Paletli Roket Taşıyıcıları

Roket fırlatmanın güçlükleri stratosfere ulaşmadan çok önce başlıyor. Bunlardan biri de roketi, montaj noktasından fırlatma rampasına getirmek. Bu dev görevi iki mega makine, yani NASA‘nın paletli roket taşıyıcıları üstleniyor. Apollo ve Uzay Mekiği görevlerinde de kullanılan bu araçların amacı, roketleri NASA‘nın Araç Montaj Binası’ndan Fırlatma Kompleksi 39’a kadar kendilerine ait yoldan taşımak.

Taşıyıcılar 1965’te Rockwell International tarafından tasarlanan parçaları kullanarak Marion Power Shovel şirketi tarafından inşa edildi. Bu tarihten 50 yıl sonra, taşıyıcıların tasarlanma nedeni olan orijinal Saturn V ay roketlerinden çok daha büyük ve ağır roketler yapıldığı için yenilenmeye gerek duyuldu.

Bunlar dünyanın en büyük kendi gücüyle çalışan kara araçları olsalar da, güncellenmeleri lazımdı. Her iki taşıyıcı da modifiye edildi ve mevcut CT2 rulmanları, SLS ve Orion‘u destekleyebilecek yeniden tasarlanmış rulman gruplarıyla değiştirildi. Bu modifiye taşıyıcılar sayesinde NASA, astronotları hiç olmadığı kadar uzağa, önce bir asteroide, sonra da Mars yüzeyine yollamak istiyor.

Yenileme işlemleri, taşıyıcıların yük kaldırma kapasitesini 5.4 milyon kilogramdan 8,2 milyon kilograma çıkardı ve bu da gelecekteki NASA görevlerinde de kullanılmalarını, uzay keşfinin sınırlarını bir 20 yıl daha zorlamalarını sağlayacak.

Roket Tasiyicilari Teknolojisi

Roket Taşıyıcıları Teknolojisi

Boyutlar: 40×35 Metre Ağırlık: 2.721 Ton

Paletler: Bu taşıyıcılar her köşede iki adet olmak üzere toplam sekiz palet üstünde ilerliyor. Her palette yarım metre eninde, 2,3 metre uzunlukta 57 adet diş var.

Operatör Kabini: Her biri aracın bir ucunda olan iki kabin, taşıyıcının tüm sistemlerini denetliyor.

Üst Güverte: Roketleri taşıyan üst güverte düz, kare biçimli ve beyzbol sahası büyüklüğünde.

Güç: İki taşıyıcının da dört adet 1.000 kW’lık jeneratörden güç alan 16’şar motoru var ve taşıyıcılar 2.050 kW’lık iki adet dizel motora sahip.

Lazerli Kenetlenme: 1985’te taşıyıcılara lazerli kenetlenme sistemi getirildi ve fırlatma rampasına 0,635-1,25 cm hassaslıkla kenetlenmeleri mümkün oldu.

JEL Sistemi: Taşıyıcının kontrol odasında gözlemlenen ve kontrol edilen JEL sistemi, üst güverteyi ve kaldırma noktalarını düz tutarak roketin devrilmesini önlüyor.

Kaynak: How It Works

Yorum yapın