Rüzgar yolları, okyanus akıntıları ve hatta uçaklar bile aynı görünmez güç tarafından yönetiliyor.
Atmosferdeki rüzgarlar, Coriolis etkisi olarak bilinen bir fenomenin etkisi ile düz bir yolda ilerlemez. Dünya, ekseni etrafında döndükçe, üzerindeki havada sapma olur. Dönüş hızı ekvatorda daha fazladır, çünkü Dünya‘nın en geniş yeri orasıdır. Hızdaki bu fark, sapma yaratır. Örneğin, ekvatordan kuzey kutbuna bir top fırlattığınızda düz bir çizgide gitmez, eğri bir rota izler.
Dünya bu şekilde dönmeseydi, üzerindeki hava yüksek basınçlı kutuplardan alçak basınçlı ekvatora basitçe ileri geri hareket ediyor olacaktı. Bu karışıma Dünya‘nın dönüşü de eklenince, kuzey yarımküredeki hava ekvatordan sağa, güney yarımkürede hava ekvatordan sola doğru akar. Bunun sonucu olarak da rüzgar yolları oluşur.
Okyanuslar üzerinde oluşan dairesel kasırgalar bu etkileşim ile meydana gelir. Siklonların alçak basıncı, havayı merkeze doğru emerek Coriolis etkisiyle dışa bırakır. Bu, kuzey yarım küredeki siklonların neden saatin yönünün tersine, güney yarım küredekilerin neden saat yönüne döndüğünü açıklar.
Yüksek basınçlı fırtınalarda veya antisiklonlarda da tersi geçerlidir; kuzeyde saat yönüne, güneyde saat yönünün tersine dönerler. Coriolis etkisi o kadar geniştir ki, uçaklar ve roketler gibi uzun menzilli hava araçlarına da hükmeder. Pilotların sapmayı hesaba katıp uçuş rotalarını ona göre ayarlaması gerekir.
Kaynak: How It Works