İnsanlar binlerce yıldır kömür kullanıyor. Dünya elektriğinin %40’ını üreten kömür, son derece önemli bir doğal kaynak. Ama her yıl yakılan 9 milyar ton kömürü çıkaran madenciler için bu, ölümcül olabilecek bir uğraş.
Madenciler yerin yüzlerce metre altındaki sıcak, dar, karanlık, pis ve tehlikeli yerlerde çalışıyor. Kömür damarına ulaşmak için küçük demiryolu arabalarına biniyor ve labirent gibi tünellerde kilometrelerce yol kat ediyorlar. Bu yeraltı dünyasında yangın ve patlama, zehirli gazlar yüzünden boğulma, madeni sel basması, kömür tozu solumadan kaynaklanan sağlık sorunları, makine kazaları, son olarak da tüm madenin çökmesi gibi tehlikeler onları bekliyor.
Eskiden madenciler, karbon monoksit ve metan gibi zehirli ve kokusuz gazları tespit etmek için yanlarında kanarya taşırlardı. Ortamda bu gazlar varsa akciğerleri çok küçük olan kuş kısa sürede ölür, madenciler de hemen oradan kaçardı.
Günümüzde kuşların yerini elektronik gaz ölçerler ve alarm sistemleri aldı. Direnç dedektörleri, potansiyel tehlike oluşturabilecek yeraltı su kütlelerini bulmak için kayaçların içine bakabiliyor. Kazıya başlamadan önce metan emisyonlarını seyrelten teknikler de geliştirildi. Bu sayede metan patlaması ihtimali önemli ölçüde azaltılıyor. Bu yeniliklere rağmen, özellikle gelişmekte olan ülkelerde hâlâ her yıl binlerce madenci ölüyor.
Kaynak: How It Works