Gezegenlerin renkleri atmosferlerinin onlara sağladığı örtü görevine göre değişim göstermektedir. Güneş Sistemi‘ndeki sekiz gezegenden yalnızca ikisi çıplak gözle Dünya‘dan görülemez: Uranüs ve Neptün. Buna rağmen, teleskopla baktığınızda bile gezegenlerin fiziksel görünümünü algılamak güçtür. Elbette bunun tek istisnası, Dünya‘dan seçilebilen turuncu-kızıl rengi sayesinde antik toplumların bile “kırmızı gezegen” olarak kayıtlara geçirdiği komşumuz Mars‘tır.
Geçtiğimiz yüzyılda yapılan uzay görevleri ve bilimsel ilerlemeler tüm gezegenlere ilişkin algımızı ciddi biçimde geliştirdi. Artık gezegenlerin renkleri gerçek olarak nihayet görebiliyor ve daha da önemlisi, gezegenlerin niçin böyle göründüğünü anlayabiliyoruz.
Katı kaya yüzeye sahip dört karasal gezegen, yüzeylerinde bulunan demir gibi elementler yüzünden çoğunlukla gri veya kızıl-kahve renklerdeler. Bununla beraber, yoğun bir atmosferle ve kalın asit bulutlarıyla kaplı olduğundan Venüs‘ün yüzeyini uzaydan saptamak zor. Bulutlardaki kükürt, ışığı yansıtarak Venüs‘e kolayca fark edilen sarımsı bir renk kazandırıyor. Benzer bir ilke, dört gaz devinin rengini belirlerken de geçerli. Sözgelimi Uranüs ve Neptün, atmosferlerindeki metan gazı kırmızı ışığı emdiği ve sadece maviyi yansıttığı için mavi renkte görünüyor.
Gezegenlerin Renkleri
Merkür (%22 Hidrojen, %29 Sodyum, %42 Oksijen, %7 Diğer)
Beklentilerin aksine Merkür cayır cayır yanan bir ateş küresi değil. işin doğrusu, görünümü Ay‘a çok benziyor. Kayalık yüzeyinin bileşiminden ötürü, kraterlerle kaplı yüzeyi gri kahverengi renkte görünüyor . İnce atmosferi yüzünden gezegende büyük sıcaklık farkları oluşuyor.
Venüs (%96 Karbondioksit, %3 Azot, %1 Diğer)
Dünya‘nın en büyük komşu gezegeninin yüzeyi volkanik etkinlikler tarafından biçimlendirilmiş. Kuru ve çıplak yüzeyi griye çalan kayalardan oluşuyor, ancak uzaydan bakınca gezegenin yoğun atmosferinden kaynaklanan, sülfürik asitten oluşmuş kalın ve dönüp duran sarı beyaz bulutları görüyorsunuz.
Dünya (%78 Azot, %21 Oksijen, %0.9 Argon, %0.1 Diğer)
Dünya, eşsiz atmosferi sayesinde Güneş Sistemi‘nin tek yaşanabilir gezegeni. Aynı zamanda yaşamı desteklemede kilit rol oynadığı bilinen suyu, yüzeyinde sıvı halde barındıran tek gezegen. Uzaydan bakınca mavi okyanusları, yeşil ve kahverengi karaları ve beyaz bulutları görüyoruz.
Mars (%95 Karbondioksit, %3 Azot, %1.5 Argon, %1 Diğer)
Mars, yüzeyindeki yüksek demir oksit oranından ötürü Kızıl Gezegen olarak da biliniyor. Kuru ve tozlu da olsa Mars‘ın sıcaklığı dünyadakine benziyor ancak ince atmosferi yüzünden gezegende çok şiddetli toz fırtınaları gerçekleşiyor.
Jüpiter (%90 Hidrojen, %10 Argon, %1 Diğer)
Gaz devi Jüpiter, Güneş Sistemi‘mizin en büyük gezegeni. Tıpkı Güneş gibi büyük oranda hidrojen ve helyumdan oluşuyor ve yapısı itibarıyla bir yıldızı andırıyor. Buz kristalleri ve diğer elementler; tüm gezegeni sarmalayan kırmızı, kahverengi, beyaz ve sarı renkte kalın bulut şeritleri oluşturuyor. Ünlü kırmızı lekesi Dünya‘dan teleskopla görülebiliyor.
Satürn (%96 Hidrojen, %3 Helyum, %1 Diğer)
Güneş Sistemi‘nin en hafif ama ikinci en büyük gezegeni. Bu gaz devi büyük oranda hidrojen ve helyumdan oluşuyor; ancak atmosferinde sarımsı kahverengi renge yol açan eser miktarda amonyak, fosfin, su buharı ve hidrokarbonlar da var. Satürn‘ün büyük oranda su buzundan oluşan ünlü halkaları da benzer renkte ama yoğunluğa ve başka maddelerin varlığına göre renk değişebiliyor.
Uranüs (%82 Hidrojen, %15 Helyum, %3 Metan)
Gaz devi olarak sınıflandırılsa da Uranüs‘ün etrafını buzlu bir bulut katmanı kuşatıyor. Güneş Sistemi‘nin en soğuk gezegeni olan Uranüs‘te sıcaklık, bulut düzeyinde -220°C’ye iniyor Atmosferindeki metan ise Uranüs‘ün ayırt edici turkuaz renginin kaynağı.
Neptün (%80 Hidrojen, %19 Helyum, %1 Metan)
Dört gaz devinin en küçüğü olan Neptün, komşusu Uranüs‘le birçok fiziksel özelliği paylaşıyor. Buna mavi rengi dahil. Saatte 2.414 km’yi bulan rüzgar hızıyla en rüzgarlı gezegen sayılıyor. Ayrıca Neptün‘ün atmosferinde şiddetli fırtınalar olduğu biliniyor.
Güneş sistemi ve daha fazlası için lütfen tıklayınız.
Kaynak: How It Works
Oldukça yararlı bir makale olmuş, teşekkürler.
Mavi renk görünen gezegenleri hep okyonuslarla kaplı olarak hayal etmiştim ama yazınız sayesinde aslında gaz olduğunu öğrendim. Jüpiter’in renkleri arasında kırmızı leke de oldukça ilginç bilgiymiş. Acaba bir dağ mı yoksa yer altına inen bir çukur mu var o bölgede neden öyle bir kırmızı lekesi var.
Gezegenlerin renkleri neden önemlidir acaba? Yaz ödevimde var renklerini anladım yazıdan ama renklerini bilmenin bize ne gibi bir faydası var güneş sistemindeki gezegenlerin. Sanırım bir yorum sorusu bu ama aklıma birşey gelmiyor. Bu konuda bilgisi olan yada yorumu olan var mıdır acaba?
Genelde gezegenlerin renklerinin zemindeki toprak ve benzer yapılardan, su birikintilerinden oluştuğuna dair bir algı var insanlarda. Ama işin aslında atmosferlerindeki gazların güneş ışınlarını absorbe etme ve yansıtma durumlarına göre, gezegen yüzeylerindeki devasa fırtınalara kadar önemli başka etkenlerde var gezegenlerin renkleri nasıl oluştu sorusunun yanıtında.