Lale Devri İlkleri

Baskının azaldığı, yenileşmenin önünün açıldığı her ortam, edebiyatın, sanatın, mimarinin ve düşüncenin gelişmeye gebe olduğu zeminler doğurur. Bu yönüyle Osmanlı tarihini incelediğimizde bahsi geçen konunun belirgin bir şekilde önünün açıldığı ilk dönem Lale Devri olarak karşımıza çıkar. 1718’de Avusturya ve müttefiki Venedik ile imzalanan Pasarofça Antlaşması’yla başlayan, Nevşehirli Damad İbrahim Paşa’nın uzun sadaret dönemini içerisine alan ve 1730’da Patrona Halil İsyanı ile son bulan bu dönem Batı ile siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştiği, zevk, eğlence, barış, yenileşme ve sivil reformların gerçekleştiği birçok ilke sahne oldu. Lale Devri’nde meydana gelen ilkleri gelin beraber inceleyelim.

1. Lale Devri tabirini ilk defa Yahya Kemal Beyatlı kullandı.

yahya kemal beyatli
Birçoğumuzun bildiği gibi tarihteki olaylar ve olgular yaşandığı gün ve dönem itibariyle isimlendirilmemektedir. Bir konu tarih bilimi açısından araştırmaya değer hale geldiği zaman, o olguyu sembolik olarak temsil eden unsurlar üzerinden isimlendirilir. Hal böyleyken Lale Devri’ni bu durumun dışınca tutmak elbette ki mümkün değil. Pasarofça Antlaşması’nın ardından başlayan Lale Devri’nde Haliç ve Boğaziçi olmak üzere yüzlerce çeşit lale yetiştirilirdi. Bu dönem lale ile özdeşleştiğinden ilk defa Yahya Kemal Beyatlı bu devir için Lale Devri ifadesini kullandı. Fakat bu tanımın yaygınlık kazanması farklı bir kişinin kaleminden sağlandı. Tarihçi Ahmet Refik Altınay tarafından 1913 yılında İkdam Gazetesi’nde yayımlanan makalede ve iki yıl sonra basılan kitabın başlığında kullanılması, bu tanımlamayı yaygınlaştırdı.

 

ilk cicek asisi
Birçok alanda gerçekleşen yenileşme, insanların sıhhatli yaşamasını amaç edinen tıp bilimini de etkiledi. Tıp alanında öncülüğünü Derviş Ömer Şifai’nin yaptığı birçok eserin kaleme alındığı bu dönemde, Osmanlı topraklarında ilk defa çiçek aşısı kullanımı gerçekleşti.

4. Tulumbacı Ocağı kuruldu.

tulumbaci ocagi
Başkent İstanbul’un tarihi dokusuna en çok zarar veren afetler arasında bulunan yangına çözüm bulma ve çıkan yangınlara çabuk müdahale etme girişimleri bu dönemde yoğunlaştı. Aslen Fransız olan ancak daha sonraki süreçlerde isim değiştirmesi sonucu Gerçek Davud Ağa adıyla bilinen kişi elini taşın altına koydu. Davud Ağa, çağdaş anlamda ilk yangın söndürme kurumu olan Tulumbacı Ocağı’nı kurarak Lale Devri’nde gerçekleşen ilklerden birine imza attı.

 

5. Osmanlı’da ilk defa üç ambarlı gemiler sahneye çıktı.

osmanli gemileri
Lale Devri’nin getirdiği yenileşme hareketleri, denizcilik alanında da etkisini gösterdi. Gemilerin inşasının ve tamirinin yapıldığı tersanelerin ıslah edilmesi dönem denizciliği açısından önem arz ederken, ilk defa üç ambarlı gemilerin yapımına başlanması önemli bir gelişme olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte Seyyid Vehbî ve Mehmed Hâzin’in eserlerinde dönemin sünnet eğlencelerinde kullanılan timsah şeklinde deniz altıdan da söz edilmektedir.

 

Yorum yapın