Radyoterapi

Radyoterapi, 20.yüzyılın başında geliştirilmiştir ve bu tedavide radyasyon ile kanser hücrelerini bombardıman etmek hedeflenmiştir. Hücrelerin içindeki su molekülleri vurulduğunda Radyoliz adı bir işlem gerçekleşir ve hücreler parçalanır. Bu, diğer moleküllerin bağlarına saldıran eşleşmemiş bir elektronu yüksek duyarlı serbest radikallerin, DNA‘ya zarar veren bir zincir reaksiyon başlatmasını sağlar.

“Double-strand” kırılması olarak bilinen bir doku bozulması, DNA‘nın iki telinin de birlikte kırılmasına yol açar. Bu, sarmalı dengesizleştirir ve çözülmesini sağlar. Hücreler bu tür bir zararı biraz olsun tamir etse de radyasyon aldıkça ölmeye başlar.

Radyoterapi vermenin en bilinen yöntemi, lineer hızlandırıcı (LINAC) kullanmaktır. Ağır bir metale çarpıp X-Işını çıkaran elektronları üreten mikrodalgalar kullanılır. CT ve MR taramaları, vücuttaki tümörün yerini tam olarak tespit etmekte kullanılır ve röntgen ışınları tümörün çevresini kaplayacak şekilde ayarlanır. Bu, çok katmanlı yönlendirici denen metal levhalarla işinin bir kısmını bloke ederek yapılır.

Röntgen ışınları, tüm vücuttan geçer. Bu yüzden makine, çevredeki sağlıklı dokulara zarar vermeden, ışının tümör çevresine maksimum doz vermesi için tüm açılardan ışın yollayarak döner.

Kaynak: How It Works

Yorum yapın