Gravity (Yer Çekimi) Bilim Mi, Kurgu Mu?

Gravity (Yer Çekimi) filminde, bir Rus füzesi uzaydaki eski bir Rus uydusunu vurduğunda Dünya yörüngesinde bir zincirleme reaksiyon başlatır. Yapay uydular birbirleri ile çarpışmaya başlar ve parçalanır, Dünya çevresinde bir enkaz bulutu oluşturur. Lojistik açıdan hatalar içerse de, Dünya yörüngesinde bir zincirleme reaksiyon olma ihtimali hep var olan bir tehdit.

1978’de NASA bilim insanı Donald Kessler tarafından ortaya konan bu olaya Kessler sendromu adı veriliyor. Kessler, Dünya yörüngesindeki insan yapısı nesnelerin yoğunluğu çok artarsa, çok büyük bir çarpışma riski olacağını öne sürmüştü. En kötü durum senaryosuna göre, Dünya yörüngesindeki bazı bölgeler enkaz nedeniyle tamamen kullanılmaz hale gelebilir.

2009’da ABD’nin Iridium 33 uydusu, Rusların Kosmos 2251 uydusu ile çarpıştı. İki uydu da parçalandı ve ortaya çok büyük miktarda uzay çöpü çıktı. Dünya yörüngesinde milyonlarca küçük parça bulunuyor ve bunlara sürekli yenileri ekleniyor. Gravity filmindekine benzer bir olayın olma ihtimali gün geçtikçe artıyor, ancak büyük ihtimalle filmde anlatılan kadar büyük ölçekte değil.

Gravity Yer Cekimi Bilimsel Analiz

Gravity’de, Sandra Bullock ve George Clooney hayatlarını kurtarmak için Uluslararası Uzay İstasyonu‘na tutunuyorlar. Stone, ayağından bir kablo ile bağlı ve uzaklaşan Clooney’i başka bir kablo ile tutmaya çalışıyor. İstasyona geri dönebilmek için onu feda ediyor.

Açısal momentum maalesef böyle çalışmıyor. İki astronot da istasyona göre sabitler. Kowalski’yi uzağa çeken gizemli bir güç söz konusu olamaz. Tüm bu nesneler aynı hızda yol alıyorlar. Stone’un tek yapması gereken kabloyu hafifçe kendine çekmekti. Böylece Kowalski ona doğru sürüklenecekti.

Elbette bu sahnede olasılıklar biraz farklılaştırılabilir. Belki de Stone ve Kowalski kabloyu tutamadı ve istasyondan metrelerce uzağa sürüklendiler. Kendini feda eden Kowalski, Stone’u itiyor ve onun istasyona doğru süzülmesini, kendisinin ise uzaklaşmasını sağlıyor. Fizik yasaları açısından biraz sıkıntılı olsa da, tamamen imkansız değil.

Kaynak: All About Space

Yorum yapın