İlkbaharın gelmesiyle birlikte soluduğumuz havada gözle göremeyeceğimiz kadar ufak (mikroskobik) çiçek tozları (polen) bulunur. Çiçekli bitkilerde bulunan polenler, bu bitkilerin tozlaşarak çoğalmaları ve tohum üretip yayılmaları için hayati önem taşır. Ancak havada uçuşan polenlere alerjisi olanlar için ilkbahar ayları biraz zor geçer.
Tozlaştırmayı sağlayan en önemli canlı arılardır. Polenlerin şekli, boyutu ve rengi bitki türüne göre farklılık göstermektedir. Genelde küresel, oval, fasulye şeklinde, sivri köşeli, üçgen prizma veya dörtgen prizma şeklindedir.Bazı polenlerin dış çeperleri dikenli ve yapışkan olabilir. Polenleri inceleyen bilim dalı “palinoloji”dir. Polenler paleontoloji (fosil bilim), arkeoloji ve forensik (adli) biliminde de yaygın olarak kullanılır.
Özellikle bazı bitkilerin rüzgâr ile taşınan polenleri (örneğin, köknar, servi, ardıç, çam, söğüt, çınar, mazı, ceviz, kuzukulağı, akçaağaç, buğdaygiller, sinirotugiller, papatyagiller, tilki kuyruğu, kaz ayağı vb.) bazı kişilerde alerjik rinit (saman nezlesi) ve konjunktivit (göz nezlesi) rahatsızlığına neden olmaktadır. Alerjik polenler çok küçük ve hafif olduğu için havada çok uzun süre kalabilir ve rüzgârla çok uzun mesafelere taşınabilirler.
Renkli ve dikkat çekici bir görüntüsü olan çiçekli bitkilerin polenleri ise büyük ve yapışkan olup böceklerle ve kuşlarla taşınıyorlar. Bu tür polenler alerjiye sebep olmazlar. Ağaç polenleri ilkbahar başlangıcında, yabani ot polenleri ise yaz ortasından kışa kadar özellikle sabah saatlerinde alerjik rahatsızlıklara neden olabilir.
Kaynak: Bilim ve Teknik