Mimas (Satürn)

NASA‘nın Voyager uzay sondaları, 1980’lerde Mimas ‘ın ilk ayrıntılı görüntülerini gönderdiğinde, bilim insanları ve halk, uydunun Star Wars filmlerindeki Ölüm Yıldızı uzay istasyonuna ne kadar benzediğini gördü ve şaşırdı. Mimas’ı 1789’da keşfeden William Herschel’in adını taşıyan devasa bir krater, yarım kürelerinden birine tamamen hâkim ve George Lucas’ın yıllar önce hayalini kurduğu gezegen öldüren lazer silahına neredeyse bire bir benziyor. Ancak Mimas’ın bundan başka ilginç özellikleri de bulunuyor.

Mimas, Satürn‘ün en önemli uyduları arasında bulunuyor ve en iç kısımda yer alıyor. Gezegene Enceladus‘tan daha yakın, ancak Pan ve Atlas’tan daha uzak. Sadece 396 kilometre çapıyla, Güneş Sistemi‘nde kendi kütle çekimi ile küresel bir şekil almış bilinen en küçük cisim. Mimas’tan daha büyük olan bazı cisimler bu küreselliği sağlayamamışken bunu Mimas’ın başarabilmiş olması ilginç. Astronomlar bu durumu uydunun sudan sadece yüzde 15 daha fazla olan düşük yoğunluğuna bağlıyor.

Mimas’ın Yüzeyi ve İç Yapısı

Ölüm Yıldızı Krateri: Mimas Dünya boyutunda olsaydı, dev Herschel krateri Avustralya kadar geniş olurdu. Kraterin geçmişte daha derin olduğu düşünülüyor.

Çatlaklarla Kaplı Yüzey: Derin uçurumların Herschel krateri oluşurken ortaya çıktığı düşünülüyor. Mimas Mars boyutunda olsaydı, bu uçurumlar Valles Marineris kanyonlarına rakip olacaktı.

Yüksek Doruklar: Herschel’in merkezindeki zirve, krater tabanından altı kilometre yükseliyor. Dünya‘daki Kilimanjaro Dağı kadar yüksek.

Değişik Kraterler: Güney kutbu çevresindeki kraterler, başka yerlerdeki kraterlerin yarısı büyüklüğünde, bu da Mimas’ın yaşamının ilk dönemlerinde buzla beraber ortaya çıktıklarını düşündürüyor.

Renk Değişiklikleri: Geliştirilmiş renkli görüntüler, yüzeyde küçük farklılıklar olduğunu gösteriyor: Herschel’in çevresinde maviyle kaplanmış hafif yeşilimsi bir ton var.

Elips Şeklinde Çekirdek: Gelgit kuvvetleri Mimas’a elips biçimli bir şekil vermiş durumda. Satürn‘e bakan ekseni, kutuptan kutba diğer eksene göre yüzde on daha uzun.

Kaynak: All About Space

Yorum yapın