Petra, Ürdün’ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan antik kenttir. Kral IV. Aretas’ın (M.Ö. 9 M.S. 40) imparatorluğu döneminde Nebatiler’e başkentlik yapmıştır.
[minima-related r=”1″ id=”” target=”1″]
Petra Antik kenti, Nebati İmparatorluğu tarafından MÖ 400 ile MS 106 yıllarında inşa edilmiştir. Yeniden keşfedilmesi ise 1800’lü yılları bulmuştur.
Petra Antik kentindeki başlıca yapılar, Al Khazneh (Hazine), Roma tarzında inşa edilmiş Amfitiyatro, Ad – Deir Manastırı, kayalara mezarların bulunduğu geniş kanyon Street of Facades, Kraliyet Mezarları, Hz Musa’nın Kardeşi Harun’un Mezarı (Aaron’un Mezarı)’dır. Nebatiler Müzesi, Petra Arkeoloji Müzesi de ilginizi çekebilecek müzelerdir.
Petra Antik kenti, 1985 yılında UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası” listesine alınmış ve dünyanın yeni yedi harikasından birisi seçilmiştir.
Petra Antik Kenti ‘nde Devasa Büyüklükte Yeni Bir Yapı Bulundu.
Ürdün bulunan Petra Antik Kenti’nde çekilen uydu görüntüleri ve insansız hava aracı fotoğrafları sayesinde, daha önce hiç bilinmeyen devasa büyüklükte yeni bir yapı keşfedildi.
Arkeologlar, Ürdün’ün güneyindeki Petra Dünya Miras Alanı’ndaki kumların altına gömülü büyük bir yapı keşfetti. “American Schools of Oriental Research” dergisinde yayımlanan çalışmada, arkeologların, yüksek çözünürlüklü uydu görüntülerini ve insansız hava aracı fotoğraflarını kullanarak ve yüzey araştırmaları yaparak Petra antik kentinin kumlarına saklı dev yapıyı bulduğu bildirildi.
Çalışmayı yürüten, Birmingham Üniversitesinden arkeolog Sarah Parcak ve Amerikan Denizaşırı Araştırma Merkezleri Konseyi Müdürü Christopher Tuttle, anıtın, antik alandaki başka bir yapıya benzemediğini belirtti.
Anıtın geniş platformunun yaklaşık bir olimpik yüzme havuzu uzunluğunda ve havuzun iki katı genişliğinde olduğunu belirten arkeologlar, yapının tören alanı olarak kullanılmış olabileceğini söyledi.
Gizemli yapı 245 metrekarelik bir platformdan oluşuyor.
Petra Antik Kenti’nin merkezinin 800 metre güneyinde yer alan yapı henüz ortaya çıkarılmamış olsa da yüzey çalışmalarında bulunan çömlekler, platformun M.Ö. ikinci yüzyılın ortalarında inşa edilmiş olabileceğini gösterdi.
Yapının, Petra’daki manastırdan sonra alandaki en büyük platformlu alan olabileceği kaydedildi.
Uydudan alınan fotoğraflarda, 245 metrekarelik platformdan oluşan yapının içinde yer alan küçük platformun bir yanında geniş bir merdiven diğer yanında merdivene açılan sütun dizisi görülüyor.
Kaynak : AA