Yeni keşifler, Evren’de yalnız olmadığımızı kanıtlar nitelikte? Peki kim var orada ? İşte, temas kurmak ve uzaydaki yaşamı keşfetmek için yaptıklarımız.
Kim var orada ? sorusuna yanıt bulmak için yaptıklarımız ve yapacaklarımız.
Görmenin Yeni Yolları
(A) – Yeni Nesil Gezegen Avcıları
Binlerce ötegezegen keşfeden kepler teleskobu, geçen yıl yakıtının bitmesiyle emekliye ayrılmıştı, ama yeni teleskoplar arayış sürecinde yaşanacak büyük gelişmeler vaad ediyor. Burada gösterilen teleskopların binlerce ışık yılı uzaklıktaki yaşama elverişlilik belirtilerini saptama yetimizi kayda değer ölçüde artırması bekleniyor.
Bir gezegenin büyüklüğü ve yıldızına olan uzaklığının yanı sıra, yüzeyini ve bulut örtüsünü inceleyebilmeleri de olası.
1 – Yer Tabanlı Araçlar
Yer tabanlı teleskoplar, sürdürülmeleri görece daha kolay, ağır, güçlü optikler barındırabiliyor. Ancak dünyanın atmosferi yıldızlardan gelen ışıkları filtreliyor ve bozuyor; bu da teleskopların dış uzayda görebildiklerini sınırlandırıyor.
a- Subaru Teleskobu
Subaru Koronagrafik Aşırı Uyarlanabilir Optiği Teleskoba ulaşan uzak yıldız ışığını engelleyip, ötegezegenlerin doğrudan görüntülenmesine olanak sağlıyor.
Ayna Açıklığı : 8.2 metre
Başlangıç tarihi : 2014
b- Elt Teleskobu
Aşırı Büyük Teleskop görünür ve yakın kızılötesi spektrum görüntülerini, Hubble Uzay Teleskobu‘na oranla 16 kat daha keskin yakalıyor.
Ayna Açıklığı : 39.3 metre
Başlangıç tarihi : 2024
2 – Yörüngesel Araçlar
Teleskoplar Dünya’nın atmosferinden uzakta elektromanyetik spektrumdaki frekans ve dalgaboylarını tespit edebilir. Ama fırlatılabilecek kadar küçük boyutlarda olmak zorundadırlar ve tamir edilemeyecek kadar uzağa uçuyorlar.
a- Tess Teleskobu
Geçiş Yapan Ötegezegen Gözlem Uydusu,yaşama elverişlilik aratırmalarına iyi birer aday olan, parlak yıldızların yörüngesindeki küçük gezegenleri saptıyor.
Ayna Açıklığı : 4 kamera, her biri 10,5 cm
Başlangıç tarihi : 2018
b- JWST Teleskobu
James Webb Uzay Teleskobu, kızılötesi kamera ve spektrograf dahil, dört farklı aygıtla uzak yıldızları ve ötegezegenleri inceliyor.
Ayna Açıklığı : 6.5 metre
Başlangıç Tarihi : 2021
c- WFIRST Teleskobu
Geniş Alan Kızılötesi Teleskobu, Uzak yıldızların kütleçekiminin büktüğü ışığı kullanarak ötegezegen buluyor; Starshade ile birlikte çalışıyor.
Ayna Açıklığı : 2.4 metre
Başlangıç Tarihi : 2025
d- STARSHADE Teleskobu
Çapı 30 metreden büyük, çiçek biçimli bir ışık siperi olan Starshade, WFIRST gibi bir teleskopla birlikte çalışacak; ev sahibi yıldızdan gelen ışığı engelleyerek, astronomların ötegezegenleri doğrudan gözlemlemesine olanak tanıyacak. Starshade hala geliştirme aşamasında.
(B)- Yaşam Nasıl Bulunur ?
1- Işığı Yakalamak
Yukarıdaki resimdeki illüstrasyonda, bir ötegezegen Güneş’e çok benzeyen bir yıldızın önünden geçiyor. Bir gezegenin yaşama ev sahipliği yapıp yapmadığını bulmanın yollarından biri de, biyolojik imza denilen göstergeleri aramak. Burada maviyle gösterilen yıldız ışığı bir gezegenin yüzeyinden yansır ya da atmosferinden geçerken, gazlar belirli dalgaboylarını soğuruyor. Teleskopla gözlemlenen spektrum oksijen, karbondioksit ya da metan gibi yaşamla ilişkili gazların mevcut olup olmadığını gösterebilir.
Dünya’nın gazlı yaşam işaretleri
Atmosferden geçen elektromanyetik enerji (ışık), yaşamla ilişkili bileşikleri gösteren, bu örnekteki gibi bir spektrum yaratabiliyor.
2- Renkleri Görmek
Gezegenimizde fotosentez yapan bitkilerde bulunan klorofil kırmızı ve mavi ışığı emiyor. Bu nedenle bitki örtüsü yeşil görünüyor. Ancak diğer canlı dünyalarda fotosentez farklı bir pigment kullanıyor olabilir. Bu varsayımlar ötegezegenin buzlu uydusundan görüntülenebilen lavanta rengi, kendisi de ışığı metabolik enerjiye dönüştürebilen ve belki de erken Dünya tarihinde klorofilden önce var olan – retinal olarak adlandırılan -pigmentten geliyor.
Dünya’nın kromatik yaşam belirtileri
Kırmızı ışığın emilmesi ve yakın kızılötesi ışığın yansıtılması arasında oluşan spektrumda gözlenen keskin karşıtlık ”bitkisel kırmızı ötesi sınır” bitkilerin varlığını işaret ediyor.
3- Zeki Uzaylılar
Şimdiye dek Dünya dışı zeki yaşam formu arayışı, gelecek bir radyo sinyalini yakalama üzerine odaklanmıştı. Artan bilgisayar gücü ve daha hassas teleskoplar sayesinde, araştırmacılar bu söz konusu arayışı görünür ve kızılötesi salımlara kadar genişletecek, gelişmiş uygarlıkların ”tekno izlerini” hedef alıyor. Bunlar lazer atımları, kirletici gazlar ya da enerjisini toplamak için yakındaki bir yıldızın etrafına inşa edilmiş dev yapılar olabilir.
14 gezegen sisteminin gözlemlemesiyle elde edilen bu güç spektrumu, umut verici gibi görünen bir sinyali de içeriyordu, ama zeki bir yaşam formu tarafından yaratılmış olduğuna dair hiçbir kanıt bulunamadı.
Kaynak: NATIONAL GEOGRAPHIC