Semenderlerin bacakları koptuğunda yeniden çıkabilir. Kertenkeleler düşmanlarını yanıltmak için kuyruklarını bırakır ve daha sonra yeniden kuyrukları çıkar.
Planarya solucanları, denizanaları ve deniz şakayıkları ise bütün vücutlarını tekrar tekrar büyütebilirler. Farklı nedenlerle zarar gören ya da kopan vücut parçalarının yenilenmesine rejenerasyon denilmektedir.
Araştırmacıların, üç şeritli panter solucanları üzerinde yapmış olduğu çalışmalarda, canlıların kodlanmayan DNA‘sındaki bir bölgenin EGR geninin etkinleşmesini kontrol ettiği tespit edildi. Bu gen, bir kez aktifleştikten sonra rejenerasyonla ilgili diğer genleri ve süreçleri kontrol etmeye başlıyor.
Araştırma ekibinin üyelerinden Dr. Andrew R. Gehrke, EGR geninin tüm vücut rejenerasyonunu kontrol eden bir tür anahtar işlevi gördüğünü açıklıyor.
Üç şeritli solucanlarda tüm vücut rejenerasyonunda yer aldığı ispatlanan genler ve EGR geni, aynı zamanda insanlarda da mevcuttur. Hatta insan hücreleri laboratuvar ortamında basınca ya da kimyasal zehirlere maruz bırakıldıklarında EGR geni aktifleşiyor.
Bu durum insanlarında neden üç şeritli panter solucanları gibi tüm vücut rejenerasyonu yapmadığı sorusunu sordurtuyor. Prof. Dr. Srivastava, önemli olanın genlerin varlığından çok birbirleriyle nasıl etkileştiği olduğunu bildiriyor.
Dolayısıyla doğru cevaba giden yol insan genomunun kodlanmayan kısımlarındaki genlerin işlevlerinin daha iyi anlaşılması gerektiğinden geçiyor.
Kaynak: Bilim ve Teknik