Dünya benzeri gezegen avı vites artırdı. Avrupa’da bu büyük bilimsel çabaya dahil olarak gezegen avcısı Plato (Planetary Transits and Oscilliations) teleskobunu geliştirmeye başladı. 2024 yılında Soyuz roketiyle fırlatılması beklenen Plato “yaşanabilir bölge içinde” olan, yani Güneş benzeri bir yıldızın yakınlarında olup, suyun sıvı halde kalabilmesi koşuluna sahip bir bölgede yer alan Dünya benzeri kayalık gezegenleri araştıracak.
Şu ana dek bini aşkın gezegen keşfedilmiş olsa da bunların çok azı Dünya benzeri gezegen kategorisinde bulunuyor. Plato’nun görevi, gerçekten üzerinde yaşanabilecek gezegenleri bulmak. Adayları belirlediğinde, bunlardaki olası yaşam türlerini araştırabilecek kadar detaylı incelemeler yapma şansını yakalayacağız.
Bu açıdan gezegen avında yeni bir sayfa açan Plato teleskobu gezegenlerin evrimi konusundaki teorilerin test edilebilmesini de mümkün kılıyor. Örneğin, henüz Dünya benzeri gezegenlere ne sıklıkta rastlanabildiği konusunda net bir görüş belirleyemedik. Bunun bilinmesi, bir gezegende yaşamın oluşması için gereken belli başlı koşulların aydınlatılabilmesini sağlayacak.
Yaşama elverişli gezegenleri belirleyebilmek, onların yapısal özelliklerinden atmosfer içeriklerine kadar birbirinden farklı birçok dalda engin bir bilgi birikimine sahip olmayı gerektiriyor. Plato, gezegen araştırmalarından toplanan çeşitli verileri bir arada kullanarak ölçüm yapacak bir teleskop olarak tasarlandı. Aslında birçok teleskoptan oluşan Plato, dev bir gözlemevine benziyor. Yani evrenin çok geniş bir kesitini tarayabilir.
Yine de ilk bakacağı yer, en yakınlardaki parlak yıldızlar olacak. Bunları izleyip ışıklarındaki değişimleri ölçerek çevrelerindeki gezegenlere dair ipuçları elde edecek. Böylece bizim Güneş Sistemi‘mize benzeyen diğer sistemleri de belirlemiş olacağız. Dolayısıyla sadece yaşama elverişli gezegenlerin değil, Güneş benzeri yıldızların yapısal özellikleri de aydınlatılabilecek.
Işığın ölçümüne dayalı fotometrik izleme yöntemini kullanan teleskop araştırdığı yıldızlara aylar, hatta yıllar boyunca kesintisiz bir şekilde odaklanabilecek kadar güçlü ve becerikli. Bunu yaparken bir yandan da çevresindeki gezegenlere dair net veriler paylaşacak.
Kaynak: Popular Science