Hareket yasalarını tanımladı, yerçekimi teorisini yarattı. Optik alanında buluşlar yapıp aynalı teleskopların gelişimine öncülük etti. Klasik mekaniğin temellerini attı, bilimsel devrimi başlatan en büyük isimlerinden biri oldu. Ayrıca Gottfried Wilhelm Leibniz ile eşzamanlı olarak, diferansiyel ve integral hesaplamaları için yöntemler geliştirdi.
Hangi Dahilerden Etkilendi ?
• Aristo • Öklid • İbn-i Tufeyl • İbn-i Heysem • Johannes Kepler • Nikolas Kopernik • Sör Francis Bacon • Galileo • Robert Boyle • Rene Descartes • Edmond Halley
Ödülleri: Şövalyelik Unvanı
Uzmanlık Alanları: Fizik, Matematik, Felsefe, Simya, Doğal Tarih, Astronomi, Ekonomi, Teoloji, Mekanik
Kütüphanesindeki Kitap Sayısı: 1752+
Öne Çıkan Nitelikleri
Gelmiş geçmiş en büyük polimatlardan biri olan Isaac Newton birbirinden farklı birçok dalda araştırma buluş yaparken kendisini tamamen çalışmalarına adamasıyla ünlüydü. Yaşadığı dönemin katı giyim kuşam kurallarına (zorunda kalmadıkça) biat etmeyen, görünümüne çok önem vermeyen dağınık bir insandı. En iyi bilinen özellikleriyse inatçı, rekabetçi ve değişken mizaçlı oluşuydu. Hiç evlenmedi ve yaşamı boyunca çok az arkadaşı oldu.
Eleştiriye açık biri olmadığı için çağdaşlarıyla uzun yıllar boyunca süren mücadeleler yaşadı. Ancak bilimsel zaferlerinin ardında da yine inatçılığı vardı. Yerçekimi kanununu nasıl bulduğu sorulduğunda, “Hiç ara vermeden, pes etmeden düşünmeye devam ettim” diyordu. Bilimsel devrimin babası olma unvanını sonuna dek hak etmiş olmasının yanı sıra spiritüel biriydi. Uzun yıllar boyunca mitler, simya ve dinler üzerine araştırma yaptı. O da Marie Curie gibi yaşar, evinden çıkmayı ve seyahat etmeyi hiç sevmezdi.
Günlük Yaşamı
Haftanın her günü, hiç ara vermeden gün de 18 saat çalışırdı. Hatta bazen kendini araştırmalarına öyle kaptırıyordu ki Trinity Kolej’deki öğrencilerini unutup derslere girmediği bile oluyordu. Yalnız bir adam olması kendi seçimiydi çünkü hayatını kitaplarına ve araştırmalarına adamıştı.
Uyku ve Beslenme
Çok çalıştığı için yemek yemeyi unutur, çok az ve düzensiz uyurdu. Uzun yıllar boyunca bu sağlıksız koşullarda yaşadığı için iki defa sinir krizi geçirip yoğun depresyona girdi. Annesinin ölümüyle tetiklenen ilk depresyonu 7 yıl sürdü . İkincisinden sonra bilimsel çalışmalarına son verdi. Yetersiz beslendiği ve uyumadığı için gözlerinde Işığa karşı hassasiyet oluşmuştu ama bunun 1664’de bir kuyruklu- yıldızın geçişini izlerken olduğunu iddia ediyordu. Newton’ın hayatında dinlenmeye, eğlenceye ya da sosyal ve fiziksel aktivitelere de pek yer yoktu.
Tuhaf Alışkanlıkları
Hayatı kitaplarından ibaret olan bu büyük dahi kitaplarını temiz tutmak gibi bir çabaya hiçbir zaman girmedi. Sayfaların kenarlarına notlar alır, deyim yerindeyse kitaplardaki tüm boş alanları notları için kullanır, sayfaların köşelerini katlar ve bunu tam da önemli bulduğu cümleye denk gelecek şekilde yapardı Ancak tüm notlarını kitaplarının üzerine yazdığını düşünmeyin. Zira araştırırken öyle çok not alıyordu ki bunlara daha sonra da ulaşabilmek için tüm notlarını içeren bir dizin hazırladı. Alfabetik sırayla , konu başlıklarına göre çıkartılmış bu dizinde kitapların sayfa numaralarıyla beraber ek bilgiler de yer alıyordu.
Dönüm Noktası
Çocukluk yıllarında kısa bir okul deneyimi yaşayıp, ardından (annesinin zoruyla) çiftçi olması için kasabaya getirildi. Ancak felsefe ve matematiğin tadına bir kez varınca tek arzusu okula dönüp öğrenmeye devam etmek olmuş, birkaç yıl içinde çiftlik işlerinde ne kadar kötü olduğunu ispatlayıp bunu başarmıştı. Okuldaki büyük başarılarını da yine rekabetçi mizacına borçlu olduğu; kendisine zorbalık eden diğer çocuklara inat, çok çalışıp okulun en başarılı öğrencisi durumuna geldiği söyleniyor. O yıllarda yaptığı güneş saati ve yel değirmeni modelleri, eğitimini Cambridge Üniversitesi Trinity Kolej’inde yer alan amcasının dikkatini çekince, onun tavsiyesi üzerine aynı okula kabul edilmeyi başardı.
Spiritüel Yaşamı ve Simya
Isaac Newton ilk sinir krizinden sonra uzunca bir dönem bilim arenasından çekilip kendisini ilahiyat ve simyaya adadı. Simya o zamanların popüler araştırma alanlarından biriydi. Hatta kimya biliminin başlangıcıydı diyebiliriz. Üzerinde çalıştığı bilimsel konuların Hristiyanlık öncesindeki antik zamanlarda da işlendiğini ve antik çağ bilgelerinin evrenin işleyişine dair sırları çözdüklerini düşünüyordu; Bunları mitler, heykeller, abideler ve tapınaklarda şifreli olarak aktarmışlardı.
Newton da çağdaşı olan birçok bilim insanı gibi bu şifreleri çözmek istiyordu. Simyayı da içeren araştırmalarından elde ettiği bilgileri aktarmak için 169 kitap yazdı ama simyanın sahte bilim olarak görülmeye başlandığı yıllara denk geldiği için hiçbirini yayınlamadı. Tüm bunların yanı sıra bir kahin gibi bazı konularda kehanetlerde bulundu. Örneğin Yahudilerin İsrail’e geri döneceğini tahmin eden ilk kişiydi. Ayrıca kıyamet gününün 2060 yılından önce gelmeyeceğini de söylemişti.
Kaynak: Popular Science