Pers imparatorluğu nerededir? Persler ne zaman ve nerede yaşamışlardır? Perslerin tarihi, kültürel özellikleri, din ve sanatı hakkında bilgi.
PERSLER;İÖ 550-330 yılları arasında İran’da saltanat süren hanedandır. İÖ 7. yüzyılda yaşadığı varsayılan efsanevi atası Akhamanış’tan ötürü Pers dilinde Akhamanışlar adıyla geçer.
Akhamenidler soyundan gelen II. Kyros, Medleri Harran’dan çıkarmak isteyen Babilli Nabonid ile anlaşarak Med imparatoru Astyages’e başkaldırdı (İÖ 553); İranlı 10 ilkel kabileyi bir araya topladıktan ve Astyages’i tutsak aldıktan sonra imparatorluğunu kurdu (İÖ 550).
Önce Küçük Asya’nın geri kalan bölgelerini de Babil’den, Suriye ve Filistin’i aldı. Babil’in tümü ile Kuzey ve Doğu İran’ı ele geçirmesi İÖ 539’a rastlar. II. Kyros 20 yıl saltanat sürdükten sonra Doğu İran’daki kabilelerle çarpışırken öldüğünde (10 530) Pers İmparatorluğu’nun sınırları Akdeniz’ den İndus’a kadar uzanıyordu. II. Kyros’tan sonra tahta geçen II. Kambyses (İÖ 530-522) Perslerin genişlemesine karşı olduğunu Kroisos’a yardım ederek kanıtlamış olan Mısır’ı aldı (İÖ 525).
Smerdis’in (Gaumata) zorla Pers tahtını ele geçirmesi (İÖ 522) üzerine I. Darius tarafından (İÖ 522-486) öldürülmesi, İran’da ve Babil’de ayaklanmalara neden oldu; Mısır ile Sardis satrapları görevlerinden çekildiler.
Başkaldıranların arasında eşgüdüm eksikliği nedeniyle I. Darius, ayaklanmaları kolayca bastırdı; imparatorluğun sınırları içinde düzeni sağladıktan sonra Mısır’a gitti (İÖ 516). II. Kyros’un kurduğu düzeni bozmadan imparatorluğu eyaletlere böldü ve her eyaletten belirli bir yıllık vergi aldı.
İmparatorluğun kuzey sınırlarını İskitlerin akınlarından korumak için Hazar Denizi’ nin doğusundaki (İO 519) ve Avrupa’ daki İskit kabilelerine (İÖ 513) saldırdı. İkinci saldırıda ordusu kıtlık tehlikesiyle karşılaştığından başarılı olamadıysa da Makedonya’yı, Trakya’yı Limni’yi ve İmroz’u aldı.
Avrupa Kıtası’ndaki Yunanlılar, Küçük Asya’daki soydaşlarını Pers yönetimine başkaldırmaları için sürekli destekliyorlardı. Atina ile Eretria’nın İonialıların başkaldırısına (İÖ 499) yardım etmeleri üzerine I. Darius Yunanistan’a savaş açtı.Komutanları Mardonius (İÖ 492) ile Datis’in (İÖ 490) saldırıları başarısızlıkla sonuçlandı.
Yerine geçen oğlu I. Kserkses’in (İÖ 486-465) daha özenle ve dikkatle hazırladığı saldırılar da Salamis (İÖ 480), Plataia (İÖ 479) ve Mykale (İÖ 479) yenilgileriyle sonuçlandı. Bunu Kimon’un Eurymedon zaferi izledi (yaklaşık İÖ 466). Böylece Persler Avrupa’daki toprakları alamadıkları gibi Küçük Asya’da yaşayan Yunanlılar, Karyalılar ve Likyalılar Attika-Delos Deniz Birliği’ne katıldılar.
I. Darius’tan sonra başa geçen I. Kserkses (İÖ 486-465). I. Artakserkses (İÖ 465-424), II. Kserkses ve Sogdianus (İÖ 424-423), II. Darius (İÖ 423-404) ve II. Artakserkses (İÖ 404-359/358) güçsüz, kaprisli, zevk düşkünü ve kolayca etki altında kalan kişilerdi.
