Friglerin MÖ 1200’lerde Ege göçleri sırasında Anadolu’ya geldiği tahmin ediliyor. Herodot‘un eserinde Brigler olarak anılan Hint Avrupa kökenlilerdir. Truva’yı ele geçirmiş olsalar da yerleşimleri Orta Anadolu’yu kapsayan bölgedir. Hitit devletinden arda kalan şehirleri yakıp yıkarak ilerlediler.
Yerleştikleri pek çok şehrin eski Hitit harabeleri üstünde yükselmesi bu yüzdendir. Başkentleri Gordion haricinde Sakarya’dan Kızılırmak yayına kadar geniş bir alana yayılmışlar ve Kütahya, Afyon, Eskişehir çevresinde yoğun yerleşim göstermişlerdir.
Alacahöyük, Pazarlı, Kültepe, Maşathöyük ve Boğazköy önemli yerleşimleridir. En önemli kralları Yunan mitolojisinde de adı geçen Gordios‘tur. Şehirlerin bayındır hale gelmesi ve surlarla örülmesi onun eseridir.
Hititler‘in bir nevi mirascısı olarak Doğu ile Batının sentezlenmesi Gordios‘un eseridir. Sardes ve Babil arasındaki ticaret yolunun ( Kral yolu) Frig topraklarından geçmesi bu süreci hızlandırmışken, krallığın zenginleşmesi de söz konusu olmuştur.
Midas’ın Kral Oluşu
Gordios oğlu Midas ( MÖ 738-MÖ 696) babasının yönetim becerilerini sürdürür. Doğuda Urartu ve Asurlular, batıda İyonya ve Lidya ile ticaret anlaşmaları imzalar. Ülkeler arası ilişkiyi üst düzeye çıkarır. Ancak Kafkasya’dan hareket eden tehdit, Friglerin hızlı çöküşüne yol açacaktır.
Midas’ın Kulakları
Gordion kentinde yaşamış efsanevi Frigya Kralı Midas üzerine çok sayıda mitoloji yazılmıştır. Eşek kulaklı Midas efsanesi ise M.Ö. 4000 yıllarında yaşanan bir olaya dayanır. Athena kendi icat ettiği flütü tanrıların önünde çalmak ister. Flütü çalarken Athena’nın yanaklarının şişmesi ve yüzünün komik bir hal alması Hera ile Afrodit’i eğlendirir ve onunla dalga geçerler.
Bu duruma çok sinirlenen Athena, İda Dağı eteklerindeki bir kaynağa gidip sudaki yansımasından flütü çalarken yüzünün aldığı şekle bakar. Athena flüt çalarken gerçekten de çok çirkin olmaktadır. Bunu görüp iyice sinirlenen Athena flütü lanetler ve atar. Çoban Marsias ise Athena’nın attığı bu flütü bulur ve çalmaya başlar. Tanrı icadı bu flütten oldukça güzel sesler çıkmaktadır ve onu çalan Marsias’ın ünü her yere yayılır.
Güzel sanatlar ve müzik tanrısı Apollon, her yerde çaldığı bestelerden bahsedilen Marsias’ı çok kıskanır. Sadece ikisi arasında geçecek olan bir yarışma düzenler. Kral Midas’ın başkanlığındaki jüri üyeleri ve halkın önünde yarışma başlar. Hem Apollon hem de Marsias oldukça güzel ezgiler çalar. Ancak jüri üyeleri Apollon’dan korktukları için oylarını ona verir.
Kral Midas ise haksızlık olmaması için 2 puanlık oyunu Marsias için kullanır. Berabere kalmaktan hoşnut olmayan Apollon, Marsias’ı oyuna getirir. Flütü tersten çalar ve onun da aynısını yapmasını ister. Ters tuttuğu flütten ses çıkaramayan Marsias yenilir. Midas’ın kulakları eşek kulağı Oyunu Marsias’tan yana kullanan Midas’a çok kızan Apollon onun kulaklarının iyi duymadığını iddia eder.
İnsan kulağını hak etmediğini savunur ve kulaklarını uzatıp eşek kulaklarına çevirir. Midas kulaklarından çok utandığı için kalpakla dolaşmaya başlar. Bir gün berberi saçlarını keserken Midas’ın kulaklarını görür ama Midas hiç kimseye anlatmaması şartıyla yaşamasına izin verir.
Berber bu sırrı uzun süre saklar ancak birilerine anlatma ihtiyacı içini kemirir. En sonunda dayanamaz ve ıssız bir yerde derince bir çukur kazıp Midas’ın sırrını oraya fısıldar. Ancak berber bu çukuru kazarken yanındaki kamışlara dikkat etmez. Rüzgarla sallanan kamışlar Midas’ın sırrını herkese yayar. “Midas’ın kulakları eşek kulağı… Midas’ın kulakları eşek kulağı…
Frigya’nın Yıkılışı
Kuzeydoğu’dan akınlara başlayan Kimmerler önce Urartuları zayıflatır. MÖ 700’lerde Kızılırmak’a uzandıklarında Midas‘ın ordusu Kimmerler tarafından yenilgiye uğratılır. Frig şehirleri yerle bir edilir. Kimmerler aşama aşama Anadolu’ya yerleşir.
Ağır yenilginin ardından boğa kanı içerek intihar eden Midas‘ın ölümünün ardından Frigler siyasi olarak dağılmaya başlarlar. Lidya himayesine girecekleri güne kadar ufak beylikler halinde hayatta kalma mücadelesi vereceklerdir.
Kaynak: Büyük İnsanlık Tarihi Dergisi Vol: 1