İki galaksinin yolu kesişince herhangi bir yıldızın diğerine çarpma olasılığı neredeyse sıfırdır. İşin aslı, Samanyolu, yakınlardaki Andromeda galaksisiyle çarpışacak olsa Dünya‘da ruhumuz bile duymazdı. Onun yerine her galakside bolca bulunan gaz ve toz etkileşime girerek benzersiz bir manzara oluşturuyor. Yıldızların içindeki madde kütle çekimsel etkileşime yol açtıkça yeni oluşan gaz bulutları da yıldızları doğuruyor. Gazlar arasındaki sürtünme, yine yeni yıldızların oluşumuna yol açabilen sayısız şok dalgası oluşturabiliyor.
Çarpışan galaksilerin birleşmesi genelde milyonlarca, hatta milyarlarca yıl sürüyor. Galaksiler çarpıştıkça kütle çekim dalgalarının kuvvetiyle iki galaksiden küçüğü, etrafına yıldız ve toz saçarak kopup gidiyor. Çarpışmanın iç merkeziyse ısınıp şiddetle ışımaya başlayarak uzaydaki en parlak kızılötesi nesnelerden birine dönüşüyor. Bu durumda büyük galaksi küçük olanı yutar ama bazı durumlarda galaksiler birbirinin içinden neredeyse hiç zarar görmeden geçebiliyor.
Galaksi Çarpışmaları Nasıl Olur?
İlk Temas: Galaksiler arası çarpışmanın ilk belirtisi, kütle çekimsel kuvvetlerin yol açtığı, iki galaksi arasında bir madde köprüsü.
Gelgit Kuyrukları: Maddeler saçıldıkça çarpışmadan dışarıya gelgit kuyruğu denilen uzun gaz ve toz akışları yayılıyor.
Yırtılma: Kütle çekimsel kuvvetler maddeyi her yönde çekerek gaz bulutunun her yerinde şok dalgaları oluşturuyor.
Bir Yıldız Doğuyor: Çarpışma merkezi yoğun sürtünme ve kütle çekim kuvvetlerine maruz kalarak devasa yıldızlar doğuruyor.
Kaynak: How It Works