Atina; Mısır ile Kıbrıs’ı Perslerin elinden kurtarmak, ekonomi ve ticaret alanlarında eski başarısını yenidgn elde etmek için Perslere savaş açtı. Deniz savaşında başarı göstermekle birlikte Perikles, diplomat Kallias’ı Pers İmparatorluğu’nun başkenti Susa’ya göndererek Kallias Barışı adıyla bilinen antlaşmayı yaptı (İÖ 449); Atina, Kıbrıs ile Mısır’dan vazgeçtiyse de Persler İonia’nın bağımsızlığını resmen tanımadılar.
I. Artakserkses toprak yitirmeden yalnız İonia’ya karşı egemenlik haklarını kullanmayacağını kabul etti. Ama Atinalılar Sirakuza’ya açtıkları savaşı yitirince (İÖ 413) II. Darius Kallias Barışını geçersiz sayarak İonia’nın bir bölümünü ele geçirdi. Peloponnesos Savaşı’nda Sparta donanması Knidos’ta yok edilince (İÖ 394), Persler Ege’yi egemenlikleri altına aldılar.
Bu savaşın sonunda yapılan Antialkidas Barışı’na (İÖ 386) göre Küçük Asya’daki ve Kıbrıs’taki Yunan kentleri Perslerin eline geçti. Giderek Pers İmparatorluğu gücünü yitirmeye başladı. Genç Kyros başkaldırdı; Mısır’ın ayaklanmasına (İÖ 404) karşı girişilen iki sefer de başarısızlıkla sonuçlandı;
Paflagonya ve Bitinya gibi Küçük Asya’ daki birçok bölge Perslerin elinden çıktı; eyaletlerdeki satraplar bağımsızlık istemeye başladılar; merkez otoritesi zayıfladı. III. Artakserkses (İÖ 359/358-338/37) satrapların yetkilerini kısıtladı, ordularındaki paralı Yunan askerlerini terhis ettirdi, Atina ile barış yaptı (İÖ 355). Mısır’ı yeniden aldı (İÖ 343). Yüksek düzeyde bir saray görevlisi tarafından öldürülünce yerine Arses (ÎÖ 338/337-336/335) tahta geçti.
Küçük Asya’daki Yunan kentlerini Perslerin egemenliğinden kurtarmak için buraya yayılmaya başlayan Makedonya Kralı II. Philipos’in (Filip) bu girişimi oğlu Büyük İskender tarafından tamamlandı (İÖ 334). Büyük İskender Küçük Asya’nın büyük bir bölümünü ele geçirdiği gibi III. Darius’u da (İÖ 336/335-330) İssos Savaşı’nda yenince (İÖ 333) Pers İmparatorluğu’ nun bütün batı eyaletlerini aldı (İÖ 332).
Gaugamela Savaşı’nda yenilen (İÖ 331) III. Darius, Baktria’ya kaçtı; burada öldürüldü. Büyük İskender, Gaugamela zaferiyle, Asya’ya egemen oldu; birkaç yıl içinde İran’ı aldı ve Pers İmparatorluğu’na son verildi.
Peki Devlet işleri nasıldı?
Yönetim: Pers imparatorları, dinsel haklara dayanarak imparator olmuşlardır. Anıtlarda, Tanrı Ahuramazda’nın isteğiyle tahta geçtiğini bildiren I. Darius’un başının üzerinde tanrının tasviri vardır. İmparatorlar veraset yoluyla başa geçerlerdi. Yerine hangi oğlunun geçeceğine imparator karar verir ve savaşa gitmeden önce seçimini yapardı.
I. Kserkses’ten sonra, yeni bir kral tahta çıktığında yakın akrabaların öldürülmesine başlandı. İmparatorun yedi danışmanı vardı. Bu yedi kişinin en önemlisi kralın muhafız gücü komutanı ve veziri görevini üstlenirdi. I. Darius döneminde, İÖ 518’de derlenen Bisitun metni imparatorluğun 23, daha sonraya tarihlenen bir mezar yazıtı ise 30 eyalete bölünmüş olduğunu bildirir. Eyaletler Pers asıllı satraplarca yönetilir ve yılda belli bir vergi öderlerdi.
