Meksika’da Naica madeninde çalışan iki kardeş, yüz binyıllık bir jeolojik dünya harikası buldu. Cueva de los Cristales, veya tercümesi ile Kristaller Mağarası, görülebilecek en büyük kristallerle kaplı, parlayan bir saray. Mağaranın olağandışı şartlarında oluşan kristaller, 11 metre uzunluğunda, yaklaşık olarak bir otobüs boyutunda.
44 derecelik sıcaklık ve %100 nem oranı, soluduğunuz havanın hızla ciğerlerinizde yoğunlaşması anlamına geliyor. Jeologlar bu mağarayı buz torbaları ile doldurulmuş özel yapım kıyafetlerle incelemeye başladılar. Eğer solunum maskelerini 10 dakikadan fazla çıkarırlarsa bayılıyorlardı. Fakat insanlar için ölümcül olan koşullar, kristal gelişimi için mükemmeldi.
1985’te madenciler mağarayı yanlışlıkla delip, su tablasını alçaltınca, kristallerin büyümeleri durdu. Maden karlı olmaktan çıkınca, Naica madeninin sahipleri pompaları kaldıracak ve mağarayı tekrar sel basacak. Kristaller kaybolacak fakat bunun gibi daha birçok gizli hazinenin olduğunu bilerek rahatlayabiliriz.
Profesör Iain Stewart, mağaraları inceledikten sonra BBC’de yaptığı açıklamada, “Güneş sisteminin dış sınırları hakkında, yer kabuğunun ilk kilometresi hakkında sahip olduğumuz bilgiden daha fazla bilgiye sahibiz. Naica’dan bile daha olağanüstü keşifler olacağından emin olabiliriz.” demişti.
Kaynak: How It Works