Doğayı taklit eden robot hayvanlar nasıl yapılır?
Hayal ettiğimiz neredeyse tüm gelecekler robotik asistanlarla dolu. Makinelerin ne işe yarayacağını düşünmek için hayal gücümüzü fazla zorlamak zorunda değiliz: Savaşta rol alabilir, kurtarma ekiplerine katılabilir veya alışveriş torbalarımızı taşıyabilirler. Bu rolleri doldurabilecek makineler inşa etmeye çalışan birçok bilim insanı var. Üstelik uygun tasarımları bulmaları çok zor olmadı çünkü şablonlar doğada mevcuttu.
Hayvanlar gezegenimizdeki her ortama uyum sağlamış durumda. Aşırı sıcaklıklarda, dağların zirvelerinde ve okyanusun derinliklerinde yaşayan türler var. Mühendisler, bu hayvanların karakteristik özelliklerini kopyalayarak böyle ortamlara daha iyi uyum sağlayan farklı robotlar üretmeyi umuyor. Hayvan anatomisini taklit etmek, robotlara yüksek hız veya uçuş gücü gibi önemli yetenekler kazandırmamızı da sağlıyor.
Bu makineleri inşa etme konusunda büyük yol kat edildi. Örneğin, dünyanın en hızlı kara hayvanı çita, esnek omurgasını kullanarak yüksek hızlara ulaşabiliyor. Çitanın Boston Dynamics tarafından geliştirilen robot muadili de benzer şekilde sırtını bükerek saatte 45 kilometre hıza ulaşabiliyor. Yük katırının robot muadili olan Alpha Dog ise 180 kilogram ağırlığı uzak mesafelere taşıyabiliyor.
Bitkileri tozlaştırabilen ve trafiği izleyebilen küçük RoboBee’ler, Mars‘ı keşfetmemize yardımcı olabilecek insansı maymun benzeri android gibi farklı boyutlarda robotik hayvanların potansiyelleri oraya çıkmaya başladı. Bunların kullanabileceği alanlar gerçekten çok fazla.
Robot Hayvanlar
Tabbot
Fas’taki bir örümcek türünün ilginç bir becerisi var: perende atmak. Yerlilerin “tabacha” adını verdiği örümcek, yırtıcılardan kaçmak için kumullarda ileri geri takla atıyor. Örümceğin robot muadili Tabbot, işte bu atletik hareketi baz alıyor. Yürüme ve takla atma yeteneğine sahip bu makine hem Dünya’daki hem de Mars’daki çölleri aşabilir.
RoboClam
Atlantik denizçakısı, insan yapımı matkapların ulaşamayacağı hızlarda kazı yapabilen büyük bir yumuşakça. Bunu başarmak için gövdesindeki kabukları büyük bir güçle açıp kapatarak çevresindeki toprağı sıvıya dönüştürüyor. Denizçakısı toprağa daha fazla gömüldükçe karşı karşıya kaldığı direnç ve harcadığı enerji azalıyor. Mühendislerin bu ilkelere dayanarak tasarladıkları mekanik cihaz, gelecekte denizaltıları demirlemek için kullanılabilir.
Mayın İmha Istakozu
Deniz mayınları askeri dalgıçlar için ciddi bir tehdit. Bu yüzden ABD donanması, deniz tabanını tarayarak bu gizli tehlikeleri açığa çıkaracak robotlar konuşlandırmak istiyor. Deniz tabanını etkili bir şekilde temizleyebilmek için robotik bir ıstakoz tasarladılar. Doğal muadilinin dalgalanmaya benzeyen verimli hareketini taklit eden bu makinenin çerçevesine de mayın tespit sensörleri eklediler.
Kurtarıcı Hamam Böceği
Hamam böceklerini öldürülmesi çok zor, iğrenç böcekler olarak biliriz. Araştırmacılar, bu böcekler hareket halindeyken dış iskeletlerinin vücut ağırlığının 300 katı kuvvete dayanabildiğini ve aşırı dar alanlarda bile hızla ilerleyebildiklerini buldular. CRAM (“Compressible Robot with Articulated Mechanisms”, yani “mafsallı mekanizmalı sıkıştırılabilir robot”), hamam böceğinin esnek vücut yapısından ilham alınarak tasarlandı. Bu makine, küçük boşluklara girebilme kabiliyeti sayesinde başarılı bir kurtarma robotu adayı haline geldi. Belki de gelecekte hamam böceği görünce korkmak yerine rahat bir nefes alırız.
Kaynak: How It Works
Çok güzel haberler uygulamalar
Robot hayvanlar gerçekten inanılmaz sonuçlar ortaya koyabilir denemek lazım