Patricia Bath (1942-2019)

Görme, en değerli duyularımızdan biri. Ancak yaşımız ilerledikçe görme yetimiz birçok nedenden dolayı tehlikeye giriyor. Yaşlanmaya bağlı yaygın rahatsızlıklardan biri de katarakt. Gözlerimizin ön kısmındaki cam benzeri bir mercek (lens), dış dünyanın görüntüsünün beynimize yansıtılmasını sağlıyor. Yaşlandıkça, bu merceği oluşturan proteinler yavaş yavaş parçalanıyor ve bir zamanlar kristal berraklığında olan merceği bulanık hale getirebiliyor. Bu durumda, beyne yansıtılan görüntüler artık eskisi kadar net görülemiyor, buğulu bir camın arkasından bakıyormuş gibi görülüyor ve bazı durumlarda göz tamamen karanlığa bürünebiliyor.

Katarakt, MÖ 5. yüzyıldan beri tedavi ediliyor ama yüzyıllar içinde bu “buğu birikimini” temizleme ve değiştirme yöntemleri giderek gelişti. 1986’da Patricia Bath’ın Laserphaco probunu icat etmesi bu alanda bir dönüm noktası oldu. O zamana kadar yaygın uygulama, merceğe ulaşmak için göze iğne sokulması ve ardından buğulu kataraktı parçalamak için ultrason probu kullanılmasıydı.

Bath, kataraktı ultrason yerine lazerle temizlemenin yolunu bularak ameliyatların başarı oranını artırdı. Bath, imkânsız olduğu düşünülen şeyin mümkün olduğunu mükemmel bir şekilde kanıtlayarak bilim camiasını şaşırttı. Laserphaco probunun icadından iki yıl sonra Bath, probun patentini aldı. Böylece oftalmologlar arasındaki öncü konumunu pekiştirmekle kalmayıp, aynı zamanda tıbbi bir patent alan ilk siyahi Amerikalı kadın doktor oldu.

Kaynak: How It Works

Yorum yapın