Güneş’in manyetik alanı her 11 yılda bir tersine dönüyor. Bu durum sadece bizi değil, tüm Güneş Sistemi‘ni etkiliyor. Ama korkulacak bir şey yok. En son 2016’da gerçekleşen bu durum kozmik ışımalardan koruyan bir kalkan görevini görüyor.
Güneş, iyon adı verilen pozitif yüklü atomların ve negatif yüklü elektronların bileşiminden oluşan bir gaz devi. Bu yüklü parçacıklar etrafa yayıldıklarında manyetik bir alan üretiyorlar. Bu nedenle kutuplarından biri pozitif, diğeri negatif yüklü. Güneş, kendi ekseni etrafında döndükçe, parçacıklardan oluşan bu plazma, manyetik alanı da kendisiyle birlikte sürüklüyor, döndürüyor. Git gide daha dar bir alana sıkıştırarak buna devam ediyor ve neticede oluşan bu gerginliği daha fazla zorlayamayacak duruma geliyor. Bunun sonucunda manyetik alanı değişime uğratıyor. Bu manyetik değişimde kuzey kutbu pozitif yüklenirken, güney kutbu negatif yüklü hale gelir.
Kozmik ışınlar, galaksinin uzak bölgelerinden yayılan ve güneş sistemimize sızan yüksek enerjili parçacıklardan oluşmakta. Bize ulaşmayı başarsalar, uydularımıza ve yörüngedeki uzay istasyonlarında bulunan astronotlara zarar verebilme gücüne sahipler. Kötü tarafıysa şu; Güneş böyle maksimum aktivite içindeyken başka bir kozmik ışın türü ortaya çıkıyor. Güneş’ten, kütle atılımıyla yayılan protonlar Dünya’ya doğru fırlıyor ve bu da zararlı etkiler doğurabiliyor. Yine de gezegenimizde, kutup bölgelerine yakın yerlerde görülen etkileyici kuzey ve güney ışıklarını bunlara borçluyuz.
Kozmik ışımaların, gezegenimizdeki bulutları etkilediğine dair bir takım bilimsel tahminler var. Bu doğruysa, ışımaların artması hava durumu ve koşullarını değişime uğratacak demektir.
Kaynak: NASA, Popular Science