Gelmiş geçmiş en büyük yazarlardan biri olan Tolstoy, tüm dünyada en çok okunan kitaplar arasında yer alan romanlarına yansıttığı kendine özgü felsefesini; otoriteye, savaşa ve şiddete karşı duruşuyla ortaya koydu.
Toplumların kalıplaşmış kurallarını büyük bir cesaretle sorgulayarak örneğin aristokrasi, sınıf farkları ya da özel mülkiyet gibi kavramların insanları köleleştirdiğini, bambaşka bir yaşamın mümkün olduğunu gösterdi. Felsefesinden etkilenenler arasında Mahatma Gandi, Ludwig Wittgenstein, James Joyce, Vladimir Nabokov gibi büyük yazar ve düşünürler de vardı.
Hangi Dâhilerden Etkilendi ?
• Victor Hugo • Arthur Schopenhauer • Gautam Buddha • Confucius • Aristo • Platon • Henry David Thoreau
Uzmanlık Alanları: Felsefe, Edebiyat
Kütüphanesindeki Kitap Sayısı: 40 dilde 20.000’den fazla kitap
Öne Çıkan Nitelikleri
Aynı zamanda bir eğitim reformcusu ve pasifist de olan Tolstoy özgürlükçü,devrimci, kuşkucu, hedonist,aşırı derecede dürüst ve gerçekçi bir insan olmasının yanı sıra insan yaşamı ve toplum yapısına farklı bir bakış açısıyla yaklaşarak, kazmasını (kalemini) çalışmayan sistem ve kavramların köküne vuran, böylece yıkılmaya mahkum olduklarını gösteren büyük bir deha ve iflah olmaz bir anarşistti.
Gustave Flaubert, Savaş ve Barış romanını okuduktan sonra Tolstoy için; “Ne büyük bir yazar! Ve harika bir psikolog” dedi. Kendisinin en büyük hayranların-Arzularına dan olan Anton Çehov ise; “Edebiyat Tolstoy’a sahip olduğu sürece bizlerin bir şey üretmesi ya da üretmemesi veya bir başarıya imza atması ya da hiçbir şey başaramaması hiç önemli değil. Çünkü Tolstoy hepimiz adına başarıyor” demişti.
Gandi de otobiyografisinde, onun şiddet içermeyen pasif direniş önerilerinden etkilendiğini ve Tolstoy’a mektup yazarak kendisine verebileceği önerileri duymak istediğini anlatıyordu. Fakat herkes ona böylesi büyük bir hayranlık beslerken o kendini pek de ciddiye almayan, hatta yazar olarak bile tanımlamayan alçak gönüllü, kimseye boyun eğmeyen bir insandı.
Günlük Yaşamı
Güne 09.00’da başlayan Tolstoy, ailesiyle kahvaltı yaptıktan sonra akşam yemeğine dek ortadan kaybolur, o gün ne yapmak istiyorsa onla meşgul olurdu. Önemli konular haricinde bir şeylere karar vermek zorunda kalmaktan hoşlanmıyor, bunun yerine tekdüze bir yaşam sürmeyi tercih ediyordu. 18 yaşındayken, hayatta uyması gereken kuralları şöyle sıraladı:
• Sabahlarn 05.00 uyan. • Saat 22.00’de uyu. •Az ye ve tatlılardan uzak dur. • Her şeyi kendi kendine yapmaya çalış. • Yaşamınla ilgili hedefler belirle ve bunlara uy! • Kadınlardan uzak dur! • Arzularına karşı koy ve çalışmaya adan. • İyi bir insan ol ama yaptığın iyilikleri kimseye gösterme. • Her zaman daha azıyla yaşamayı öğren. • On kat zengin olsan bile yaşam şeklini asla değiştirme.
Bunların çoğuna uydu. Ama bazı günler sadece Gogol okuyor ya da doğada yürüyüşe çıkıyor ve başka hiçbir şey yapmıyordu. Diğer bir deyişle; günü bazen içinden geldiği gibi yaşadı ve gerisini de hiç dert etmedi.
Uyku ve Beslenme
Aristokrat bir aileden gelen ama soylu sınıfını reddettiği için sıradan bir kasaba yaşamı süren Tolstoy,ailesinin özel tariflerinin bulunduğu yemek kitabında yer alan yumurtalı tarifleri seviyordu. Ancak genel olarak vejetaryen beslenme şeklini benimsemişti.
Fiziksel Aktiviteler
Düzenli olarak spor yapan Lev Tolstoy,çiftlik işleri çiftliğin de işlerine katkıda bulunduğu için vücudunu sürekli çalıştırıyor, özellikle de jimnastiği çok ciddiye alıyordu. Her sabah çocuklarına, sanki birer sporcu yetiştiriyormuşçasına birbirinden zor jimnastik hareketleri yaptırırdı.
Dönüm Noktası
Ailesi sayesinde sahip olduğu rahat ve konforlu yaşamı içinde üniversite eğitimine başladığında “öğrenemeyen ve öğrenmeye de istekli olmayan bir öğrenci” olarak damgalanmış, okulu bırakıp orduya yazılmış,bu esnada yazmaya başlamıştı. Baktığı her yerde ve her şeyde toplumun kusurlarını görüyor, karakterini; şiddetten uzak, savaş karşıtı, spiritüel bir anarşist olma yönünde besliyordu. O sıralar Paris’te tesadüfen karşılaştığı gerçek bir idam sahnesi travmatik bir deneyim yaratıp tüm hayatını değiştirme isteği uyandırdı. Bu olaydan sonra devletlerle ilişkilerini tamamen kesmeye karar verdi.
Ünlü Günlükleri
Gençliğinde günlük tutma alışkanlığı geliştirip buna tüm hayatı boyunca devam etti. Günlüklerini, olmak istediği mükemmel insan seviyesine erişmek için bir araç gibi kullanıyor; kimi zaman kendisiyle ya da hayatla ilgili çıkarımlarını not alıyor, kimi zaman da belirlediği kuralları yazıyordu.
Zaman geçtikçe, günlüklerde yazdıklarından ahlaki bir ideal yaratmaya başladığını fark etti. Yani felsefi yaklaşım günlüklerinde şekillenmeye başlamıştı. Ardından bunları çeşitlendirip, örneğin birini kendisine koyduğu kurallarla doldururken, bir diğerini dünyayı ya da toplumu analiz etmek için kullandı.
Kaynak: Popular Science