Karaciğer

Karaciğer, insan vücudundaki en büyük iç organdır ve 500’ün üzerinde farklı işlevi vardır. Hatta beyinden sonraki en karmaşık ikinci organdır ve doğası itibarıyla vücudun metabolik işlemlerinin her yönüyle ilgilenir.

Karaciğerin ana işlevleri enerji üretmek, zararlı maddeleri yok etmek ve çok önemli proteinleri üretmektir. Bu işler, hepatosit adındaki karaciğer hücrelerinin içinde yapılır. Bunlar, toplam verimlerini en yüksek düzeye çıkarmak için karmaşık yapılar halinde bulunur.

Ana enerji kaynağı olarak glikoz üreten ve depolayan karaciğer, vücudun ana güç santralidir. Kompleks yağ moleküllerini parçalar ve bunları birleştirerek vücudun ihtiyacı olan ama fazlasının zararlı olduğu kolesterol ve trigliseride dönüştürür. Karaciğer, kanamayı durdurmada elzem olan pıhtılaşma faktörleri gibi birçok kompleks protein üretir. Yağın bağırsaklarda sindirilmesine yardım eden safra da karaciğerde üretilir ve bitişiğindeki safra kesesinde depolanır.

Karaciğer, kandaki zararlı maddeleri de süzer. Atık maddeler, toksinler ve ilaçlar burada işlenip vücudun geri kalanı tarafından daha kolay kullanılacak veya atılacak bir forma dönüştürülür. Karaciğer, yaşlı kan hücrelerini de parçalar, enfeksiyona karşı savaşmak için antikorlar üretir ve adrenalin gibi hormonları geri dönüştürür. Karaciğerde birçok önemli vitamin ve mineral depolanır: A, D, E ve K vitaminleri, demir ve bakır.

Karaciğer kendini yenileyebilir. %75’lik kısmı alınsa bile karaciğer büyüyüp eski haline dönebilir.

Böylesine karmaşık bir organ maalesef hastalanmaya yatkındır. Kanserler, enfeksiyonlar (hepatit) ve siroz (Fibrözün bir türüdür ve çoğunlukla aşırı alkol tüketimi yüzünden olur.) karaciğeri etkileyebilen hastalıklardan yalnızca birkaçıdır.

Karaciger

Karaciğer ve Kan

Karaciğer çok büyük miktarda kandan sorumludur. İki ayrı kan kaynağı olduğu için de benzersizdir. Kanın % 75’i (hepatik portal ven aracılığıyla) doğrudan bağırsaklardan gelir ve sindirimden elde edilen besini taşır. Karaciğer, bu besini işleyerek enerjiye dönüştürür. Geri kalanıysa (aorttan dallanan) hepatik arter aracılığıyla kalpten gelir ve karaciğerin bu enerjiyi üretmek için ihtiyacı olan oksijeni taşır.

Kan, birçok metabolik işlevin meydana geldiği karaciğer hücrelerinin aralarındaki küçük geçitlerin içine dolar. Sonra kan, hepatik venler aracılığıyla karaciğerden ayrılıp vücuttaki en büyük damar olan alt ana toplardamarın içine dolar

Safra Kesesi

Koyu yeşil, balçık gibi bir sıvı olan safra, hepatositlerde üretilir ve yağların sindirilmesine yardım eder. İhtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere karaciğerin alt yüzeyinin üstündeki bir haznede depolanır. Bu hazneye safra kesesi denir. Safra kesesinde taşlar (safra kesesi taşları) oluşabilir ve çok yaygındır ama çoğu bir soruna neden olmaz.

2009’da NHS (İngiliz Ulusal Sağlık Hizmetleri) tarafından neredeyse 60.000 hastanın safra kesesi alındı ve bu en yaygın operasyonlardan biri oldu . Safra keselerinin % 90’ından fazlası laparoskopik müdahaleyle alındı. Çoğu hasta safra keseleri olmadan gayet iyi yaşar ve hiçbir değişim fark etmez.

Kaynak: İnsan Bedeninin Sırları

Yorum yapın