Gebelik

Gebelik, kadınların hayatında fiziksel ve duygusal değişikliklere yol açan benzersiz bir dönemdir. Gebe kalındığında östrojen ve progesteron hormonlarının dengesinde hassas bir değişim olur. Bu da adet görmenin sonlanmasına, uterusta (yani rahimde) ceninin büyümesi için gerekli şartların hazırlanmasına yol açar. Rahmin iç kısmı atılmak yerine kalınlaşarak bebeğin büyümesine olanak tanır.

Embriyonik hücre ilk başta topluiğne başı kadardır. Dördüncü haftaya gelindiğinde içi sıvıyla dolu olan amniyotik kesede yer alan embriyonun beyni, omuriliği ve kalbi oluşur. Bu sıvı dolu kese içinde korunan embriyo giderek insana benzemeye başlar ve sekizinci haftada cenin aşamasına geçer.

Gebelik annenin vücudunu çok zorlar. Anne bu dönemde mide bulantısı, yorgunluk, sırt-bel ağrısı, mide yanması, iştah artışı, kramplar yaşar. Ayrıca göğüsler büyür, deride çatlaklar meydana gelir. Kadının kan şekeri, nabzı ve soluması da ceninin giderek çoğalan taleplerini karşılamak üzere artar.

Doğum yaklaştıkça anne Braxton-Hicks kasılması denilen ani kasılmalar yaşar, rahim boynu yumuşayıp incelir. Bir yandan da ceninin akciğerleri sürfaktanla dolar. Bu madde akciğerleri yumuşatarak bebeğin dünyada aldığı ilk nefesle şişmelerini sağlar. Nihayet ceninin verdiği kimyasal sinyaller rahmi tetikleyerek doğum sancısını başlatır.

Gebelik Nedir

Gebelik Evreleri

Birinci Trimester (0-12 Hafta)

Bu dönem, yumurtanın bırakıldığı ve döllendiği son adet döneminden sonra başlar. Ortaya çıkan embriyonun cenine dönüşmesi yaklaşık dokuz hafta sürer. Bu dönemde anne, hormonal değişiklikler yüzünden mide bulantısı ve ani ruh hali değişimleri yaşar.

İkinci Trimester (13-27 Hafta)

Cenin hızla büyür, iç organları olgunlaşır. 20. haftadan itibaren hareketleri hissedilebilir. 24. haftada parmağını emer, hıçkırır ve tıbbi destek sağlanırsa anneden bağımsız yaşayabilir.

Üçüncü Trimester (28-40 Hafta)

Gebeliğin artık sonuna gelindiğinde cenin ışıktaki ve sesteki değişimi tanıyıp tepki verebilir. Cilt altında yağ depolanır ve en son olgunlaşan organ akciğerler olur.

Plasenta

Plasenta, anneyle cenin arasındaki temel arabirimdir. Olgunlaştığında 22 cm çapa erişen, ortasında 2,5 cm’lik çıkıntı bulunan bir oval biçimindedir. Kordona dolanmış halde üç kan damarı plasentanın merkezinden kenarlarına yayılır. Ağaç kökünü andıran bu villöz (çıkıntılı) yapılar plasentanın içine işler ve anne tarafında 15 ila 20 adet loba bağlanır. Plasentanın beş ana işlevi soluma, besin sağlama, atıkların uzaklaştırılması, bakteriye karşı koruma ve hayati hormonların üretimidir.

Kaynak: How It Works

Yorum yapın