Johann Wolfgang Von Goethe (1749-1832)

Johann Wolfgang Von Goethe romanların efendisi olarak bilinen 7 den fazla dil bilen ve bilimsel olarak çarpıcı araştırmalara imza atan kişi.

Hangi Dahilerden Etkilendi? : • Baruch Spinoza • Johann Sebastian Bach • Homeros • Hâfız-1 Şirâzi • Samsatlı Lukianos • Johann Gottfried Herder • Friedrich Gottlieb Klopstock

Uzmanlık Alanları: • Edebiyat • Estetik • Güzel Sanatlar • Biyoloji • Kimya • Anatomi • Fizik • Felsefe • Doğa Bilimleri

Kütüphanesindeki Kitap Sayısı: 5000+

Ne Yaptı ?

Yediden fazla dil bilen, çeşitli konularda yüzlerce çalışmaya imza atan, 100 binden fazla sözcükle zenginleştirdiği diliyle Avrupa’dan çıkan en etkili üç romanı yazan dahi polimat Goethe, bilimsel anlamda da çok çarpıcı çalışmalara imza attı. Renk teorisinden bitkilerin morfolojisine dek çeşitli konularda yayınladığı çalışmaları çağdaşlarına ve kendisinden sonra gelecek olanlara ışık tuttu.

 

Ayrıca evrim teorisinin temellerini atan insanlardan biriydi. 60 yıl boyunca hiç durmadan üreten bu olağanüstü adam şehir planlamacılığı, diplomatlık gibi görevlerini de eş zamanlı yürütüp örneğin günümüzde UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Weimar Botanik Parkı’nın planlanmasına ve Ducal Sarayı’nın yeniden inşasına imza attı.

Her konudaki ustalığıyla daha 20 yaşına basmadan Almanya’da “Goethe yıllar tüm Avrupa’da “Goethe Çağı” olarak anılmış, iş Almanların “O olmasaydı ne yapardık?” demelerine kadar Fenomeni” olarak ün salmış, yaşadığı varmıştı.

Dönüm Noktası

Babasının yönlendirmesiyle hukuk okumuş olsa da o zamanlar tek istediği şey aşık olmak ve şiir yazmaktı. Şanslı bir çocuktu ve çok iyi bir eğitim alma fırsatına sahip oldu. Ama hayatındaki dönüm noktası Spinoza’nın hayat görüşüyle tanışmaktı. Spinoza’nın, evrenin canlı bir organizma olduğu, geliştiği ve büyüdüğü fikrinden çok etkilenmiş, “Yaşam bir bütündür” anlayışıyla ondan öğrendiklerini hayata geçirmeye koyulmuştu.

Faust

1790’da başlayıp 1808’de bitirdiği Faust, onun hayat felsefesini yansıtan, engin bilgisini sembollere dönüştürerek derinlerine kazandığı bir kitaptı. Faust karakterini kendisiyle özdeşleştirmiş, böylece kendisi de roman boyunca gizemli bir yolculuğa çıkmıştı.

Öne Çıkan Nitelikleri

Ürettiği her şeye yansıttığı güzellik ve estetik, karakterinin de ana unsurlarındandı. içine doğduğu dünyada eksik olan bir şeye; bilgeliğe sahipti ve bu sayede yaşamı anlıyor, nasıl yaşanması gerektiğini çok iyi biliyordu. Onun için hayatın anlamı; sevmek, yazmak ve öğrenme arzusunda gizliydi.

Mutluluğun sırrının neşeli bir uysallık olduğunu söylüyor, faziletli duruşu ve şen karakteriyle herkesi etkileyip etrafındakilere de bu özellikleri bulaştırıyordu. Zihinsel olarak vaktinden önce büyümüş bir çocuk olduğu için karşılaştığı her türlü bilgiyi çabasızca alıyor, işe yarayacağı kategoriyi belirliyor ve mutlaka bir şekilde kullanıyordu.

Onun çağında, farklı kültürlerden gelen insanlar için ulusal sınırlar son derece önemli olmasına rağmen, Goethe bu ayrıştırıcı sınırların anlamsızlığını dile getiriyordu. İnsanları bir araya getirecek şeyin ilgi duydukları ortak konular olduğunu söylerdi; “Gerçeğin milliyeti yoktur. Hangi dilde dile getirilirse getirilsin, büyük bir fikir her zaman büyük bir fikirdir.”

Günlük Yaşamı

Sabahları 07.00’de uyanır, 11.00’e dek hiç ara vermeden çalışır, saat tam 11.00’de getirilen bir fincan sıcak çikolatayı içerken işlerine ara verip biraz dinlenir, 13.00’e kadar çalışmaya devam ederdi. Her gün saat 14.00’de kendisi için günün en önemli olan yemeğini yer, şarabını içip yemekte kendisine eşlik eden dostlarıyla sohbet ettikten sonra mum ışığı eşliğinde kitaplarını okur, aksamları da genelde tiyatroya giderdi.Saat 20.00 ila 21.00 arasında akşam yemeğine oturuyor, bu öğünde hafif yemeği tercih ettiği için biraz salata atıştırıyordu. Saat 22.00’yi gösterdiğinde çoktan uyumuş olurdu.

Uyku ve Beslenme

Her yemeğe büyük iştahla oturduğu, aç olmasa bile iştahını koruduğu söyleniyor. Özellikle de puding ve kek gibi tatlılara pek düşkündü. Yalnız yemekten hoşlanmaz, yemek sohbetlerinden çok zevk alır, uzunca bir süre yemek masasından kalkmazdı. Şaraba da bir o kadar düşkündü günde 2-3 şişe şarap içtiğine dair bilgiler var.

Fiziksel Aktiviteler

At binmek ve uzun yürüyüşler hayatının vazgeçilmez zevkleri arasındaydı. Sağlığına ve fiziksel görünümüne çok dikkat ettiği, ek olarak spor yapmayı da sevdiği için yürüyüşlerini doğada yapıyor, mümkünse tırmanabileceği bir yer olmasına özen gösteriyordu. Bu esnada zihnini dinlendirip doğayı yakından izleme fırsatı bulurdu.Tıpkı Leonardo da Vinci gibi Goetde de çok iyi bir gözlemciydi ve aradığı yanıtları genelde doğada bulduğunu söylüyordu.

Kaynak: Popular Science

Yorum yapın