İlginç Sorular ve Cevapları

Bazen aklımıza öyle sorular geliyor ki cevabını bulmakta zorlanıyoruz. Evet sorularımız bazen çok ilginç oluyor ama yeryüzünde cevabı olmayan soru çok çok azdır. Gelin bu ilginç sorular ve cevapları bölümümüze beraber göz atalım.

İlginç Sorular ve Cevapları 

Soru :

Sabah içilen ilk kahvenin tadı neden daha güzel oluyor?

kahve

Cevap :

Kahve, birçoğumuz için önemli bir sabah ritüeli. Hatta sabah kahvesini içmeden uyanamayanlar da var. Zihin açan bu güzel kokusu zengin aroması gerçekten uyanmamıza yardımcı olup, algıları ve dolayısıyla beyni harekete geçiriyor. Çünkü ortalama bir kahvenin içinde bile asitler, karbonhidrat ve proteinler, alkaloidler grubundan 1000 farklı kimyasal bileşen mevcut. Örneğin kafeinde bir alkaloid.

Haliyle böyle zengin bir içeriğin günün ilk kahvesiyle alınması hem duyuları hemde zihni uyararak yoğun bir deneyime dönüşüyor.

Soru :

Bilinen en küçük yıldız hangisi?

EBLM J0555 57ab

 Cevap :

Yıldızların boyutu küçülünce, kırmızı cüce diye adlandırıldığından, yani küçük ve nispeten soğuk olanlardan bahsetmeye başlıyoruz. Bunlar en çok rastlanan yıldız türü.

Güneş‘le kıyaslarsak, onun sadece yüzde 10 ile 20’si kadar büyüklükte olan daha sönük bir yıldız hayal edebiliriz. Bulgular, kırmızı cücelerin evrendeki tüm yıldızların %70’ini oluşturduklarını gösteriyor.

2017 yılında tespit edilen bir kırmızı cüce şuana dek bulduklarımızın en küçüğüydü. Öyle küçük ki ona yıldız diyebilmek bile zor. Henüz bir isim verilmedi; EBLM J0555-57ab diye tanımlanıyor. 600 ışık yılı uzaktaki bu yıldız Satürn büyüklüğünde. Bir gezegen kadar olmasına rağmen Güneş’teki nükleer faaliyetin benzeri onda da mevcut ama biraz daha küçük olsaymış sönmeye mahkum bir yıldıza, nam-ı diğer kahverengi cüceye dönüşürmüş.

Soru : 

Üzgün müyüm yoksa depresyonda mı? Hangisini yaşadığımı nasıl anlarım ?

depresyon

Cevap :

Depresyon çoğunlukla yanlış anlaşılıyor. Üzgün insanla (içinde bulunulan keder halinin süresi uzun bile olsa), depresyona girmiş insan arasında önemli bir fark var; depresyonun beyindeki süreçleri;

Depresyonu işaret eden durumlardan biri, beynin sinir ileticilerinden olan, mutlu ve iyi hissetmemizi sağlayan serotonin seviyesindeki düşüş. Beyin bazı birimlerdeki serotonin seviyesinin azalmış olması depresyonu tetikliyor. Bir diğeri de örneğin ön limbik sistemdeki faaliyet artışı. Buradaki birimlerin aşırı çalışması durumunda iyi hissetmemiz zorlaşır. Yine dikkat çekici bir değişiklik, ilgi ve motivasyonunu azalması. Bu, ön lobun, motor, bilişsel ve davranışsal becerilerin ortaya çıkmasından sorumlu birimlerle kurduğu bağlantının zayıflaması sonucunda yaşanıyor. Normalde çok daha aktif olduğu için zayıflaması durumunda olumsuz düşüncelerde artış ve mutlu hissettirmesi gereken faaliyetlerden daha az haz alma gibi bazı kaçınılmaz sonuçları doğuruyor.

Ne yazık ki depresyon sadece yukarıdaki değişimlerle alakalı değil. Araştırmacılar, depresyonun birbirinden farklı birçok görünüme sahip olabileceğini anladı. Her birinde beyindeki faaliyet değişimleri de fark gösteriyor. Hatta aynı depresyon türüne sahip olsanız bile bir başkasının beyninde bu durum farklı süreçlerle ortaya çıkmış olabiliyor.

Soru : 

Fillerin Derisi neden kırışıktır?

fil

Cevap : 

Afrika fillerinin girintili çıkıntılı, kırışık derisi mikroskop altında incelendiğinde çok karmaşık bir yapıya sahip olduğu görüldü. Derinin epidermis tabakası yani en dıştaki tabaka, fillerin yaşları ilerledikçe kalınlaşıp bükülüyor.

Çatlak ve yarıklarsa su tutucu özelliğe sahip. Pürüzsüz bir deri yapısına oranla, bu sayede 5 ile 10 kat daha fazla su tutabiliyor. Bu da cildin serin ve nemli kaldığı anlamına gelir. Deri üzerine hapsedilen su buharlaştıkça vücut ısısı korunmuş oluyor. Asya fillerinin derisi nispeten daha az pürüzlü oluyor. Zaten Afrikalı kuzenleriyle kıyaslandıklarında nemli bir habitatta yaşadıkları da ortada. Dolayısıyla kendilerini serinletmek için onlardaki gibi çalışan bir deri geliştirmeye ihtiyaç duymamışlar.

Kaynak: Popular Science

Yorum yapın