Hukuk: Perslerde geleneksel kabile yasaları değiştirilmezdi, ama imparator buyrultular çıkartabildi. Yasa ve hukuk konularında imparatorlar, krallık yargıçlarına danışırlardı. Krallık yargıçları veraset yoluyla iş başına gelirlerdi. Devlete ihanet eden ya çarmıha gerilir, ya da başı vurulurdu. Bir suçlunun daha önceki iyi davranışları cezasını hafifletirdi. Eyaletlerin hukuk işlerine satraplar bakarlardı.
PERS İMPARATORLUĞU VE DİN
Din: Persler döneminde Zerdüşt’ün öğreltileri doğrultusunda yeni bir din kabul edilmeye başlandı. O zamana kadar Ari kabilelerinin taptıkları çok sayıdaki tanrının yerini iyi tanrı ile kötü tanrının çarpışması ikiliğine dayanan bir dinin tanrısı olan Ahuramazda aldı. I. Darius ile I. Kserkses’in yazıtlarında Ahuramazda’ya öncelik verilir; öteki tanrıların varlıkları kabul edilmekle birlikte adları geçmez. Eski dinin etkisiyle Zerdüşt’ün öğretisi zamanla çok tanrılı bir dine dönüştü.
II. Artakserkses ile III. Artakserkses, Ahuramazda ile birlikte Arilerin eski antlaşma tanrıları Mithra’ya, su ve bereket tanrıçası Anahita’ya da taptılar. II. Artakserkses döneminde imparatorluğun batısında ilk kez kutsal heykellere tapma başladı.
Eski Yunan yazılı kaynaklarında Pers tanrılarına at, sığır, kimi kez de insan kurban ettikleri bildirilir. Pers imparatorları halkın çeşitli tanrılara tapmasını hoşgörüyle karşıladılar; çünkü yerli rahiplerin yönetimlerine etkili bir destek sağlayacaklarına inanıyorlardı
. Gerçekten II. Kyros kendisini Tanrı Marduk’un kral seçtiğini ileri sürdü; rahiplere eski dinsel törenlerini sürdürme izni verdi ve tapınaklarını onarttı. Ayrıca sürgündeki Yahudilere Kudüs’e geri dönme ve tapınaklarını yeniden yapma izni verdi. I. Darius da bu karara uygun davrandı.
I. Artakserkses Ezra ile Nehemiah’ı koruması altına aldı. Babil ayaklanmaları sırasında I. Kserkses kimsenin ilerde yasal yönetici olarak ortaya çıkmaması için Marduk tapınağını ve heykelini yaktı.
PERS İMPARATORLUĞU VE SANAT
Sanat: Çeşitli imparatorların kurdukları Pasargadia, Persepolis ve Susa gibi kentlerde dinsel mimarlık ve heykelcilik eserleri yoktur. Taştan yapılmış ve bezemeli imparator sarayları, yüksek bir altyapının üzerindedir; imparatorun tahtı büyük birçok sütunlu bir salon olan apanada da yer alırdı.
Pers dönemi mimarlığında sütun çok kullanılmıştır; palmiye başlıklı sütunların yanı sıra Asur sanatından gelen boğa başlıklı sultanlara ya da sarayların önünde nöbet tutan insan yüzlü, kanatlı boğalara rastlanır.
Taş ve tuğla kabartmalar Asur sanatının etkisindedir. Darius’un Susa’daki sarayındaki gibi renkli tuğladan yapılmış anıtsal frizlerdeki figürlerin biçimlenmesi ve ritm duygusuysa Yeni Babil dönemi etkileri taşımakla birlikte bu döneme özgü bir sanat anlayışını yansıtır. Frizlerde çoğunlukla imparatorluğun uzak köşelerinden gelenlerin bağlılık ve saygı sunma törenleri canlandırılır. Altın işçiliğinde gerçekçi bir anlatım, simgesel bir biçimleme, biçim duygusu ve renk anlayışı vardır.
Spartalılar ile yapılan savaş için tıklayınız.
Kaynak: Büyük İnsanlık Tarihi ve Wikipedia
satraplık merkeziyetçilik mi oluyor yoksa feoalite mi