
Büyük Birleşim Kuramı (10-43 ile 10-36 saniye arasında)
Bugün dört temel kuvvetimiz var: baskın kuvvet, zayıf kuvvet, kütle çekim kuvveti ve elektromanyetik kuvvet. Ama Büyük Patlama‘da şartlar öyle akıl almaz şekilde aşırıydı ki bu dört kuvvetten üçü, yani kütle çekim dışında hepsi tek bir kuvvet olarak birleşmişti.
Fizikçiler bir Büyük Birleşim Kuramı bulmaktan söz ettiklerinde bunu kastediyorlar. Kütle çekim, bu dönemden önce diğer kuvvetlerden ayrılmıştı.
Kozmik Şişme ( 10-36 ile 10-32 saniye arasında)
Bugün görünür evrenin bir yanı diğerine tıpatıp benziyor. Bunun olması ve özelliklerini paylaşmaları için görünür evrenin iki karşı ucunun yakın temasta bulunmuş olmaları gerekiyor ama bugün birbirlerinden o kadar uzaktalar ki ışığın bir uçtan diğerine gitmesi için yeterli zaman yok.
Muhtemelen yanıt, evrenin ışık hızından daha hızlı büyüdüğü, adına şişme denen inanılmaz bir genişleme dönemi.
Atomların Meydana Gelmesi (3-20dk arası)
Hayatındaki ilk üç dakikadan sonra evren hırçın ve kaotik bir proton, elektron ve nötron deniziydi. Evren soğumaya devam ettikçe protonlarla nötronlar birleşerek basit atom çekirdekleri, çoğunlukla hidrojen, biraz helyum ve çok az da lityum oluşturabildi.
Bu sürece nükleosentez deniyor. Evren bu noktada hala elektronların devreye giremeyeceği kadar sıcaktı.
Kozmik Mikrodalga Arka Plan Işıması (380.000 Yıl)
Evrenin sıcaklığının yaklaşık 3.000 derecenin altına düşmesi 380.000 yıl daha sürdü. 3.000 derece, elektronların atom çekirdeklerine bağlanmasına yetecek kadar soğuk.
Bu zamana kadar ışık fotonları serbest elektron bulutu tarafından sürekli olarak emilip dağıtılmıştı, o yüzden ışık asla uzaklara gidemiyordu.
Çekirdekler elektronları soğurduğunda ışık aniden engelsiz bir şekilde yolculuk yapabildiğini fark etti. Bugün kozmik mikrodalga arka plan ışıması olarak gördüğümüz de aynı ışığın evrenin genişlemesiyle yayılmış hali.
İlk Yıldızlar (200 Milyon Yıl)
İlk yıldızlar çok büyüktü. Muhtemelen Güneş‘ten bin kat daha büyüklerdi ve evrenin tarihinde hidrojen gazını ısıtıp iyonize etmek gibi çok önemli bir rolleri vardı.
Bu yıldızların içinde yeni elementler meydana geldi, sonra da bu elementler yayılıp yeni yıldızlara ve sonunda gezegenlere dönüştü. İlk yıldızlar süpernova biçiminde patladı.
İlk Galaksiler (500 Milyon Yıl)
İlk yıldızlar patladığında arkalarında birleşen ve daha çok büyüyen kara delikler bıraktılar. Bu kara deliklerin etrafında gittikçe daha fazla gaz toplanacak ve bir yıldızlar sistemi oluşacaktı. Bunlar ilk galaksilerdi.
Sadece birkaç yüz ışık yıl genişlikteydiler ama yıldız oluşumlarıyla doluydular. Bu ön galaksiler sonra birleşecek ve bugün gördüğümüz daha büyük galaksileri oluşturacaktı.
Samanyolu’nun Doğumu (600 Milyon Yıl)
Samanyolu‘nun ışık halkasındaki HE 1523-0901 adında bir yıldızın yaşı 13,2 milyar yıl olarak ölçüldü. Yani Samanyolu da en az 13,2 milyar yaşında olmalı . İlk başta Samanyolu‘nun sadece şişkin kısmı ve ışık halkası oluştu, sarmal kolları daha sonra meydana geldi.
