1930ʻlu yıllarda New York City’ta çekilmiş, yerden 250 metre yüksekteki çelik bir kirişte öğle yemeği yiyen işçilerin meşhur bir fotoğrafı vardır. O fotoğraf, inşaatın kaçınılmaz tehlikesini gözler önüne seriyor: yükseklik. Yolda kayıp düşerseniz pek bir şey olmaz ama birkaç kat yüksekte çalışırken kayıp düşmenin sonuçları çok daha ciddi olabilir.
İnşaat işçileri her türlü hava koşulunda yılmadan çalışıyor ve dört ölümcül riskle sürekli olarak karşı karşıyalar: düşme, darbe alma, elektrik çarpması ve nesneler arasında ezilme. Türkiye’deki ölümlü iş kazalarının en çok inşaat sektöründe gerçekleşmesi şaşırtıcı değil. Ancak inşaat çalışanları da teknolojiye ayak uyduruyor.
Telefon uygulamaları merdivenleri güvenli yerlere koymaya yardımcı oluyor. Akıllı ceketler birbirine fazla yaklaşan işçileri ve makine operatörlerini uyarabiliyor. Güvenlik kontrollerini belgelemek için GoPro kameralar kullanılıyor. Sensörler işçileri elektrik çarpma riskine karşı uyarabiliyor. İş güvenliği uzmanları, sensör takılı işçileri gerçek zamanlı panolardan izleyebiliyor.
Kaynak: How It Works