Yaklaşık 4000 yıl kadar önce Gılgamış adlı kahramanın alışılmadık öyküsü tabletlere kazındı. Ve Gılgamış Destanı böylece başlamış oldu.
Kahramanımızın atıldığı maceralar adını ölümsüzleştirmek içindir. Azmiyle bilgiye ulaşmak ister ve ölümsüz olamayacağını öğrendiğinde asıl bilgeliğe o zaman ulaşır.
Gılgamış Destanı günümüzde de uyandırdığı ilgi boşuna değildir. Çünkü Gılgamış ortaya koyduğu arayışta yaşamın her anının değerini vurgular. Yaşam, sadece ona anlam kazandırıldığında yaşanabilir hale gelir. Keşfedilmiş ilk karakter merkezli hikaye özetle şu şekildedir.
Bir zamanlar; bolluk ve refah içinde yaşayan Sümer‘e güçlerine yaraşır bir hükümdar gerekmiş. Tanrılar hayranlıkla izledikleri Sümer diyarı için kusursuz bir kahraman yaratmış. Gılgamış‘tan cesur ve akıllı bir insan daha önce yeryüzüne gelmemiştir. Yarı tanrısal Gılgamış, ülkesini daha da güçlü kılmak istemiş. tüm şehirleri surlarla kaplamak isterken halk çalışmaktan yılmış ve onu tanrılara şikayet etmiş. Gılgamış’ı kibirli bulan tanrılar ona rakip olsun diye Endiku‘yu yaratmış.
Gılgamış ve Endiku‘nun savaşından büyük bir dostluk çıkmış. İstediği olmayan tanrıça İştar, Gılgamış’ı baştan çıkarmaya karar vermiş. İştar‘ın kocalarını hayatta bırakmayacağını bilen Gılgamış zekasıyla tüm tuzakların üstesinden gelmeyi bilmiş. Her macerada kendini yeniden keşfetmiş. Bunun üzerine İştar, Endiku‘nun canını alarak Gılgamış‘ı cezalandırmış.
Birlikte kahramanlar yazdığı dostunun ölümü onu derinden sarsmış. Ölümsüzlük arzusuyla yola koyulduğu bu yoldan eli boş bir şekilde Uruk’a geri dönmüş.
Bir gece rüyasında dostu Endiku‘nun gölgeler diyarında gezindiğini gördükten sonra, ölümsüzlüğün erişilebilecek en büyük mutluluk olmadığını kavramış ve Dünya’ya başka bir gözle bakmaya başlamış.
Gılgamış Destanı‘nın 25.000 den fazla tablete kazındığı tahmin ediliyor. Ancak bu tabletlerden bir kısmı zarar görmüş ya da kayıp. Tabletlere Akadça kakılmış eser, içerdiği büyük tufan anlatısıyla Dünya’nın ilgisiini çekmeye devam ediyor.
Kaynak : Büyük İnsanlık Tarihi Dergisi vol: 1