Karanlık Çağlar (İlk 1 Milyar Yıl)
Evrenin ilk zamanlarının dörtte üçü nötr hidrojen atomlarından oluşuyordu ama evreni aydınlatacak hiç yıldız ve galaksi yoktu.
O yüzden bu döneme “karanlık çağlar” denir. Bir milyar yıldan uzun bir sürede ilk yıldızlar ve galaksiler oluştu, bunlar da nötr hidrojeni geriye neredeyse hiç kalmayana kadar iyonize eden morötesi ışımaya yol açtı.
İlk Galaksi Kümeleri (4 Milyar Yıl)
Galaksiler diğer galaksilerle birleşmeyi sever, kütle çekim kuvveti onları bir araya getirir. Bunlara galaksi kümeleri deriz ama ilk galaksi kümelerinin 10 milyar yıl önce bir araya geldikleri düşünülüyor. Bunlar, evrendeki en büyük nesnelerdir.
Karanlık Enerji Galip geliyor (6 Milyar Yıl)
Yaklaşık 8 milyar yıl önce evrende bir şey değişti: Kozmik büyüme, onu tutan kütle çekim kuvveti yüzünden yavaşlamayı bırakıp hızlanmaya başladı.
Buna neden olan şey, “karanlık enerji” denilen gizemli bir kuvvet. Kozmostaki maddelerin ve enerjinin % 68’ini oluşturan bu gizemli kuvvet, evrenin gittikçe daha hızlı genişlemesine neden oluyor.
Güneş’in Doğumu (9,24 milyar)
Güneş‘imiz ve Güneş Sistemi‘miz evrenin yalnızca üçte biri yaşında. Bir gaz bulutu bir yıldıza doğru çöktüğünde oluştular. Bir gaz ve toz diski yeni doğan Güneş‘i çevrelemeye, sonunda birleşip Dünya‘yı ve diğer gezegenleri oluşturmaya başladı.
Günümüz (13.82 Milyar Yıl)
Bugün evren, Büyük Patlama‘dan hemen sonraki evrenden çok farklı bir yer. Maddeler gezegenleri, yıldızları ve galaksileri oluşturdu. Galaksilerin hepsi sabit olarak hızlanan bir oranda birbirlerinden uzaklaşıyor.
Güneş, ömrünün yarısını tüketti. Dünya, Güneş aşırı derecede ısınmadan önce birkaç milyar yıl daha yaşanabilir bir yer olarak kalacak.
Güneş’in Ölümü (19 Milyar Yıl)
Güneş sonsuza kadar var olmayacak. Günün birinde nükleer sürtünmeyle enerji üretmek için bütün hidrojen yakıtını tüketmiş olacak. İlk önce büyüyüp kırmızı bir deve dönüşecek ve Dünya da dahil iç gezegenleri yutacak.
Sonra Güneş‘in genişleyen diş tabakaları Güneş‘ten ayrılıp yeni bir gezegensel nebula oluşturacak. Güneş‘ten geriye sadece beyaz, sıcak çekirdeği: yani bir “beyaz cüce” kalacak.
Evrenin Kaderi
“Evren nasıl oluştu?” sorusundan sonra herkesin ağzından düşmeyen diğer soru: “Gelecekte evrene ne olacak?”. Birkaç ihtimal var. Mesele, hangi kuvvetin galip geleceği meselesi: Kütle çekim mi yoksa karanlık enerji mi?
Karanlık enerji artık evreni genişletmezse bütün galaksilerin ve karanlık maddenin kütle çekimi; Evrenin tekrar, muhtemelen tek bir noktaya doğru küçülmesine neden olabilir ve bu da başka bir Büyük Patlama‘yla sonuçlanabilir.
Buna alternatif olarak; evrenin genişlemesini durdurabilecek kadar madde olmayabilir ve her şey birbirinden uzaklaşır, genişleme yavaşlar ama asla durmaz. Bu olursa trilyonlarca yıl sonra bütün yıldızlar ölecek, atomlar bozulacak ve evren sonsuza dek karanlık olacak.
En kötü durum senaryosunda ise karanlık enerji evrenin genişleme hızını arttıracak; galaksileri, yıldızları, hatta evrenin kendisini bile çekip ayırarak Büyük Yırtılma denen olayla sonuçlanacak.
Kaynak: How It Works