Pompeii şehri, Roma İmparatorluğunun en işlek şehirlerindendi. Soylular bu şehirde konaklamak için yollarını uzatırlardı. Okadar bilinirliği vardı ki nüfusu 100 binleri çoktan katlamıştı bile. Kimilerine göre sapıtmışlardı, kimilerine göre savaşların içinde mutluluğu yaşıyorlardı. Ama şu bir gerçekti, Avrupa’nın kalbi orada atıyordu. Taşlaşmış insanlar ve hayvanların keşfedildiği şehir…
Öyle bir şehir ki Pompeii, dizilere filmlere bile çokça konu olmuşluğu vardır ve olacaktır. büyük Arenalar, Gladyatör savaşları ve holiganlığın yayıldığı şehir diyebiliriz burası için.
Pompeii şehri İtalya’nın kısmi özerk bölgesi olan Campania bölgesinde bulunan antik Roma kentidir. Pompeii şehri MS 79 yılında ve o zaman dilimlerinde çok zengin Capri adasına çok yakın cennet gibi bir yerdi. Şehrin MÖ 5000 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Şehir Vezüv yanardağının eteklerinde kurulmuştu.
Vezüv Yanardağı
Pompeii’deki Vezüv yanardağı Avrupa’daki son yüz yıl içinde aktif olan ve hala aktifliğini koruyan bir yanardağdır. Spartacus tarafından başlatılmış olan isyana ilk ev sahipliği yapan yerdir. Pompeii de ikiyüz bin kişinin ölümüne neden olan Vezüv yanardağı iki gün boyunca püskürmüştür ve Pompeii şehrini yerin altına gömmüştür.
Tarihi Ve Mimari
İlk kazılar 1709’da Herculaneum’da başladı. Uzun çalışmalar sonucunda kent ortaya çıkarıldı. Bu dönemdeki güzel evleri ve sanat eserlerini barındıran Pompeii Roma dönemi’nin zengin ve aristokrat kesimini kendine çekmişti. Bu eşsiz kenti lavlar altında kalmadan 159 yıl önce Romalılar ele geçirmişti. Pompeii şehrinin ortasındaki forumda vahşetin her türlüsü Pompeiililere sergileniyordu. Aynı zamanda Pompeii’de birçok Yunan kentinde olduğu gibi stadyum, hamamlar, tiyatro binaları, tapınaklar ve gladyatör alanı bulunuyordu. Yanardağın patlaması sonucu şehrin üzerini örten lavlar halkın yaşamlarındaki son günlerini ve şehirdeki mimari yapıların günümüze kadar korunmasını sağlamıştır. Aralıklarla aktif olan Vezüv yanar dağını gören Pompeii halkı bunu tanrıların öfkesi olarak algıladılar belki de onların gazabından korunmak için adaklar adayıp, sunaklar sundular fakat son günlerinde, volkanın patlama anından önce çıkan tüfleri görüp evlerine sığınmak yerine bölgeden ayrılsalardı belki de bu gelişkin toplum hakkında çok daha fazla bilgiye sahip olacaktık. Pompeii’den geriye muhteşem bir mimari ve taşlaşmış insanlar bedenleri kaldı.
Pompeii Sosyal Yaşam
Vezüv yanardağının lavları ile örtülmüş şehir Pompeii’de açıkçası çocuk olmak zor bir zanaatti. Şimdinin teknolojisinin üstesinden gelebileceği birçok hastalığa karşın Pompeii halkı oldukça çaresiz bir konumda bulunuyordu. Nüfusun sadece yarısının 10 yaşına kadar yaşayabilmesi bize bu kanıyı doğruluyor. Geçirdikleri bulaşıcı hastalıklar ise günümüz teknolojisinde iskeletlerin diş minesindeki izlerde belirlenebiliyor. Pompeii’de fanatiklik ve gladyatör oyunlarındaki holiganlık günümüz çağında da olduğu gibi oldukça yaygındır.
Oyunlarda çıkan ayaklanmalar nedeniyle kent 10 yıllık bir oyun yasağı getirmiştir. Pompeii’de cinsel yaşam ise ahlaki tabuların olmadığı bir ölçüde öyle ki eşcinsellik oldukça yaygın. Toplumun geneli cinsel ilişki konusunda kendini tatmin etme ihtiyacı içerindedir. Bulunan bir hamamın duvarı insanları cinsellik konusunda yönlendirmek için boyalıdır. Kentteki kanalizasyon kazılarında elde edilen dışkı örneklerini inceleyen arkeologlar sonuç olarak kentte yaşayanların sağlıklı beslenebildiğini görmüşlerdir. Diş hijyenine de dönemin toplumlarına göre daha çok önem veren bir toplumdur. Bazı tarihçiler toplumdaki okur-yazarlık oranında erkeklerin yüzde 20 daha düşük olduğunu belirtiyorlar.
‘Villa dei Misteri’ (Gizemler Villası) adı verilen malikanenin ahır bölümünde bulunan atın yüksek rütbeli bir subaya ya da bir generale ait olduğu tahmin ediliyor.Pompeii Arkeolojik Parkı Müdürü Prof. Massimo Osanna, İtalyan haber ajansı Ansa’ya bölgede iki ya da üç ata ait kemiklerin de bulunduğunu açıkladı.Osanna, atların volkanik küller ve ya da buhardan boğularak öldüklerini, çalışmaların tamamlanmasından sonra villayı halkın ziyaretine açmayı umduklarını söyledi.
Antik Roma kenti Pompeii, 24 Ağustos 79’da Vezüv Yanardağı’nın iki gün süren faaliyeti sonucu volkanik küllere gömülmüştü. Yaklaşık 1700 yıl boyunca kayıp durumda olan kent, 1748 yılında tesadüfen yeniden keşfedildi.
1900’lerin başıda kazı çalışmaları yapılan bu bölge, yeniden toprak altında kalmıştı.
UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’nde bulunan kent, her yıl yaklaşık 2,5 milyon turist çekiyor.
Kaynak: Evrensel ve Sputnik
Çok ilginç bir şehirdir pompeii. Teşekkürler