Çok da uzak olmayan bir gelecekte, asteroit kuşaklarına veya Mars‘a turistik seyahatler yapılacağı düşünülüyor. Hiç şüphesiz, Mars‘a giden herkesin ilk görmek istediği yer Olympus Mons olacaktır. Burada bir dizi ilgi çekici nokta var. Örneğin 22 kilometre yüksekliğinde, 624 kilometre alana yayılan, Güneş Sistemi‘ndeki en büyük zirve. Boyutu neredeyse Fransa kadar! Kalderası da devasa boyutlarda: Çapı neredeyse 80 kilometre.
Yan yana çöken altı magma odasının yarattığı krater benzeri bu çukurun içine koskoca New York şehri sığabilir, hala da bir sürü boşluk kalır. Olympus Mons Hawaii’deki Mauna Loa volkanının yaklaşık 100 katı büyüklüğünde. Olympus Mons sıradan bir dağ değil, o bir volkan. Tam olarak bir kalkan volkan. Lavları gökyüzüne vahşice püskürtmek yerine yavaş yavaş akıtıyor.
Olympus Mons’un bu kadar büyük olması bir tesadüf değil. Mars‘ın yer çekiminin çok düşük olması da bu dağın bu kadar yükseklere erişmesinde rol oynamış. Milyarlarca yıl boyunca çok yavaş hareket ederek üst üste biriken lavlardan söz ediyoruz. Mars‘taki tektonik aktivite Dünya ile karşılaştırıldığında oldukça sınırlı. Hawaii’de ortaya çıkan volkanlar milyonlarca yıl süren tektonik plaka hareketleri nedeniyle oluştu. Olympus Mons ise çok daha uzun bir süre boyunca yerinde sabit olarak duruyor ve büyüdükçe büyüyordu.
Olympus Mons Nasıl Oluştu?
Sualtında Doğum
Teorilerden biri lavların suyun altında birikmeye başlayıp üst üste yığılarak sonunda su seviyesinin üstüne çıktığını savunuyor.
Yeryüzünde Doğum
Bu teoriye göre lavlar yerkabuğundaki çatlaklardan dışarı sızıp birikmeye başlıyor. Su seviyesi daha sonra yükselerek lav akıntısının dinamiğini değiştiriyor.
Toprak Kaymaları
Olympus Mons zamanında ister su üstünde ister su altında olsun, dengesiz yapısı yüzünden çöküntülere uğradı ve dik değil yayvan olarak büyüdü.
Su Drenajı
Kuzeydeki düşük rakımlı bölgelerden su toprak altına kaçtıkça neden olduğu toprak kaymaları Olympus Mons’u şekillendirdi ve şu anda görülen haline dönüşmesini sağladı.
Yeni Lavlar
Olympus Mons’u çevreleyen su yok oldukça, dağdan dışarı sızan taze lav akıntıları daha önce pürüzlü olan yüzeyini düzleştirdi.
Kaynak: How It Works