Büyük şehirler genelde gri renkli, enerji emen, karmaşık dev yapılar olarak görülür. Ancak geleceğin dünyası bu yaklaşımı değiştirecek. Gezegenimizin fosil yakıt kaynakları tükendikçe, şehirlerin güç ihtiyacı sürdürülebilir ve etkileyici görünümlü teknolojik çözümlerle karşılanacak.
Dikey çiftçilik geliştikçe, gökdelenler aynı zamanda çiftliklere dönüşecek. Katlar arasındaki bahçelerde daha az alanda, güneşin enerjisinden maksimum faydalanan tarım ürünleri üretilecek. Bu ekolojik süper binaların duvarları güneş panelleri, çatıları rüzgar türbinleri ile kaplı olacak ve enerji üretimi açısından kendi kendine yetebilen bir yapıya kavuşacaklar.
Geleceğin şehir merkezleri günümüze kıyasla çok farklı bir görünüme sahip olabilir. Güneş enerjisini toplamak için tasarlanmış e-ağaçların altında dinleniyor olabiliriz. Örneğin. E-Ağaç adı verilen bu ağaçlar sadece gölge sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda güneş enerjisini elektrik enerjisine dönüştürerek şarj istasyonları, ücretsiz Wi-Fi erişim noktaları ve sokak lambası görevini de yapacaklar. Ağaçlara entegre edilen LCD ekranlardan hava durumundan haberlere birçok bilgiyi alabileceğiz.
Yüksek katlı binaların artması, parklar, bahçeler için daha fazla alan ayrılmasını mümkün kılacak. Bu parklar, karanlıkta parlayan bitkilerle donatılabilecek. İçinde luciferin adı verilen ve ışık yayan bileşikler bulunan bitkiler geleceğin şehirlerinin gece aydınlatmasında çevre dostu ve ücretsiz bir çözüm olarak yer alabilir.
Judge Dredd ve Blade Runner gibi filmlere bakıp geleceğin şehirlerinin soğuk, tehlikeli, karanlık şehirler olacağını düşünebilirsiniz. Oysa teknolojik gelişmeler bize geleceğin şehirlerinin aydınlık çevre dostu, doğal kaynakları maksimum kullanan bir yapıya sahip olacağının sözünü veriyor.
Geleceğin Dünyası
Güneşin Gücü: Binaların duvarlarını kaplayan güneş panelleri enerji üretimine katkıda bulunacak.
Rüzgar Gücü: Gökdelenlerin çatısındaki rüzgar enerjisi santralleri rüzgar enerjisini elektriğe çeviriyor.
Enerji Depolama: Güneş panelleri ve rüzgar türbinlerinden elde edilen enerji depolanarak şehir şebekesine yönlendirilecek.
Su Biriktirme: Yağmur suları binaların çatılarında biriktirilerek dairelerde kullanıma sunulacak.
Çiftlik Gökdelenler: Gökdelenlerin hem içinde hem dışında tarım yapılabilecek, beraberinde doğal bir izolasyon sağlayacak.
Geniş Alanlar: Yüksek katlı binalar sayesinde parklar, bahçeler ve sosyal alanlara daha fazla mekan ayrılabilecek.
Bitkisel Işıklandırma: Glowing Plant Project (Parlayan Bitki Projesi) araştırmacıları bitkilere ateş böceği genleri transfer ederek karanlıkta parlayan geceleri yolunuzu aydınlatan bitkiler üretmeyi planlıyor.
Sanal Deneme Kabinleri: Bu teknoloji halihazırda zaten kullanılıyor. Bazı AVM’lerde tablet ve ya cep telefonu uygulamaları ile giysileri sanal olarak üzerinizde deneyebiliyorsunuz.
Kaynak: How It Works
İlginizi Çekebilir: