Hologram teknolojisinin yaygınlaşmasına az kaldı. Bu, iletişimin bir sonraki adımı olabilir.
Star Wars‘taki gibi gelişmiş bir holografik projeksiyon teknolojisine henüz ulaşamadıysak da son yıllarda önemli hamleler yapıldı ve çok yakında gezegenin herhangi bir yerinden holografik mesajlar iletmek olanaklı olacak. Holografik bir görüntü bir nesneyi, izleyenin özel gözlük takmasına gerek bırakmadan üç boyutlu olarak gösterebilir.
Holografik görüntü oluşturmak için bir lazerden gelen ışık iki huzmeye (yani demete) ayrılır: bir referans huzmesi ve bir de nesne huzmesi. Referans huzmesi hiçbir engelle karşılaşmadan holografik filme ulaşırken, nesne huzmesi nesnenin düzensiz biçimi sayesinde saçılır. İki huzme filmde tekrar birleştiklerinde etkileşime girer ve nesneye has bir dalga deseni oluşturur. Bu desen film üzerine kaydedilir ve nesnenin holografik versiyonu elde edilmiş olur.
Microsoft HoloLens bu basit ilkeyi daha da ileri götürerek gerçek zamanlı hareket eden holografik projeksiyonlar oluşturuyor. Firma bu buluşu, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklikten ayırmak için “karma gerçeklik” (mixed reality) terimini kullanıyor.
Kullanıcılar özel bir başlık takıyor ve HoloLens dijital görüntüleri bir dizi 3B kamera sayesinde gerçeğe dönüştürüyor. Mekanizma, insan vücudunun görünümünü en ince ayrıntısına kadar yakalayıp yeniden oluşturabiliyor. Hâlbuki Microsoft’un Kinect ürünü yalnızca iskelete odaklanıyordu. Microsoft, uzun mesafe iletişimde devrim yaratabilecek bu teknolojiye “holoportation” adını veriyor.
Kaynak: How It Works